Savaştan kurtarılan ‘Barış’ kedinin hikâyesi kitap oldu

İki yıl önce Uzman çavuş Ömer Özkan tarafından savaş sırasında Suriye’de bulunan Barış isimli kediyi Kırmızı Kedi Yayınevi sahiplenmişti. Yayınevinde kediyi gören yazar ve çizer Feridun Oral, kedinin hikâyesini kitap haline getirdi.

KÜLTÜR-SANAT 22.06.2019, 11:45
Savaştan kurtarılan ‘Barış’ kedinin hikâyesi kitap oldu

2017 yılında Uzman çavuş Ömer Özkan, Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında El Bab'da bulup, baktığı ve 'Barış' ismini verdiği kediyi Türkiye'ye yollamıştı. İlk önce Gaziantep’teki Canlı Hayatı İyileştirme Derneği’ne yerleştirilen Barış'ı Kırmızı Kedi Yayınevi sahiplenerek İstanbul'a getirmişti.

Kitapevine uğradıkça kediyi gören yazar Feridun Oral, kedinin hikâyesinden çok etkilendi ve bu hikâyeyi kitap haline getirmeye karar verdi. Oral’ın hikâyesini yazdığı ve resimlendirdiği kitap, ‘Üç Kapılı Kısmet Hanı: Bir Barış Hikâyesi’ adıyla mayıs ayında Kırmızı Kedi Yayınevi’nde satışa sunuldu.

2 SENEDİR YAYINEVİNDE

Şimdi 2,5 yaşında gayet sağlıklı bir kedi olan Barış’ın, Türkiye’ye getirilmesinden Yılmaz Özdil’in yazdığı bir köşe yazısı ile haberdar olduklarını belirten yayınevi yöneticisi Haluk Hepkon, “Barış, yaklaşık 2 senedir bizimle. Adeta yayınevinin bir demirbaşı oldu. Hatta burada çalışan birçok insandan daha fazla burayı sahiplenen bir canlı oldu” dedi.

HÜZNÜ BAKIŞLARINA YANSIYOR

Kedi Barış’ın, zaman içerisinde yayınevine gelen yazarlarla ve ziyaretçilerle yakın ilişki kurduğunu belirten Hepkon, “Yazar ve çizerimiz Feridun Oral, buraya geldiği bir gün Barış’ı gözlemledi. Bu gözlem esnasında Barış’ın doğduğu coğrafyadan ayrılarak bambaşka bir yerde olmasının verdiği hüznün bakışlarına ve davranışlarına yansıdığını düşündü. Ve o sanatçı naifliğiyle bunu bir kitaba çevirme fikrini ortaya attı. Biz de tabi ki sempatiyle karşıladık. Barış’ın hikâyesinin sadece gazete makalelerinde veya sosyal medyada anlatılan bir şey olmasından çıkıp elle tutulabilir bir kitap haline dönüşmesi; geleceğe somut olarak kalma ihtimali hepimizin çok hoşuna gitti” diye konuştu.

“BİZ BARIŞ’I DEĞİL, BARIŞ BİZİ SAHİPLENDİ”

“Bu ticari bir olay değil” diyen Hepkon, konuşmasını şöyle noktaladı:

“Bu, yayınevimizi yayınevi yapan hikâyenin önemli bir kilometre taşının somutlaşmış hali. Aslında Barış’ı biraz izlediğinizde görebilirsiniz, sanki biz Barış’ı sahiplenmedik de Barış bizi sahiplenmiş havasında. Buraya çabuk alıştı. Bir yayınevi hakikaten bir kedi için uygun bir ortam. Zihinsel üretimin olduğu o çalışma ortamı, Barış’ın kendine göre kaprisleri ve huyları olan ama hayatından çok memnun bir canlı haline gelmesini sağladı.”

Yorumlar (0)