banner773

10.04.2019, 05:26

KOMPLO TEORİSİ

Önce AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan sonra da MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli demokrasi bayramı denilen seçimlerin yenilenebileceğini söylediler. Önceleri güven konusunda ve oyların bir tane fazla olmasıyla bile seçimin kazanılabileceğini söylemiş olmalarına rağmen.

Onlar yenilenebilir demişlerse Allah u a'lem bissavab yenilenecek demektir zira önceki tecrübeler bunu göstermektedir.

Elbette ki her yiğidin gönlünde bir aslan yatar, sanıyorum ki iki liderdeki aslanın adı İBBB seçimini kazanmak.

Alıştıra alıştıra seçim yenilenecek mi demek istiyorlar acaba?

Ne dersiniz hazırlansın mı vatandaş kısmî ya da genel bir seçime?

*

Ferhat şirin diye diye kerem aslı diye diye Tahir Zühre diye diye gitmiş. İnsan olmanın hayat sahibi olmanın bir olmazsa olmazıdır ayrılık.

Bir kişi çok sevilebilir, bir yer çok sevilebilir fakat bu ebedi olarak böyle gitmez burada beka aranmaz, seviliyor diye mallıklanılmaz.  

Yani dünya üzerinde hiçbir yer ve makam hiç kimseye baki olmaz ve o olmazsa olmaz değildir.

Niceleri, ne kudretli şahıslar insanlığın doğuşundan bu güne gelmiş ve de geçmiştir. Onların içinde de ben olmazsam hiçbir şey olmaz, diyenler çıkmışsa da onlar gitmiş bensiz olmaz dedikleri kalmış ve de olmuştur.

Seçimler yenilenmez, yeniden sayım yapılamaz gibi bir şey elbette iddia edilmez, sayım da yapılır, seçimler de yenilenebilir, ancak bunlar hem yasaları hem de vicdanları muknî gerekçelerle yapılırsa vicdanlar ve kamuoyu anlayışla karşılar.

Sayımları bizim aday kazanıncaya kadar, yani milli irade tecelli edinceye kadar (!) devam ettirmek vicdanları, kamuoyunu yaralar yerle bir eder, demokrasiye, devlete, devlet kurumlarına ve hukuka güveni paramparça eder.

Milli irade mili irade deyip milli iradeye saygısızlık, milli iradeyi ayaklar altına almak hoş karşılanmaz. Bunlara da sanırım kimsenin hakkı yoktur.

Memleketimiz sadece ülke sınırlarımızla sınırlı değil. Aslında dünyanın gözü ülkemizin üzerinde iyi ya da kötü niyetli de olsa bunlar da değerlendirilmeli.

Ayrıca dünyanın çok yerinde ülkemizin insanları var. Onların oralarda çevreleri, bulundukları yerlerin halkından eşleri dostları var. Onların gözüyle de bakmalı seçim ve sayım konularına.

*

Şunlar da düşünen insanların aklına takılabilir. Bunlar da cevap bulmalı zihinlerde.

Neden aylar öncesinden nüfus seçmen kayıtlarıyla ilgili yayınlara gerekli işlemler yapılmadı?

Mesela Beyoğlu’nda dört katlı bir binanın olmayan beşinci katındaki seçmenler muhtarlık listesinde bulunmuş, Üsküdar’da boş bir binada seçmenler tespit edilmiş, Niğde’nin Ulukışla İlçesi’nde 5 bin 800 olan seçmen sayısının 24 Haziran’dan sonra bin 700 kişilik bir artış gösterdiği YSK’ya rapor edilmiş.

Mesela Bingöl’de bir kapıcı dairesinde 224, Diyarbakır Hani’de bir evde 208, Hakkâri’de bir adreste bin 108 seçmen tespit edilmiş.

Mesela Siirt’te 528 seçmen, Şırnak Beytüşşebap’ta 526 seçmen aynı adreste kaldığı tespit edilmiş.

Bu durum ve daha fazlası medyada yer bulurken ses çıkarılmaması, şimdi ise onlar bahane edilerek seçim yenileme istenmesi hangi akla uygun düşer?

Bu günler başa gelirse, istediğimizin dışında bir gelişme olursa -olmaz ama- şu şu hamleler yapılır gibi, birileri bir komplo mu ayarlamış?

Bu hal, göz yumma ya da basit bir ihmalden mi yoksa organize bir tedbir mi, komplo mu? Bütün bu yaşananlar bir komplo teorisinin fiile dökülmesi mi?

Dün güvenli denilen seçime itiraz ediliyorsa yarın yapılacak seçim güven verecek mi, ne kadar güvenli olacak?

Güven ölçüsü ne olacak? Bu güven kamuoyunu ikna edebilecek mi?

Yeniden yapılacak seçimde kaybeden taraf yine aynı ya da farklı ama makul gerekçelerle iptal ya da yeniden seçim, sayım istese yenilenecek mi, sayımlar yapılacak mı?

Yenilenecek seçimi, farz edelim ki iktidar adayı kazandı, itirazlar şimdiki gibi değerlendirilecek mi yoksa savuşturulacak mı?

Yeni seçmen listeleri nasıl hazırlanacak?

İkametini önce başka yere taşıyan, orada oy kullanan sonra da ikametini geri alan seçmen oy kullanacak mı?

İkametini önceki yere taşıyan fakat oy kullanmayan seçmen yenilenecek seçimde oy kullanabilecek mi?

Oy kullandığı yerdeki aday kazanmışsa bu nakille gelen oylar ne olacak?

Taraflar üstünlük elde etmek için seçime yönelik göç yaptıracak olsalar bunu ne engelleyecek?

Kimin daha önce, ikamet taşıdığı yerde oy kullandığı nasıl tespit edilecek?

Muhtelif vaatlerle insanlar seçim bölgelerine nakil yapılacak olsa bu ne kadar adil ve de hukuki olacak?

İş ya da farklı mazeretlerle bir yerden bir yere taşınma bir seçim hilesi olarak algılanmayacak mı? Seçim hilesi olarak algılanır da hukuken suçlu konuma düşerim diye kimse taşınamayacak mı?

*

Bu ve benzeri birçok soru akla, akıllara gelir, gelebilir. Akıllar ve vicdanlar kesinlikle ikna olmalı.

Galeyana getirici sözlerden siyasetçiler ve taraftarlar sakınmalı, sağduyu ve soğukkanlılık muhafaza edilmeli, yapılan iş ve işlemler kanunlar ve hukuk çerçevesinde yapılmalı, farklı yanlış yollara sapılmamalıdır.

Birlik beraberliği zedeleyici kabadayı tavırlara, onur kırıcı söz ve eylemlere de hiç kimse girişmemeli, müsaade etmemeli, prim vermemeli.

*

GÜLÜCÜK

Eski bir siyasetçi olan fakat rahmetli olan bir siyasetçi babanın oğlu,

-Ya Rabbi! Annemi bağışla, diye her zaman dua edermiş. Bunu bilen tanıdıkları, akrabaları,

-Babana da dua etsene, ona neden dua etmiyorsun? Demişler.

Adam;

-Babam uzun seneler siyasette bulundu. Kendini kurtarmak için bir hile yapabilir. Lakin annem çok zavallı bir kadındı, demiş. 10.04.2019

 

Yorumlar (0)