CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'te yaptığı konuşmasındaki "CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor, nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor? Açık konuşmak gerekirse bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir öz eleştiridir, açık ve net. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisiyle yaşadığımız ekonomik sıkıntılar, bizim kimi eksiklerimizle ve hatta yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanları istemeye istemeye gidip CHP’ye oy vermeye zorunlu bıraktı." sözlerine de yanıt verdi.

İktidarla muhalefet psikolojik olarak yer değiştirmiş.
Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Bey aradı, Sayın Başkanım dedi, hangi gün arzu ediyorsanız iz size izin vereceğiz dedi. Ben de belediye başkanları toplantısından önce olması açısından cuma sabahı gideceğimi söyledim. Bakan değil ama yardımcısı aradı beni. Bakanın bugün yaptığı açıklamalardan sonra bir süre görüşmesek iyi olur. Ama tabii izin verildi ve ben o meseleyi yaptıkları ve tepkimizden sonra verdikleri izinle geçmişte bıraktıkları bir hata ve bu hatadan dönmek için bu kadar sert sözleri işitmek olarak görüyorum.

Değişim grup toplantısında yaptığınız toplantıdan mı kaynaklı, DEM-Öcalan görüşmesi ile ilgisi var mı?

Devlet bey Öcalan’a görüşülsün dedi, yarın bir gün buna izin vereceksiniz beni belediye başkanımla görüştürmüyorsunuz. Bundan bağımsız değildir. Ama salı günü söylememiz de önemliydi. Öcalan görüşmesine yaptığımız atıfla ilgiliydi.

Esas bu işin uzamasının sebebi şu, izin verilecek de Akın Gürlek’e çok ağır konuşuyorsun diye geldi AKP kanadından. Bunu söylersen görüşemezsin, söyleme. Sırf bu konudaki ilkesel duruş gereği Akın Gürlek’e laf söyledim, bu salı da söyledim. Akın gürlek AKP’nin koruması altında, süper savcı gibi bir şey atfedilmeye çalışıldı. Salı günkü gruptan sonra bu şeyden vazgeçtiler. Akın Gürlek’e laf söylemesek uysal ve bize çizilen çerçeve içerisinde muhalefet yapmış oluruz.

Erdoğan’ın CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor sözleri

CHP’nin bugüne kadar oy alamadıkları kişilerden oy almasını kendi hatalarına bağlamaları Tayyip Erdoğan’ın ağzından duymak kıymetli. Üstenci ve kibirli bakış açısındansa son derece ayırt edici, göze sokucu olarak görüyorum. Bir parti doğru aday belirleme yöntemiyle, yeni bir stratejiyle, etkin politikayla bir başarı elde ediyor. Halen daha siyaseti bu noktaya ben getirmedim, Tayyip Bey getirdi. Seçim kazanmayı geçmişinde olan her şeyi aklama ve gelecek için meşruiyet alanı olarak düşündüler. Ağır sıklet boks maçı gibi. Son maçı kazanan kemeri takar dediği olur. 31 martta unvan maçını biz kazanınca- onlar bunu unvan maçına çevirdi- kendisini çok önemsiz, siyasette her şeyini kaybetmiş olarak gördü. Aslında alınan her oyun kıymetini vermek alınamayanın mukayesesini yapmak lazım. Tayyip beye tavsiyem şu, rakibini tanımadan yenemezsin. Ben onu çok iyi tanıdığımı kendisine de söyledim ben rakibini tanıdığım için 31 martı kazandım. O rakibini tanımayıp küçümserse daha çok mağlubiyet alır.

Azerbaycan’a gezi planlayacağız bir de balkanlar turu yapma niyetimiz var. 26 aralıktaki Bosna Hersek’teki Türkan bebek anmaya denk getirerek bir tur yapabiliriz. Bir de 22’sinde Fas’ta sosyalist enternasyonal toplantısı var.

