Eski Spor Bakanı ve CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarında altın madalya alamamasının iktidarın partizanlaşması üzerinden eleştirdi.

 

İşte Erdoğan Toprak'ın o açıklaması:

Erdoğan Toprak: 12 Dev Adam unutuldu, ata sporumuz güreşte altın madalya hayal oldu.Paris 2024 Olimpiyatlarında yaşanan bu hezimetin, 40 yıl sonra bir altın madalya bile alınamamasının sorumlusu sporu siyasallaştıran, federasyonları partizanlaştıran iktidar zihniyetidir.

Paris 2024 Olimpiyatlarında yaşanan ağır sportif hezimet, 40 yıl sonra ilk kez bir tek altın madalya bile alınamamasının sorumlusu, iktidarın sporu siyasallaştıran, federasyonları partizan atamalarla iktidar kuklasına dönüştüren politikaların sonucudur. Madalya sıralamasında Türkiye’nin en gerilere inmesinin ötesinde, Türkiye’de en çok ilgi gören basketbol, futbol branşlarında olimpiyatlara katılma hakkının bile elde edilememesinin temelinde yatan neden, her alandaki gibi sporda da liyakati, başarıyı, yeteneği dışlayan, sporcuları ayrıştıran ve federasyonları partizanlaştıran iktidar zihniyetidir.

Eski AKP vekillerinin, il-ilçe yöneticilerinin federasyon başkanlığı veya yönetim kurullarına tayin edildiği, Cumhurbaşkanı danışmanlarının genel kurullara, seçimlere siyasi müdahalelerle en kritik federasyonların başına getirildiği bir spor ortamında olimpiyat hezimeti hiç de sürpriz değildir. Sayıları 60’ı aşan spor federasyonlarına yönelik siyasi atamalar, ‘partili olma kriteri’ ülke sporunun çöküşünü hazırladı. Avrupa ve Dünya Şampiyonluğuna oynayan 12 Dev Adamın artık adı bile geçmiyor. Bir dönem devşirme sporcularla takviye edilen milli takımlar, atletizmden haltere varana kadar patlak veren doping skandallarıyla ve men cezalarıyla gölgelendi.

Sportif başarıyı ve madalya kazanmayı binlerce Cumhuriyet altını ticaretine dönüştüren spor politikaları dünyada madalyaya en yüksek ödül veren üçüncü ülke olmamıza rağmen başarıyı getiremedi. Spora ayrılan bütçedeki artışla övünen iktidar statları arenaya dönüştürüp, iktidar müteahhitlerine rekabetsiz ihalelerle tesisler yaptırarak, kaynakları heba etti, göz boyama çabasına girişti. Cumhurbaşkanı danışmanının aynı zamanda kamu bankası yönetim kurulu üyesi, Gençlik ve Spor Bakan yardımcısı, Güreş federasyonu başkanı ve yöneticisi olduğu bir ortamda seçmelere siyaset ve yandaşlık gölgesi düşünce ata sporumuz güreşte bile altın madalya hayal oldu. Cumhurbaşkanı danışmanı yıllardır basket federasyonu başkanlığı koltuğundan kalkmadığı gibi siyasi tercihlerle belirlenen basketbol milli takımı olimpiyat ön elemelerini bile geçemedi, Paris’e gidemedi.

Emektar madalyalı milli okçuların yerine, Cumhurbaşkanı yakınlarının okçuluk vakıflarından seçilenler turistik seyahat gibi kalabalık heyetlerle Paris’e gönderildi. Sporcuların yanı sıra antrenörler, teknik heyetler, eğitmenler, malzemeci ve masörlere varana kadar liyakatsizlik, siyasi tercih, kayırmacılık, partizanlık hakim kılınıp, bilimsel akıl, yetenek dışlandığı için sportif başarı yerine hezimet rutine dönüştü. Türkiye’den daha az sayıda sporcu ve daha az branşta olimpiyatlara katılan ülkeler altın madalya kazanırken, Türkiye’nin payına hüsran ve hezimet düştü. İktidarın her alanda, her kurumda, kamuda, üniversitelerde, yargıda izlediği siyasallaşma ve partizanlaşma politikalarına sporu da alet etmesiyle 40 yıl sonra ilk kez bir altın madalya dahi alamadan olimpiyatlara veda etmek zorunda kaldı.