Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, motokuryelik mesleğinin sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Bu kapsamda Özcan, motokuryelik mesleğine dair mevzuatın işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından uluslararası standartlara uygun şekilde güncellenmesi, mesleğin tehlikeli sınıfının yeniden ele alınması, motokuryeler için mesleki yetkinliğin ve güvenli sürüşün güvence altına alınacak düzenlemelerin yapılmasını ve sektöre dair düzenlemelerin taraf olunan ILO'nun standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi amacıyla araştırma önergesi verdi.

Türkiye'de motokuryelik mesleğinin 2014 yılında iş kolu haline getirildiğini belirten Özcan, sektörle ilgili derneklerin kayıtsız çalışanlarla beraber Türkiye genelinde çalışan motokurye sayısının 2023 yılı itibariyle 1 milyonun üzerinde olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.

Özcan şu açıklamalarda bulundu:

Motokuryelik ölümlü iş kazası riski yüksek bir meslektir

Motokuryeler genel olarak güvenlik açısından risk arz eden, korumasız bir araçla hizmet üretiyor. Motokuryeler özel güvenlik ekipmanları ile çalışması gerektiği halde, şirketler maliyet nedeniyle bu ekipmanları sağlamıyor. Motokuryelik işbaşında iken sürekli dikkat gerektiriyor. Mevsim şartlarından doğrudan etkileniyor. Tüm bu faktörler bir arada düşünüldüğünde, motokuryeliğin ölümlü iş kazası riski yüksek bir meslek olduğu ortadadır."

2022'de 58 motokurye, bu yıl ise şimdiye kadar 40'a yakın motokurye iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

Motokuryelik can güvenliği riski yüksek olduğu halde motokuryelerin önemli bir bölümünün işçi statüsünde olmadıkları için sektördeki kazaların iş kazası değil trafik kazası olarak kaydediliyor. Dolayısıyla, motokuryelerin yaşadıkları iş kazaları resmi rakamlara gerçekçi olarak yansımıyor. 2022’de 58 motokurye, bu yıl şimdiye kadar 40’a yakın motokurye iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Ölümlü, ölümsüz kazalarda, teslimat süresi baskısı, aşırı çalışma saatleri, psiko-sosyal sorunlar, dinlenme olanağından yoksunluk, mesleki yeterlilik eksikliği gibi faktörler öne çıkıyor.

Motokuryelik mesleği tehlikeli iş sınıfında yer almalıdır

 Motokuryelik mesleği tehlikeli iş sınıfında yer almalıdır. Ancak bu sınıfta yer almıyor. Bu sebeple işverenler iş güvenliği uzmanlığı, işyeri hekimliği ve hizmetlerini sunma zorunluluğuna sahip değiller. Bu durum da sektördeki işçilerin can güvenliğini tehlikeye atan faktörlerden biridir. Motokuryelerin çok büyük bölümünün iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almadığı da biliniyor.

Motosiklet sürücü belgesinin motokuryelik yapmak için yeterli olması önemli bir sorundur

Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun hazırladığı Motosikletli Kurye Ulusal Yeterlilik Standardı 2017 yılında yürürlüğe girdi. Ancak bu standartların bağlayıcı bir niteliği yok. Söz konusu standartlarda mesleki teçhizat tanımının geliştirilmesi gerekmektedir. Aksi durumda bir yaptırımı olmadığı için, motokuryeler mesleki yeterlilik belgesini almaya ihtiyaç duymuyorlar. Motosiklet sürücü belgesinin motokuryelik yapmak için yeterli olması önemli bir sorundur. Çalışan örgütleri, mesleğin güvenli icrası için ileri sürüş tekniklerinin öğrenilmesini gerekli görüyor. Motokuryeler için mesleki yetkinliğin ve güvenli sürüşün güvence altına alınması için tüm sorunlar ivedilikle giderilmelidir.

"Sektöre dair düzenlemeler taraf olduğumuz ILO’nun standartlarıyla uyumlu hale getirilmelidir"

Motokuryelik, son etap teslimat sektöründe ücretli emekçi niteliği arz ediyor. Ancak motokuryeler işçi statüsünde çalıştırılmıyor. Dijital platformlar üzerinden işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş gören motokuryelerin işçi statüsüne kavuşturulmaları gerektiği açıktır. Sektöre dair düzenlemelerin ILO’nun standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi acil bir gerekliliktir.