Dış politikada CHP çok güçlü bir parti ama dış ilişkilerde eksiklerimiz vardı bununla ilgili kararlılığımızı ifade etmiştim ben CHP’nin temsil edilmesi gereken her yerde görev alıyorum. Etkili bir dış ilişkiler yürütmeye çalışıyoruz selin hanımın da Avrupa parlamenterler birliğindeki görevi çok önemli. Biz AB’ye tam üye olmak istiyoruz. Türkiye Amerika ilişkileri açısından müttefiklik açısından onarılması gereken çok süreç var oraya bakıyoruz. Rusya’ya bir temsilci atadık, Putin’i destekleyen parti de bizden randevu istedi. Rusya ile daha iyi ilişkiler içerisindeyiz. Adil Rusya partisi görüşmek istedi bize ziyarete gelecekler, bizden bir heyet onlara ziyarete gidecek. Pekin’den Çin büyükelçisi onları ziyaretimizin memnun edeceğini söylemişti. Gelecek yıl Çin ziyareti olacak.

Son bir yılda on gezi yaptık dış gezi. Bunu aynı hızda artırarak devam edeceğiz. Dışarıda çok uzun süreler geçirmek değil birkaç günlük programlarla.

Esat’la görüşme talebimiz, bizden resmi yazı istediler bir tarih belirleyecekler onu bekliyoruz. Şu zaman olacak diyemiyorum orada Rusya Erdoğan Esat arasında bir denge var. Herhalde ondan dolayı bize tarih vermek için bekliyorlar gibi geliyor. Bize denilen şu, size randevu vermeye karar verdik resmi yazı yollarsanız tarih belirleyeceğiz dediler. Çok gecikmeden cevap alacağımızı bekliyoruz.

Filistin’e uçağımızın kuyruk numarasına kadar bildirildi. Hava sahasının açılmasını bekliyoruz. Mahmut Abbas davet etti. İsrail’de; bu hava sahasının kapalı olması, zaten şu an tarifeli uçuş yok. Güvenlidir gelebilirsiniz dediklerinde gideceğiz

Putin'i destekleyen parti randevu istedi

Rusya Büyükelçisi bana ziyarete gelmişti. Rusya /-CHP ilişkileri donmuştu, seçim dönemindeki Türkiye siyaseti -kemal beyi suçlar gibi olmasın- seçim öncesi yükselen gerilim nedeniyle donmuştu. Rus elçisi bize ziyarete geldi, bakış açımızı anlattım. Bundan çok etkilendiğini ve bunu rapor edeceğini, Kremlin’in de çok memnun olacağını söyledi. Ben CHP gelirse Rusya’ya düşmanlık yapmaz ab ilişkilerini de sürdürür ama Rusya çok önemli bir komşu, Erdoğan’ın kolay kolay dış politikasını beğenmem ama Ukrayna ve Rusya arasındaki dengeli ve arabuluculuğa varan siyasetini sürdürürüz dedim. Biz Avrupa tarafında yer alıp Ukrayna’yı tutmak değil, dengeyi doğru tuttururuz dedim. Büyükelçiliğe de bir ziyarette bulunacağız, bizim sonuçta bu ziyareti milletvekilleri ve genel başkan yardımcılarımız düzeyinde ziyarette bulunacağız ardından ben de giderim onlar da buraya geldiklerinde alman cumhurbaşkanı da olabilir. Biz bu işleri Türkiye’yi bir sonraki seçimlerde yönetecek parti olmanın özgüveniyle artırarak sürdüreceğiz.

 

Kurultay tartışmalarını suni gündemler olarak mı değerlendiriyorsunuz?

