Deprem sonrasında ortaya çıkan tablo ne yazık ki bu illerimizin depreme hazırlıksız yakalandığının açık kanıtı olmuştur. Başta kamuya ait binalar olmak üzere, otoyollar, okullar, hastaneler, havaalanı ve köprülerin afetlerde ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğu acı bir gerçekle karşımıza çıkarırken, afet ve acil durum faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu ise ortaya koymuştur. Maalesef yaşanan bu felakette depreme dair hazırlıkların zamanında yapılmadığı gerçeği de gün yüzüne çıkmıştır. Yaşadığımız son depremlerde başta okullar, hastaneler, otoyollar vb. olmak üzere risk altında bulunan yapıların belirlenmesinin ve afetlere dair gerekli acil önlemlerin alınmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Tüm bu yetersiz can kaybı riskini artırdığı ve deprem sonrası hayati öneme sahip olan acil müdahaleyi geciktirdiğini acı bir şekilde tecrübe ettik. Bu gerçekler ışığında özellikle risk altında olan bölgelerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ve İçişleri Bakanlığı olmak üzere tüm kurumların önlemleri artırması ve planlama yapmaları büyük önem arz etmektedir.” Dedi.
MUĞLA 1. DERECE DEPREM BÖLGESİNDE. BİLİM İNSANLARI UYARIYOR.
“Son günlerde yaşanan depremler sonrası Yunan hükümeti önlemleri artırdı. Türkiye’nin de acil önlemler alması şart.”
Muğla’da ve bölgede yaşanacak olası yıkıcı bir depremin etkilerini azaltmak ve can kayıplarının önüne geçmek adına hangi adımların atıldığını Bakan Kurum ve Yerlikaya’ya soran Uzun: “Özellikle son günlerde Ege Denizi’nde yaşanan depremler sonrasında Yunan hükümetinin önlemleri artırdığını ve teyakkuz halinde olduğunu görüyoruz. Bilim insanları tarafından büyük bir deprem, tsunami ve yanardağ patlaması açıklamaları peş peşe gelirken Türkiye’nin de olası bir depreme ve yaratacağı olumsuz sonuçlarına karşı kayıtsız kalması olası bir felakete yine hazırlıksız yakalanmamıza ve istenmeyen sonuçların doğmasına neden olacaktır.” Dedi.
Başta Muğla Olmak Üzere Çevre İller Risk Altında
Ege denizinde yaşanan son hareketlilik sonrası Muğla’nın risk altında olduğunu kaydeden Uzun : “Bilim insanlarının yaptığı çalışmalara göre Muğla ilimizde halihazırda 4 aktif fay hattının bulunduğu ve bu faylardan özellikle Yatağan-Muğla fay zonunun 7.2 şiddetine kadar deprem üretme riskinin olduğu değerlendirilmektedir.
Birinci derecede deprem bölgeleri arasında yer alan ve Ege Denizindeki hareketliliğe ve olası bir faciaya en yakın yer olan Muğla’mızda olası bir deprem, tsunami ve yanardağ patlamasının yıkıcı etkilerini azaltmak, can kayıplarının önüne geçmek ve afet sonrasında bölgeye acil müdahale ve hızlı yardım ulaştırmak amacıyla başta kamu kurumlarına ait (Okul, hastane, ibadethane, kara yolu, köprü, baraj, termik santraller ve havaalanları vb.) yapıların risk durumunun belirlenmesi ve bu riskleri ortadan kaldıracak önlemlerin alınması olmak üzere olası bir felaketin olumsuz sonuçlarını en aza indirecek acil çalışmalar yürütülmesi, ilgili tüm bakanlık ve kurumların acil eylem planı belirleyerek teyakkuz halinde olması büyük önem taşımaktadır.” Dedi.