Türkiye’nin gündem yaratan televizyon programı Esra Erol’da, yine yürekleri sızlatan bir olay yaşandı. Kendini kefenleyen Nilüfer Hanım’ın anlattıkları, hem stüdyoda hem ekran başındaki izleyicilerde şok etkisi yarattı. Psikolojik şiddete maruz kaldığını söyleyen ve ölüm korkusuyla yaşayan genç kadının dramı, gözleri aile içi ve romantik ilişkilerdeki şiddet gerçeğine çevirdi.
"Öldürülmek İstemiyorum" Diyerek Yardım Çığlığı Attı
Geçtiğimiz günlerde Esra Erol’a başvuran Nilüfer Hanım, eski erkek arkadaşı Ahmet Aytaç Avcu tarafından maruz kaldığı tehdit ve şiddet dolu süreçleri anlatarak yardım istemişti. Elektronik kelepçe taşıyan kadın, "Defalarca uzaklaştırma kararı aldırdım, ama bir türlü kurallara uymadı. Özel görüntülerimi çocuklarıma gönderme tehdidinde bulunuyor ve beni öldürmekle tehdit ediyor." sözleriyle içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne serdi.
Şok Eden Kefenli Fotoğraf
Olayın yankıları sürerken bir sonraki yayında, Nilüfer Hanım’ın kendini kefenlediği bir fotoğraf ekrana getirildi. Bu görüntü, izleyenleri ve stüdyodaki konukları hayrete düşürdü. Esra Erol, "Bu fotoğrafı neden çektin?" diye sorduğunda Nilüfer, "Ahmet’e gönderdim. Artık beni öldü sanıp peşimi bırakmasını istedim." açıklamasını yaptı.
Plan Ortaya Çıktı: "Ahmet’e Tuzak Kurmak İçin Yaptık"
Yayın esnasında olayın arka planı daha da netleşti. Nilüfer Hanım’ın ablası canlı yayına bağlanarak, bu kefenli fotoğrafı Ahmet Aytaç’a kendisinin gönderdiğini itiraf etti. "Ahmet’i eve çağırıp uzaklaştırma kararını ihlal ettiği için ceza almasını sağlamak istedik." diyerek yaşananların planlı bir hamle olduğunu açıkladı. Bu itiraf, stüdyoda şaşkınlıkla karşılandı.
"Bu Yöntem Doğru Değil!"
Esra Erol ve stüdyodaki hukuk uzmanı Hülya Hanım, bu yöntemi kesin bir dille eleştirdi. "Kendisine zarar vereceğinden korktuğunuz birini neden eve çağırıyorsunuz? Bu, hem sizin hem de çocuklarınızın güvenliğini daha büyük bir tehlikeye atar." diyerek uyardılar.
Kadına Şiddet Tartışmaları Yeniden Gündemde
Bu olay, Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve tehditler karşısında kadınların içine düştüğü çaresizliği bir kez daha gözler önüne serdi. Hukuki ve toplumsal çözümlerle ilgili eksikliklerin yanı sıra, mağdurların kendi güvenliklerini sağlamak için başvurdukları çarelerin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği vurgulandı.