Biz bu tartışma belli bir noktada doygunluğa ulaştı ve bu tartışmaları kestiğimizi, sürdürmeyeceğimizi söyledim. Bundan birkaç gün sonra 81 il başkanı (kurultayda 35’i beni desteklemişti) genel başkanımızın politikalarını destekliyoruz, sokakta vatandaşta kurultay talebi yok. CHP iktidarının ayak sesleri var dediler ve tartışmayı bıçak gibi kestiler. Ben bundan sonra dönüp de aynı tartışmalara girmek istemem. Net bir şekilde adeta siyaseten iman ederim. Sokakta olmayan şeyin kurultay salonunda izdüşümü* karşılığı olmaz. Sokakta CHP yönetiminden bir memnuniyet var. Tüm anketler bunu gösteriyor. Bunun dışında her tartışma partiyi aşağı çeker. Mart ayından beri abonelikle çalışan altı şirketin ortalamalarını takip ediyoruz. Sadece eylül ayında düşüş yaşadık orada da kurultay konusu vardı. Vatandaşın konularını konuştuğumuz her ay birinci partiydik. Ekim ayında tamamı düzeldi, kasımda birinci olmadığımız hiçbir anket görmedim daha. İçe dönmenin ülke siyasetinde CHP’ye bir maliyeti var ve bu tartışmaları geride bıraktık. Ben zaten bu açıklamayı yapmıştım 81 il başkanının kuvvetli çıkışı bu işi sonuçlandırdı. O yüzden oralara dönmüyoruz.

Sokakta karşılığı olmayan şeyin sandıkta da karşılığı olmaz. Sosyal medya Twitter’da yaratılmaya çalışılan gündemlerin çok suni ve birazcık sipariş ve birazcık bot hesaplarla birilerinin para bastığı oluyor bu organik bir tartışma olmadığı için kimse etkilenmiyor. Bazen öyle operasyonel günler oluyor herkese yaymaya çalışıyorlar falan. Bu parti içinden değil, dışından fonlanan. CHP'de bir kargaşa varmış gibi gösterilmek istenen bir mevzu. CHP’de iç karışıklığın CHP’yi aşağıya çektiğini bilenler bu tartışmayı fonluyorlar. Ama bu gerçek kişilerin değil bot hesapların yürüttüğü bir tartışma.

Ben örgütün sesini duyan, örgütün sesini dinleyen, örgütle birlikte karar veren bir genel başkan olarak örgütün sesini dinlerim, örgüt ne istiyorsa onu yaparız.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ikilisi ile bir araya gelecek misiniz?

Biz cuma günü Sodembek toplantısında birisi kentler birliği biri TBB olarak birlikteyiz. Yemek yiyeceğiz sodembek içinde zaten görevleri var. Baş başa yemek de belirleyeceğiz daha tarihini belirlemedik orada samimi bir diyalog ortamının ilerlediğini söyleyebilirim Ekrem Başkan Mansur başkan ve benim aramda bir sıkıntı yok. Tarihi belli olunca söyleriz. Bu hafta sonu beraberiz ama tüm belediye başkanları var. Üçlü bir yemek için daha önce konuştuk, planlar yaparız.

