AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun yeni yerleşkesinin açılışını gerçekleştirdi. Açılışta yaptığı konuşmasına 'Atatürk' demeden devam eden Erdoğan, "Şayet, Gazi'nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye el verseydi, hiç şüphesiz 2. Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik" ifadelerini kullandı.
 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, 12 Punto’ya yaptığı konuşmada Erdoğan’a yanıt vererek ‘samimi değil’ dedi.

“CUMHURİYETLE HASAPLAŞMA NİYETİ OLAN BİR İKTİDAR YARATTI”

“Artık Eski Türkiye olmayacak, şimdi Yeni Türkiye'yi inşa edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’sini tanımlayarak sözlerine başlayan Karabat, “Öncelikle Erdoğan neyi simgeliyor ona bakalım. Erdoğan ve partisi ne zaman büyüdü? 1990’lı yıllarda köyden kente göç eden Anadolu’daki bir fay hattından faydalanarak büyüdüler ve bu arada öfkeli zenginler yarattılar. Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ diye anladığı şey, yarattığı öfkeli zenginlerin iktidarı. Bunu uzun bir süre demokrasi hikayesiyle sosladılar, ama artık öyle olmadığı görünüyor. Bu öfkeli zenginlerin temel özelliği: Cumhuriyet ile hesaplaşma niyetleri. Yeni Türkiye sözü, daha çok gelişmiş, gelişmeyi temsil eden değil, öfkeli zenginlerin iktidarında eskiye hesap soran bir anlayışın temsilcisi. Bugün onu başka anlamda konuşmaya çalışsa da Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ söylemi budur”ifadelerini kullandı.

“ÖFKELİ ZENGİNLERİN İKTİDARINI SÜRDÜRMEK İSTİYOR”

Erdoğan’ın ‘bambaşka bir Türkiye görecektik’ söylemindeki Türkiye’nin ‘Yeni Türkiye’den farklılığına dikkat çeken Karabat, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Atatürk yaşasaydı muhakkak ki Mustafa Kemal Atatürk’ün bilim ile bütünleşmiş, dünya ile bütünleşen, çağdaş muhasır medeniyetler seviyesini hedefleyen anlayışına Türkiye çok daha hızlı kavuşurdu. Bugünkü söylemlerin tamamının samimi olmadığını ve birtakım semboller etrafında şekillendiğini görüyoruz. Tayyip Erdoğan’ın da yeri geldiğinde demokrasi, yeri geldiğinde Cumhuriyet demesi de aslında kendi iktidarına payda yaratmak üzerine bir söylem, samimi bir söylem değil. Erdoğan sembolleri kullanıyor. Örneğin, demokrasi işine geldiğinde demokrasi, barış işine geldiğinde barış. Kendi gücüne güç katmak için her türlü pragmatist tavrı sergileyebiliyor. Önemli değerleri de sembolleştirerek kullanabiliyor. Erdoğan’ın bu sözü çok samimi söylediğini düşünmüyorum. Ama tabii ki Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı Türkiye’nin kalkınma hamlesi, zenginleşme hamlesi, devrimler daha kuvvetli devam ederdi. Demokrasiye geçişi daha sağlam temellere otururdu. Tayyip Erdoğan iktidarının esas sebebi, toplumda karşılığı yüzde 1’i bulmayacak yarattıkları öfkeli zenginlerin iktidarını devam ettirmek. Öfkeli zenginlerin de Cumhuriyet ile her zaman problemleri var.”

“DEMOKRASİ MESAJLARI SİMGESEL”

9 yıl sonra ilk kez Erdoğan başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanan kabine toplantısına dair de konuşan Karabat, “Bizim tercih ettiğimiz bu. Çankaya Köşkü’nün cumhuriyetin en temel değerlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Erdoğan artık bu kadar baskıcı bir rejimin karşısında simgesel anlamda demokrasi mesajları vermeyi tercih ediyor ama bunlar simgesel. Dolayısıyla şu an buna ihtiyaç duymuş olabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.