CHP'Lİ YILMAZ, TRT'NİN 146 MİLYON LİRALIK ZARARINI TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI

CHP’li Yılmaz, Sayıştay raporuyla 146 milyon liralık zararı ortaya çıkan TRT’yi TBMM gündemine taşıdı. TRT’nin kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığını soran Yılmaz, “Devlet televizyonu olan TRT’nin, tek yanlı, mezhepçi, farklı siyasal, toplumsal, kültürel kesimlere karşı ilgisiz, duyarsız, hatta inkarcı ve karşıt yayın politikalarıyla yönetilmesi doğru mudur?” diye sordu.

MECLİS 22.01.2017, 14:16 22.01.2017, 14:16
CHP'Lİ YILMAZ, TRT'NİN 146 MİLYON LİRALIK ZARARINI TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Sayıştay’ın denetim raporuyla 2015 yılında 146 milyon lira zararı ortaya çıkan TRT’nin durumunu TBMM gündemine taşıdı. TRT’nin kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığını soran Yılmaz, “Devlet televizyonu olan TRT’nin, tek yanlı, mezhepçi, farklı siyasal, toplumsal, kültürel kesimlere karşı ilgisiz, duyarsız, hatta inkarcı ve karşıt yayın politikalarıyla yönetilmesi doğru mudur? Türkiye’nin tamamını kucaklama kaygısından uzak bu yayın anlayışıyla TRT, unvanının önündeki ‘Türkiye’ sıfatını ne kadar hak etmektedir?” sorularını yöneltti.

 

GELİRLERİNİN 1.5 MİLYARI HALKIN CEBİNDEN

            Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Sayıştay’ın 2015 yılı denetim raporunda TRT’nin içinde bulunduğu mali ve yönetimsel durumu ortaya koyduğunu belirtti. Basına yansıyan rapora göre, kurumun 2015 yılında 146 milyon 972 bin lira kamu zararı gerçekleştiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“TRT’nin gelirlerinin ise 1 milyar 522 milyon lirasının halkın cebinden karşılandığı ifade edilmiştir. Bu gelirlerin 843 milyon lirasını elektrik faturalarından tahsilat payı, 679 milyon lirasını ise bandrol gelirleri oluşturmuştur. Sayıştay raporunda, ‘Televizyon programlarının yayın maliyetini oluşturan unsurlar esas alınarak değerlendirme yapıldığında, kamu kaynağı kullanarak genellikle dışarıdan program temin edip yayınlayan bir kuruluş görünümü sergileyen TRT’nin, mümkün olduğu oranda kendi birimleriyle programlar üretip, yayınlayan bir kurum haline dönüştürülmesi gerekmektedir’ denilmiştir.”

 

SATIN ALINAN PROGRAMLARA NE KADAR ÖDENDİ?

            TRT’de günlük ve haftalık kaç program yayınlandığını soran Yılmaz, “Bu programların kaçı TRT tarafından hazırlanmakta, kaçı dış yapım olarak farklı şirketlerden temin edilmektedir? 2002 yılından bu yana yıllar itibariyle ayrı ayrı gösterilmek üzere TRT tarafından satın alınan programlara ne kadar bedel ödenmiştir? Bu programlar hangi şirketlere yaptırılmıştır?” sorularını yöneltti. Yılmaz, TRT’nin Sayıştay raporunda belirtildiği üzere kendi olanaklarıyla program üretip, yayınlamak yerine, neden dışarıdan farklı şirketlerden program satın aldığının açıklanmasını isteyerek, “TRT’nin mevcut çalışanları, altyapısı ve fiziki ekipmanları kendi olanaklarıyla program hazırlamasına yetmemekte midir? 2002 yılından bu yana yıllar itibariyle ayrı ayrı gösterilmek üzere TRT’de çalışan sayısı kaçtır? Başta muhabir, kameraman, teknik eleman olmak üzere TRT’de çalışanların sınıflandırılması önergenin yanıtlandığı tarih itibariyle nedir?” diye sordu.

 

“TRT’NİN TEK YANLI VE MEZHEPÇİ YAYINLARI DOĞRU MU?”

            Sayıştay’ın raporuna göre TRT’nin 262 yayını çeşitli yasal gerekçelerle ekranlarında göstermediğine değinen Yılmaz, önergesinde şu sorulara yer verdi:

“-Bu yayınlar hangileridir ve hangi gerekçelerle gösterilmemiştir? Yayınlanmayan bu programlar için herhangi bir ödemede bulunulmuş mudur? Bulunulduysa ne kadarlık bir ödeme yapılmıştır?

-Devlet televizyonu olan TRT’nin, tek yanlı, mezhepçi, farklı siyasal, toplumsal, kültürel kesimlere karşı ilgisiz, duyarsız, hatta inkarcı ve karşıt yayın politikalarıyla yönetilmesi doğru mudur?

-Türkiye’nin tamamını kucaklama kaygısından uzak bu yayın anlayışıyla TRT, unvanının önündeki “Türkiye” sıfatını ne kadar hak etmektedir?

-İktidar partisinin yayın organına dönüşen bu yayın politikasıyla bir devlet televizyonu olan TRT, devletin de bir parti devletine dönüştüğü görüntüsüne katkı vermemekte midir?

-TRT’nin farklı siyasal, toplumsal, kültür ve inançtan her kesime tarafsız, eşit ve adil bir anlayışla yayın yapması yönünde hazırladığınız/hazırlayacağınız önlem ya da bir eylem planı var mıdır? Olacak mıdır?

-Halkın vergileriyle yayın yapan TRT’nin, halkın sahip olduğu tüm değerlere ve zenginliklere daha duyarlı olması için yaptığınız/yapacağınız çalışmalar nelerdir?”

Yorumlar (0)