O toplantının gündeminde esas olarak kayyumlar ve buna karşı bütün CHP’li belediyelerin ortak tavır ve tutumu hep biriket güçlü bir itiraz. Bunun dışında zaten bir eşgüdüm mevzusu yani doğru işleri yayma mevzusu var. 20 Aralık tarihiyle tüm rapor gelecek anketler yaptırıyoruz. Belediye başkanlarının teker teker karşılaştırmalı raporları. CHP belediyelerinin 2023 yılı karnesi gelecek. Sahadaki anketlerden gördüğüm şu var vatandaş memnuniyeti beklentilerimizin de ötesinde. Biz bunu zaten çok doğru bir ölçme değerlendirmeyle yaptık. Beklentilere göre adaylaştırmada anketlere çok önem verdik. Yine altı firma hem dijital dinleme hem yapay zekâ kontrolü, bunlara uyabilen firmalarla çalışıyoruz. Adayları belirlerken yaptığımız sistemi halen ayakta tutuyoruz. Bir ara rapor aldım genelde beklediğimin ötesinde bir sonuç var. Büyükşehir ve il belediyeleri için. Bu aralar kreşlere yapılan hamle ve toplumsal tepki ile gelen geri adım, özellikle CHP’li belediyelerin bugün dün gece belediyelerin borçlarını iller bakmasından kesmeleri, şimdi iştiraklerinin de kesmesi bu kanunen mümkün değil. Bunu kanunla düzenlemek istemişlerdi geri çekilmişti. Şimdi Cumhurbaşkanı kararıyla yapmaya çalışıyorlar bunların hepsi Tayyip beyin de bu sonuçları ölçtürttüğü anlamına geliyor. Aynı resme bakıyoruz, CHP’li belediyelerde öne çıkan hizmetlerde kendi belediyelerini yarıştırmak ya da kreş konusunda “her mahallede kreş açın, niye CHP’ye kalsın” demek yerine bize engel olmaya çalışması ya da Büyükşehirlerin paralarına el koyalım meselesi bence ters teper. Hatta şunu söyleyeyim bunu yaptıklarında AKP milletin gönlünden düştü, gönlünü alırsan geri girersin. Ama buna yeltenmek. Mesela afyonlu bir seçmen, Uşaklı, Kastamonulu bi+ kere aküye vermedik belediyenin parasını kesti, hizmeti aksatıyor. Bu gözden düşürür. İyi belediyecilik yapamazsan gönlünden düşersin. Ama gözden düşünce… artık ona şans vermez. AKP bu tutumuyla bence gönülden düşmüşken ve gönle girmesi gerekiyorken gözden düşürüyor kendini. Gönülden düşmekten korkmam gönül kazanılır ama gözden düştün mü bir daha olmaz.

Kayyumlar konusu

Etkin net ve sert cevabımız durmadan devam edecek. Kayyum meselesinde geçmişteki kayyum uygulamalarında birkaç gün tepki gösterilip bunun sürdürülmemiş olması yenilerinin yerini açtı. Burada özeleştiri de yapabilirim. Halkın iradesine bir darbe varsa onun hangi partiden olduğuna bakmaksızın tepki vermek gerekiyordu. Biz bu dönem Hakkâri’de de Mardin’de de aynı tepkiyi verdik. Ama CHP belediyeleri kolay kayyum atanacak belediyeler değildir ve bunu herkes görmelidir gibi bir görüşümüz var. Tepkilerimiz devam edecek ve bir de şundan memnunum Esenyurt’ta vatandaşın yüzde 80’i bize hak verdi. Türkiye’de de her geçen gün bu yapılan işe itirazın yükseldiği ölçülüyor. Bu yüzden biz pozisyonumuzu sürdüreceğiz.

Geçmiş dönem 49 belediyeye kayyum atanırken, ilk günlerde tepkiler oldu ama daha sonra bu kabullenilir gibi oldu, sürdürülmedi. Siyaseten kabullenilmediğini biliyorum ama. Bu yenileri için yol açtı diye düşünüyorum. Biz gelmişte yeterince tepki vermedik. Bu donem biz hem kendi belediyelerimiz hem başka belediyelere atanan kayyumlara ciddi reaksiyon gösteriyor ve sürdürüyoruz. Esenyurt’ta bir ayı tamamladık. Bunu ne kadar sürdürürlerse biz o kadar sürdüreceğiz. CHP vatandaşa derdini anlatabilir bir pozisyonda şu anda. Kayyum ilk atandığı gün ölçümlerde bir sebebi vardır gibi bir görüş vardı şimdi haksızlık olduğu konusunda bir inanç yükselmeye başladı. Biz bunu görüyoruz AKP de bunu görüyor. Çünkü milletvekilleri sokulmazken, meclis üyeleri sokulmazken sokuldu. Yapılanların haksızlık olduğu konusunda onlar da geri adım attılar ve tablonun aleyhlerine işlediği için geri adım attılar.

