CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, bu hafta TBMM'de görüşülmeye başlanacak torba kanun teklifindeki "etki ajanlığı"na ilişkin ön görülen düzenlemeyi eleştirdi. Günaydın, "Hukuken nedensellik ve fail ile fiil bağı gibi zorunlu koşulları dahi aramayan bu düzenlemenin, devlet ile hükümetin bu kadar iç içe geçtiği, yargının siyasallaşarak araçsallaştırıldığı bu dönemde, özelde gazeteciler genelde ise tüm muhalifler için büyük bir tehdit oluşturduğu açık" dedi.
Gökhan Günaydın, bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan etki ajanlığına ilişkin ön görülen düzenlemeyi X hesabından yaptığı açıklama ile eleştirdi. Günaydın, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda, Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine başlanacak. Bir torba kanun niteliğindeki teklifin 16 ıncı maddesinde, TCK’ya eklenen bir madde ile kamuoyunda Etki Ajanlığı Düzenlemesi olarak bilinen, Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme başlıklı bir hüküm getiriliyor. Sözü edilen düzenleme incelendiğinde, devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar ceza verilebileceği ve hangi durumlarda bu cezanın artırılabileceğinin hükme bağlandığı görülüyor. Teklifte yer verilen madde gerekçesi, teklifi getirenlerin amacını daha açık biçimde ortaya koyan bir nitelik taşıyor.
'Devletin iç ve dış siyasal yararları ile güvenliği arasında sıkı bir ilişki bulunduğu bilinmektedir. Bu kapsamda iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi diğer yararlar da Devletin iç veya dış siyasal yararları kavramı içinde kabul edilecektir. Dolayısıyla casusluk maksadıyla bu gibi yararlar aleyhine gerçekleştirilen ve suç teşkil eden fiiller, ihdas edilen bu suçun konusunu oluşturabilecektir. Suçun oluşması için failin, yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir. Yabancı organizasyon, Türk hukukuna göre kurulmamış veya oluşturulmamış organizasyon olarak değerlendirilmektedir. Yabancı organizasyon, yabancı bir devlet tâbiiyetinde olabileceği gibi hiçbir devletin tâbiiyetinde de bulunmayabilir.
"Özelde gazeteciler genelde ise tüm muhalifler için büyük bir tehdit oluşturduğu açık"
Görüldüğü gibi, madde gerekçesi, madde metninin geniş kapsamını ve hedefini açıkça ortaya koyuyor. Düzenleme yabancı devlet ilişkisinin hukuken kanıtlanması zahmetinden de uygulayıcıyı sakınıyor: Yabancı devlet tâbiiyetinde olsun ya da olmasın, iddia edilen bir yapının iddia edilen stratejik çıkarı doğrultusunda çalıştığınızın iddia edilmesi durumunda düpedüz casussunuz ve buna göre cezalandırılırsınız. Hukuken nedensellik ve fail ile fiil bağı gibi zorunlu koşulları dahi aramayan bu düzenlemenin, devlet ile hükümetin bu kadar iç içe geçtiği, yargının siyasallaşarak araçsallaştırıldığı bu dönemde, özelde gazeteciler genelde ise tüm muhalifler için büyük bir tehdit oluşturduğu açık.
Bilindiği üzere benzer bir düzenleme Gürcistan Parlamentosu’ndan geçirilerek yasalaştırıldı. İzleyen süreçte NATO Parlamenterler Meclisi, 24-27 Mayıs 2024 tarihleri ??arasında Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da toplandı ve ardından 490 sayılı deklerasyon yayımlandı. Sözü edilen NATO Parlementerler Meclisi’ne Türkiye 18 milletvekilinden oluşan bir heyet ile katılıyor. Heyetin 8 üyesi AKP, 4 üyesi CHP, 2 üyesi MHP, 2 üyesi DEM, 1 üyesi İYİ Parti ve 1 üyesi Saadet/Gelecek grubundan geliyor. Sözü edilen 24-27 Mayıs 2024 tarihli toplantıya, üye milletvekillerinin tamamı katılmış ve Gürcistan Etki Ajanlığı düzenlemesini demokrasi tehdidi olarak niteleyen deklerasyona olumlu oy kullanmışlardır.
Bu milletvekillerinden AKP’li olanların listesi şöyledir: Mevlüt Çavuşoğlu, Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Fatma Aksal, Ali Şahin, Oğuz Üçüncü, Tuğba Işık Ercan, Mehmet Ali Çelebi ve Ziya Altunyaldız MHP’li üyeler ise Mevlüt Karakaya ve Kamil Aydın’dır. Sofya’da deklerasyona olumlu oy kullanan muhalif milletvekillerinin, TBMM’de benzer düzenlemeye de hayır oyu verecekleri konusunda tereddüt yok.
"Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grubu bu düzenlemenin Meclis’ten geçmemesi için her türlü çabayı gösterecek"
Ancak Sofya’da hayır diyen 10 Cumhur Ittifakı milletvekilinin Ankara’da ne yönde oy kullanacaklarını hep beraber izleyeceğiz. Belirtmek isterim ki, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grubu bu düzenlemenin Meclis’ten geçmemesi için her türlü çabayı gösterecek, geçmesi halinde iptali için Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaktır. Bilinmelidir ki devlet ve demokrasi hukuk dışı yöntemlerle korunmaz, olsa olsa zayıflatılır."