İlhan Şeşen: Gidişatımız kötü, çoğunluğun yüzü gülmüyor

47. sanat yılını Hediyem albümü ile kutlayan İlhan Şeşen, Posta’ya verdiği söyleşide, ülkenin gidişatıyla ilgili, “Gidişimiz kötü, tüm dünyada öyle. Çoğunluğun yüzü gülmüyor. Onu görebiliyorum. Türkiye'den konuşursak kişisel olarak ben hâlâ kendimi özgür hissediyorum, ne yalan söyleyeyim. Türkiye'de halen üzerimde büyük bir baskı hissetmiyorum. Ama ben ölçü olmayabilirim. Böyle hissetmem çok sevilmemle de ilgili olabilir” dedi. Usta sanatçı bunun yanı sıra aşkı bakışıyla, son seçimlerdeki tavrıyla ve çeşitli konularla ilgili şöyle dedi:

“Hayatta pek çok konuda asgari müştereklerde birleşmek zorundayız ama bu aşk için söz konusu değil. Kim nasıl yaşadığını düşünüyorsa aşk odur. Belki şairane yaklaşacağım ama taraflardan birinin ‘Seni seviyorum’ demesi ile başlar aşk, yine taraflardan birinin ‘Beni seviyor musun?’ sorusu ile biter.

‘AŞIK OLMADAN SEVİŞEBİLİRİM’

Aşık olmadığım biriyle sevişebilirim. Bu da erkeklikle ilgili. Erkeğim ben. Duygu olur tabii. Duygu olmadan olmaz ama her duygunun aşk olmasını beklersek çok bekleriz. Benim bir lafım vardır, eğer erkeklerin çoğunluğu aldatıyorsa kadınların küçük bir azınlığı aldatmıyor demektir. Matematik hesabı ama doğru. Onun için meseleleri bu kadar irdelememek lazım. Hayat kabul etmektir. Kabul ederek yaşamak lazım.

Anarşistim. Ama biliyorsunuz, anarşizmde insanlar öyle bir bilince ermişlerdir ki artık yönetilmeye ihtiyaçları yoktur. Benim anarşistliğim budur. Kimseye zararım olmaz.

‘SOKAKTA ÖPÜŞMEK ASLA AYIP DEĞİL’

Birçok şey olabilir. Ama bence ayıp içinde olan bir insanı ayıplamak zayıflıktır. Çünkü o zaten ayıp bir şey yapıyor. Hem ayıp suç olsaydı cezası olurdu. Kimine göre yüksek sesle konuşup etrafı rahatsız etmek ayıptır kimine göre sokakta öpüşmek ayıptır. Bana göre sokakta öpüşmek asla ayıp değildir. Hatta herkes öpüşerek selamlaşmalı.

GİDİŞATIMIZ KÖTÜ

Sonu nereye varır bilmiyoruz ama gidişimiz kötü, tüm dünyada öyle. Çoğunluğun yüzü gülmüyor. Onu görebiliyorum. Türkiye'den konuşursak kişisel olarak ben hâlâ kendimi özgür hissediyorum, ne yalan söyleyeyim. Türkiye'de halen üzerimde büyük bir baskı hissetmiyorum. Ama ben ölçü olmayabilirim. Böyle hissetmem çok sevilmemle de ilgili olabilir. Ama hukuk hakkında hep şunu derim: ‘Hukukun var olmadığını düşünüyorsan var olan hukuka uy yeter!’ Bazı yerlerde sigara içilmiyor mesela. Ne yapalım? Soruyorum, ‘İçebilirsiniz’ derlerse içiyorum. ‘Yasak’ derlerse içmiyorum. Bu kadar basit.

TEKERLEMEYLE OY VERDİM

Kime oy vereceğim bilemiyordum. Sonra düşündüm, tüm partilerin programında tek bir amaç var, o da bu milleti refaha kavuşturmak. O zaman hangisine oy verirsem vereyim fark etmez. Hepsi benim iyiliğime kavuşacak. Benim zamanımdan kalma bir tekerleme vardır. İşaret parmağını ağzının ortasına çakarsın, ‘İğne miğne’ diye başlarsın. Onu yaptım. Son heceye denk gelen yere mührü bastım.

SOSYAL DEMOKRATIM

Ben sosyal demokratım. Sosyal demokrasi neyse onu kabul etmiş bir insanım. Herkesin birbirini anladığı bir düzenden yanayım. Ama yine fark etmiyor. Bu, kulağını tersten gösteren bir eleştiri de olabilir ki evet, öyle. Bunu da hatırlatmak istedim belki onlara. Son oyumu böyle kullandım.”