Dem parti tüm partileri ziyaret kararı almıştı biz randevu vermiştik ama bir cenazemiz oldu. Geçen cumartesi olacaktı. Onlar tüm aprtileri dolaştılar bize de gelecekler demin gündeminde de mutlaka kayyumlar ve bu süreç var randevu talebine cevap verdik. Hangi parti randevu isterse cevap veriyoruz. Dem parti de artık devlet bey de bu konuda normalleşti, her zaman randevu verdiğimiz – partilere seçmenlerine duyduğumuz dolayı ayırmayız.

Parlamentoda yapılacak böyle bir şeye katkı veririz. Ama parlamentonun dışlanmasını doğru bulmam. Çünkü toplumsal mutabakat bizim olmazsa olmazımız. Anayasalar toplumsal mutabakat metinleridir önce halka sunulur. Bence bu da anayasa yapmak kadar kritik bir süreç. 40 yıllık bir çatışma, Türkiye’ye çok şey kaybettirmiş terörü bitirme konusunda önemli. Bu mutabakatta bizim CHP olarak ayracımız, kırmızı çizgimiz şehit aileleri ve gaziler bu sürece rıza gösteriyor mu?

Şehit aileleri derneklerini ziyaret ettim. İkisi yanımda oturarak şunu söylediler CHP’nin tutumunu benimsediklerini, parlamentoyu önemsediklerini, şehir ailelerinin de rıza göstereceği veya onların gözünün içine bakamayacağımızı bir şeyi desteklemeyiz davranışımızı kıymetli değerlendirdiler. Bunlar MSB’nin binasını verdiği, haklı giderleri için ödenek sağladığı, resmî törenlerde yer alan başkan ve yöneticiler. CHP’nin buradaki hattı doğru bir hat ve benimseniyor. Tut ki parlamento dışında ve dışlayan bir süreç yürütüldü bunu eleştiririz doğru bulmayız ve bunun madden ve manen içinde olmayız. Parlamentoya davet ederiz.

B seçeneği. Cumhur ittifakı 31 Mart günü, Tayyip beyin seçim kazananın söylediği her şey doğrudur dedi ve unvan maçını kaybetti psikolojik üstünlüğü gündem belirleme yetkisini kaybetti ve devam ediyor. Böyle olunca gündemi ele almak için birkaç makro hamle yaptılar meclis başkanının da öncülük ettiği anayasa süreci, ben anayasa sürecini sis etkisi yapan gerçek sorunları etkisiz kılar diyerek reddettim anayasaya uymayanlarla anayasa yapmayız dedim.

CHP tahrik ediliyor

Makro bir gündemi ele alma çabası olarak İsrail’in bir sonraki hedefi Anadolu’dur, Türkiye’dir sözünü önemli gördüm. Meclis tecrübemle derhal kapalı oturuma davet ettim. Bazı siyasi liderler eleştirdiler. On yıl boyunca konuşulanı açıklamayacağım ama konuşulmayanı açıklarım dedim. Söylenmeyenleri söylerim dedim. Bakanlar altını dolduramadılar. Ellerinde çubuklarla TV’de İsrail Türkiye tartışmaları başlamıştı. Bu tartışma başladı. O süreçte savunma sanayi fonu diye bir şey vardı onu da geri çektiler çünkü toplumsal meşruiyetini kaybetti. Aidat aidiyet yaratır. O parayı vatandaştan toplayarak İsrail büyük tehlikesine

Hitlerin alman çocuklarının tereyağına değil gres yağına ihtiyacı var. Bunu oynadılar bu da boşa çıktı.

Üçüncü olarak da bu hamle yapıldı. Bir anda şehit cenazelerinin gelmeyeceği bir sürecin karşısında olmayacağımı söyledim ama biraz önce söylediğim gibi meclisi odak yapan, toplumsal mutabakat ve toplumsal mutabakatın göstergesi şehit ve gazilerimiz.

Ama devlet bey her hafta pozisyonunu yenilemek, tahkim etmek daha iyi anlatmak suretiyle gündemi elde tutmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanının anayasa meselesiyle, Öcalan’ın terör bitsin çağrısını bir siyasi meselede ele almak...

