Gelecek Partisi İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divan Katip Üyesi Mustafa Bilici açıklamasında şunları söyledi:
‘’Milletvekili seçildiğimiz günden bu yana elimizden geldiğince İzmir’imizin sorunlarını meclis gündemine taşımaya gayret ettik ve gayret etmeye devam ediyoruz.
Kanun yapma usulünün iktidarca “torba yasalara” hapsedildiği, meclis araştırma önergelerinin konusu dikkate alınmaksızın reddedildiği, yasamanın ilmek ilmek işlevsizleştirilmeye çalışıldığı bu günlerde, vatandaşlarımızın sesini duyurma çabalarımız devam ediyor. Her ne kadar sesimiz kısılmaya çalışılsa da bu çabalarımız sürmeye devam edecek.
Bu doğrultuda İzmir ilimiz ile ilgili Bakanlıklara tam 25 soru önergesi yönelttik. Her birisi İzmir’imizin farklı sorunlarının yürütme organınca doğru bir şekilde tespitini ve çözüme kavuşturulmasını amaçlamaktaydı.
Ne yazık ki;
İzmir’imizin sorunlarına çözüm ve yanıt aradığımız 25 önergemizin yalnızca 8’ine cevap verildi.
Yasama çalışmalarında uygulanan sansür ve ses kısma politikası, etkili bir “denetim” yolu olan yazılı soru önergelerimize karşı da uygulandı. Anayasa’nın açık hükmüne rağmen “ben hesap vermem.” tavrı kararlılıkla devam ettirildi ve devam ettirilecek gibi duruyor.
Her şeye rağmen İzmirliler bilsin ki, şehrimizin sorunları meclis gündemine gelmeye devam edecek.’’ dedi.
Gelecek Partisi İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divan Katip Üyesi Mustafa BİLİCİ, İzmir ile alakalı soru önergelerinin yanıtsız bırakılması hakkında basın açıklaması yaptı. Bakanların soru önergelerini yanıtlamaktan imtina ettiğini vurgulayan Bilici, İzmir halkının sorunlarını meclisten en yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğini bildirdi.
Bilici açıklamasında:
‘’Milletvekili seçildiğimiz günden bu yana elimizden geldiğince İzmir’imizin sorunlarını meclis gündemine taşımaya gayret ettik ve gayret etmeye devam ediyoruz.
Kanun yapma usulünün iktidarca “torba yasalara” hapsedildiği, meclis araştırma önergelerinin konusu dikkate alınmaksızın reddedildiği, yasamanın ilmek ilmek işlevsizleştirilmeye çalışıldığı bu günlerde, vatandaşlarımızın sesini duyurma çabalarımız devam ediyor. Her ne kadar sesimiz kısılmaya çalışılsa da bu çabalarımız sürmeye devam edecek.
Bu doğrultuda İzmir ilimiz ile ilgili Bakanlıklara tam 25 soru önergesi yönelttik. Her birisi İzmir’imizin farklı sorunlarının yürütme organınca doğru bir şekilde tespitini ve çözüme kavuşturulmasını amaçlamaktaydı.
Ne yazık ki;
İzmir’imizin sorunlarına çözüm ve yanıt aradığımız 25 önergemizin yalnızca 8’ine cevap verildi.
Yasama çalışmalarında uygulanan sansür ve ses kısma politikası, etkili bir “denetim” yolu olan yazılı soru önergelerimize karşı da uygulandı. Anayasa’nın açık hükmüne rağmen “ben hesap vermem.” tavrı kararlılıkla devam ettirildi ve devam ettirilecek gibi duruyor.
Her şeye rağmen İzmirliler bilsin ki, şehrimizin sorunları meclis gündemine gelmeye devam edecek.’’ dedi.