Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınındaki 'Cumhurbaşkanı Özel' programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine neden ihtiyaç duyulduğunun sorulması üzerine Erdoğan, nerelerde sıkıntı yaşandığını, nerelerde rahat çalışma zeminin yakalandığını 14 yıllık sürede öğrenme fırsatı bulduklarını söyledi.
'MEVCUT SİSTEM ÜLKEDE İSTİKRARI TEHDİT EDİYOR'
AKP'nin girdiği ilk seçimde yüzde 34.4 oy oranına ulaştıklarını, neredeyse anayasayı değiştirebilme noktasına gelindiğini hatırlatan Erdoğan, "Buna rağmen birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldığımız için orada da bunu başaramadık. Çünkü zaman oluyor içinizden de fire verebiliyorsunuz, böyle bir durumla da karşı karşıya kalabiliyorsunuz" ifadesini kullandı.
İkinci seçimde oy oranlarının arttığını ancak milletvekili sayılarının düştüğüne değinen Erdoğan, üçüncü seçimlerde yüzde 50 oy oranına yaklaştıklarını ama milletvekili sayısının biraz daha düştüğünü anlattı.
'GÜL, DAVUTOĞLU, BİNALİ BEY, AYNI EKOLDEN GELDİĞİMİZ İÇİN SIKINTI YOK'
Anayasa değişikliğini hedefleri olmasına rağmen gerçekleştiremediklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Muhalefet şöyle bir yaklaşım tarzı içinde bulunuyor: Siz, beyaza 'Beyaz' diyorsunuz, muhalefetin huyudur özellikle bizde, siz 'Beyaz' diyorsanız o 'Siyah' diyecektir. Bunun yolu nedir? Bunun yolu sadece Parlamentoda bu işi tartışmak, konuşmak değil. Hemen bazı bakanlarımız hakkında bakarsınız bir-iki hafta içinde gensoru gelir. Bu gensoruyla siz tabii Parlamentoda tıkanıyorsunuz, sizi çalıştırmıyorlar. Biliyor ki 'Bu sayım benim yeterli değil, bu geçecek' ama buna rağmen o gensoruyu vermek suretiyle orada bir tıkanmayı, patinajı meydana getiriyor. Aradan bir müddet geçiyor bakıyorsunuz tekrar bir gensoru. Güven oylaması olaylarında benzer sıkıntılar yaşanıyor. Bütün bunların yanında ülkede istikrarı tehdit ediyor mevcut sistem. İstikrar ve güven aslında kalkınmanın, başarının olmazsa olmazıdır. Eğer biz bugün başarılı olabilmişsek, başarılı olabilmemizin arkasında yatan gerçek şudur, o da biz, yani aynı ekolden gelen insanlar olarak gerek Sayın Gül ve benim başbakanlığım dönemim, Sayın Davutoğlu ve Sayın Binali Bey dönemi, biz tabii aynı ekolden geldiğimiz için bizde sıkıntı söz konusu değil."
'15 TEMMUZ KARARLILIĞI DEVAM EDİYOR'
Gerek 15 Temmuz ve sonrası, gerekse 1970'ten bu yana yaşanan sürecin halihazırdaki cumhurbaşkanlığı sistemi önerisine nasıl yansıdığının sorulması üzerine Erdoğan, 15 Temmuz'un çok önemli şeyler öğrettiğini belirtti. Erdoğan, şunları söyledi:
"O kararlılık hala devam ediyor, bitirmedi işi. Şimdi nereye gidersek, hangi meydana gidersek gidelim artık 10 binler, 50 binler bakıyorsunuz o meydanlarda. Daha büyük meydanlara gitmedik oralarda da inanıyorum ki yüz binler bizi bekliyor. Çünkü bir şeyin kararını veriyor şimdi. '15 Temmuz'un anayasal bir teminat altına getirilmesini istiyoruz' diyor. Niye diyor bunu? Şimdi kim 'hayır' diyor, bakıyor. Kandil'deki teröristler 'hayır' diyor. Kim bunlar, PKK. Beyanatlarını veriyorlar ve diyorlar ki 'hayır' deyin. Kim diyor? FETÖ'cüler 'hayır' diyor. Bunlar değil miydi 15 Temmuz'da milletime karşı bu darbe girişiminde bulunanlar. Benim vatanımı parçalamak isteyenler bunlar değil miydi? Şimdi hesaplaşma günü ne zaman? Hesaplaşma günü inşallah 16 Nisan. Demokratik hakkını o gece nasıl demokrasiye sahip çıkarak benim vatandaşım koruduysa şimdi o gecenin devamı anlamında inşallah 16 Nisan'da da sandıkta demokratik hakkını çok daha güçlü bir şekilde kullanacaktır diye düşünüyorum."
'16 NİSAN'A KADAR ÖMRÜMÜN OLDUĞUNU KİMSE GARANTİ EDEMEZ'
Şahsıyla alakalı sorunun cevabının çok önemli ama değerler silsilesi içinde çok da basit olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Benim 16 Nisan'a kadar ömrümün olduğunu bana kimse garanti edemez. Burada olan arkadaşlarımın, aynı şekilde garanti edemez. Bugün 7 hanım kardeşim, Ankara'daki kadınlar gününü anmak için geliyorlardı ama onları kaybettik. Samimi olmamız lazım. Bunlar samimiyetsiz yaklaşımın bana göre ifadesidir. Biz kendimize bir sistem yapmıyoruz. Biz ülkemizin geleceği için bir sistem inşa ediyoruz. Bu sistem geleceği kurtarmak, geleceği sağlama almak için kurulan bir sistemdir. Parlamenter demokrasi ile ülkemiz yönetilmedi mi? Yıllar yılı parlamenter demokrasi içinde koalisyonlar, darbeler görmedik mi? İstikrar, güven var mıydı? Sürekli olarak hükümetlerin değiştiği dönemler yaşadık ve sık sık hükümetlerin değişmesi, ülkemizde istikrarsızlığın en önemli boyutu oldu."
'GÖRÜLMEMİŞ OPERASYONLAR ZİNCİRİ DEVAM EDİYOR'
Halk oylaması sonucunda cumhurbaşkanlığı sisteminin kabul edilmesi halinde, terörle mücadele ve ekonomik büyüme kapsamında neler yapılacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, terörle ilgili olarak son birkaç ay içerisinde devletin, hükümetiyle, askeriyle, polisiyle, güvenlik korucularıyla bugüne kadar görülmemiş operasyonlar zincirini devam ettirdiğini vurguladı.
Erdoğan, "İnanıyorum ki, bu yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile biz terörle mücadelede çok daha seri neticeler alacağız. Niye? Şu ana kadar arkasında bölücü terör örgütlerini gören eş başkanlar vardı. Çıkıyor, açık açık 'Bizim arkamızda PKK var. Bizim arkamızda YPG var, bizim arkamızda PYD var, bizim arkamızda DHKP-C var' diyor. Ne kadar terör örgütü varsa, bunları söylüyor. Bütün bunlar sayılıyor ama öyle bir yapı var ki bu yapı içerisinde bunlara anında bir müdahaleyi yapamıyorsunuz. Ama başkanlık sisteminde olay, böyle olmaz. Başkanlık sisteminde bunun kararını net, hemen kesin verir ve adımı atarsınız. Çünkü, bu işler öyle gecikmeye tahammülü olan işler değil" diye konuştu.