Ben 24 yaşından beri sivil toplumda meslek örgütünde yöneticilik yapıyorum. Ömrümün yarısından fazlası bunla geçti. Başkasının planının parçası olmayacaksın bunu biliyorum. CHP ’nin milleti de memnun edecek devletin de çıkarlarını koruyacak bir planı var o da meclis üzerinden yürümektir.

Öcalan çağrısı ile PKK silah bırakır mı?

Benim burada bir yorumda bulunmam çok farklı yorumlara sebebiyet verebilir. Girmem. Bu siyasi parti genel başkanı olarak buna girmem. Bu konuda çalışan akademisyen, gazeteciler ve siyasilere bırakıyorum bunu.

 

Umut hakkı teklifi ve sonrası

Beş gün sonra bahçeli el uzatıyor, tesadüfen el uzatmam diyor, her grupta el yükseltiyor.

Bu soruya cevap vermek mümkün değil çünkü henüz hiçbir şey netleşmiş değil. Erdoğan bugün mutabıkız dedi, bahçeli cesur çıkış yaptı dedi ben bunun devlet projesinden çok cumhur ittifakı projesi olduğunu düşünüyorum ama T.C. devletinin de bir terör sorununu bitirmek ve Türkiye’nin artık kaynaklarının buraya harcanmasına engel olmak konusunda devletin çıkarına ve milleti rahatız etmeyen bir çözüme sıcak bakacağını düşünüyorum. Ben hep ayırırım devlet binalardan kurumlardan oluşan bir yapı ve iktidar partisi bunu yönetiyor. İktidar partisi uzun zamandır devletin ve iktidar…

Özellikle ekonomik olarak kredi notlarından tutun da yabancı yatırıma kadar Türkiye’ye çok önemli etki eder. İktidarın değişebildiği ülkeler gelişiyor, diğerleri fakirleşiyor. Devlet bey çok ülkenin menfaatlerini düşündüğünü söylüyor iktidarı değişen bir devlet refaha kavuşuyor. Aslında Tayyip beyin gitmemesi için her yolu denemek milliyetçilik değil. Gerçek milliyetçilik serbest ve adil seçimler yapılmasını sağlamaktır. Ama burada CHP gibi bir çözümü önermek doğru bir şey. Sırf Erdoğan iktidarda kalsın diye anayasa hazırlıklarına girişmek ve bunu terör örgütü liderinin özgürlüğü üzerinden pazarlık konusu yapmak doğru bir şey değil. Yoksa çatışmaların düzenlenmesi konusunda taraflar adım atarlar, bu olağan bir şeydir ama bunu bir kişinin siyasi geleceğine, bir partinin iktidarda kalmasına endekslemek milliyetçilik değildir.

En doğru aday arasında parti içerisinde adaylar arasında çekişme varmış gibi ya da var, bu adaylardan olası adaylardan kaynaklı olduğu yönünde iddialar da var. Yakın isimlerin paylaşımlarından görüyoruz. Bunu yönetme zorluğu yaşıyorum usunuz ve son noktada nasıl karar vereceksiniz en zor seçim bu mu olacak

Tasvir edildiği gibi, sorunlu bir alanı yönetmiyoruz. Sonuçta 22 yıllık bir iktidarı değiştireceğiz ve bu seçime giderken iç ve dış şartların çok kolay olacağını iddia etmek samimi bir cevap olmaz. Ama genel başkanlar böyle günler için var. Bu kararı çok katılımcı bir şekilde, partimin bütün üyeleriyle hatta en katılımcı şekilde belirlemeyi düşünüyorum. Örgütümüze çeşitli sorular sormayı, adayı sormayı ve eğilimlerini almayı da düşünüyoruz. Tek başıma vereceğim bir karar olmayacağı için bu yükü 1,5 milyon kişiyle bölüşeceğim en az. En doğrusunu hep beraber yapacağımızı düşünüyorum. Önce iktidar değişecek, cumhurbaşkanı adayı belirlenecek ve iktidar değişecek. Sonra bir geçiş dönemi olacak. Bu geçiş döneminde hele hele daha sonra herekse makam herkese mevkii var fazlası var eksiği yok. Şu anda o yüzde biz bu işin içerisinden büyük bir mutabakat ve büyük bir iş birliği ve güç birliği ile çıkarız ve sonra Türkiye’yi güçlü bir parlamentoyla ve yürütmeye yürütmeye başladığımızda gönlünden yönetmek isteyen herkese bir mevkii ve makam bulunur.

