Sinop’un Durağan ilçesinde 11 Eylül 2016 tarihinde, alacak-verecek meselesi yüzünden başlayıp, Kürtlere yönelik ırkçı saldırıya dönüşen olayı yeniden alevlendirecek gelişmeler yaşanıyor. O dönem köyü ırkçı saldırıların hedefi olan Mustafa Güney, kıvılcımı Sinop Müftüsü Ali Hayri Çelik’in çaktığını iddia etti: “Olaylarda ölen Soner Kara'nın ölüm yıl dönümünde hutbe veren müftü, Kara'yı şehit ilan etti. İki taraf yavaş yavaş birbirine ısınmak üzereyken şimdi millet ‘toplanacağız şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız’ diyor”. Olaya ilişkin yargılananların Avukatı Levent Pişkin de, müftünün tutumunun halkı kin ve nefrete teşvik ettiğini dile getirerek suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. 

‘ADLİ VAKA’ DEMİŞLERDİ

Sinop’un Durağan ilçesinde 11 Eylül 2016’da alacak-verecek meselesi sebebiyle iki kişi arasında başlayan kavga daha sonra ırkçı bir saldırıya dönüşerek, ilçeye bağlı köylerde yaşayan Kürtler hedef alınmıştı. Olayların büyümesi üzerine kaymakamlık tarafından ilçede 9 saat sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, 5 kişi gözaltına alınmış, 3 köy muhtarı görevden uzaklaştırılmıştı. 15 kişinin  yaralandığı, 16 yaşındaki Soner Kara’nın ise açılan ateş sonucu hayatını kaybettiği olayla ilgili gözaltına alınan 17 kişiden 4’ü tutuklanmıştı. 13 Eylül’de Kara’nın cenazesine katılan bir grup tekbir getirerek Kürtlerin yaşadığı köylere yürümek istemiş, yürüyüş kolluk kuvvetlerince engellenmişti. Öte yandan 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan kavganın ırkçı bir saldırı olmadığı adli bir vaka olduğu yetkili ağızlardan bildirilmişti. 

‘BİZİ TERÖRİST İLAN EDİYORLAR’

Geçen sürede iki halk arasındaki gerginliğin azaldığını ifade eden Mustafa Güney, Soner Kara’nın ölüm yıl dönümünde hutbe veren İl Müftüsü Ali Hayri Çelik’in Kara’yı “şehit” ilan etmesiyle yeniden endişeye kapıldıklarını söyledi. Gazetemize konuşan Güney, hutbenin verildiği sırada camide olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Müftü öldürülen çocuğu şehit ilan ettiğinde eğer birimiz camide ‘karşı taraf terörist mi’ oluyor deseydik orada yine bir kavga çıkabilirdi. Bir müftü böyle bir şeyi nasıl söyleyebiliyor? Orada bir cahilimiz çıksa bir laf deseydi yine bir kavga çıkardı. Karşı taraf şehitse biz ne oluyoruz? Müftü iki grup arasında çıkan bir kavgada ölen kişiyi şehit ilan ederek karşı tarafı resmen terörist ilan ediyor.” 

 

‘ŞEHİDİMİZİN KANINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ’ DİYORLAR

Konuyla ilgili şikayetini bildirmek üzere il müftülüğünü aradığını da belirten Güney, Müftülük Sekreteri Ahmet Ermiş ile görüştüğünü söyleyerek bu görüşmeyi şöyle aktardı: 

Mustafa Güney: Geçen sene istenmeyen bir olay oldu ilçemizde ondan sonra bunun tekrar tekrar gündeme getirilmesi ve de ölen çocuğa şehit denmesi yani ciddi bir ölçüde bizi rahatsız ediyor ve bunun şikayetini elimizden gelen her yere duyuracağız. Yani ölen bir gencin Allah kimseye vermesin. Ölen ölmüş yani bir kavgada buna şehit denmesi sizce normal midir? 

Sekreter: Şimdi onun dini şeyini bırakın da müftü beyin ilmi daha geniştir daha iyi değerlendireceğini tahmin ediyorum. Doğru mudur? 

Mustafa Güney: Ne gibi? 

Sekreter: Şimdi bakın bir cephede savaşan bir de hükmen şehit vardır. Hükmen şehit sınıfına giriyorsa şehit demesinde ne gibi bir gariplik vardır ki? 

Mustafa Güney: Ya ne alakası var? 

Sekreter: Bakın, “Hükmen şehittir” diye söylemişse bunda rahatsız olacak bir şey yoktur. Nedir burada rahatsız olacak şey? 

Mustafa Güney: Peki karşı taraf ne oluyor öyleyse? 

Cansu PİŞKİN
İstanbul