Mansur Bey CHP'den aday olmazsa başka bir şekilde aday olur mu?

Mansur Bey bu sınavı iki kere atlattı. 2019 seçimlerinde iyi parti Mansur beyi aday yapmak, Ankara’nın kendilerine verilmesini ve adaylarının yavaş olmasını istediklerini söyledi Mansur yavaş ben CHP’nin adayıyım dedi. Doğru ve başarı getiren bir seçimdi. Daha sonra hem Mansur beye hem Ekrem beye partilerinin tutumu dışında davranmaları şeklinde çağrı yapıldı. Mansur bey bu sınavlardan geçti. Mansur bey Türkiye’nin daha iyi yönetilmesine ilişkin bir talebi var ve bu talep noktasında kendisinin de bir iddiası var. Bundan da doğal bir şey olamaz. Ama ben Mansur beyin tüm partinin kararlarının sonuçlarına saygılı olacağına inanıyorum, görüyorum. Kendi beyanları da var zaten. Mansur bey parti disiplini konusunda bizi sükûta uğratmadı. Mesele memleket meselesi. Mesele normal bir rejimin içinde oluruz, iktidara kimin geldiğinin gittiğini önemi olmaz. Oysa bugün Türkiye’de artık sürdürülemez bir sürecin sonundayız. Bir iktidarın sonundayız. Burada kişisel davranamayız hiçbirimiz. O yüzden ben süreci sağlıklı yürüteceğimize ve hep birlikte kazanacağımıza yürekten inanıyorum. Her geçen gün buna inancım artıyor.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş dışında isimler çıkabilir mi?

Kamuoyu konuşuyor biz de bu sorulara cevap veriyoruz. Bazen sitemleri duyuyorum biz de varız diye. Her kim katkı koymak isterse kimsenin önünü kesmeyiz ama sonuçta nihai kararı partinin en iyi adayı belirlemesi için bir yöntem belirleyeceğiz. Ben iki adayın ismi öne çıktığı için yorum yapıyorum. Kimsenin önünü kesmek CHP’nin geleneğinde, kültüründe yok. Bana hep iki aday soruldu. Üçüncü sorulduğunda ona da başarılar dileriz. Bu sürece katkı sağlayacak yol arkadaşları lazım. Biz Ekrem beyle de 2023’ün daha doğrusu 2019’dan beri ikinci seçimi kazandığından beri ilk birbirine sarılan iki isim bizdik. 2023’te seçim sabahının -seçimi kaybettik- aynı duyguyla uyandık. Bu duygu ortaklığımız devam ediyor. Biz sorumluluk almak fedakarlıkta bulunmak ve bu tarihin akışını değiştirmek için yola çıktık Ekrem beyle beraber. Ben bu yol arkadaşlığımı gizliyor değilim, o da gizlemiyor. O yüzden bu iktidarı değiştirme meselesi kişisel taleplerin çok ötesinde bir mesele. Kimimize sorumluluk, kimiz fedakârlık düşüyor. Ama herkesin Türkiye’yi güçlü bir parlamentoya kavuşturma, dünyadaki güçlü parlamentolarla yönetilen ülkelerin başardığı işleri başarma gibi hayallerde hepimiz uzlaştıktan sonra sorumluluk alan sorumluluk alır, fedakârlık yapan fedakârlık yapar. Biz bu süreç içerisinde bu sınavlardan başarıyla geçtik diye düşünüyorum.