CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, İçişleri Komisyonu’nda görüşülen Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar İle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Telifi’nde Komisyon Başkanı Süleyman Soylu’ya “İBB’de 550 terör bağlantılı çalışan var” sözlerini hatırlatarak, “Nerede bu teröristler? Yok. Demek ki subjektif açıklamalarla Türkiye yönetilemez. Yani subjektif açıklamalarla, terör anlatımlarıyla, geniş anlamda terör açıklamalarıyla Türkiye yönetilemez. Terör tanımı geniş tutulamaz” dedi.

CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, İçişleri Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlanan Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar İle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Telifi’nde konuşma yaptı.

“Bu hak sadece bu kitapta kalıyor”

CHP’li Bülbül, Esenyurt’ta grup başkanvekilleri ve milletvekillerinin parti binasına ve belediyeye alınmadığını hatırlatarak şunları söyledi:

“İstanbul'un göbeğinde 1 milyon nüfusu olan bir ilçenin Belediye Başkanının tutuklanmasıyla birlikte kayyum atanıyor. O belediyeye Cumhuriyet Halk Partisinin Grup Başkan Vekili giremiyor. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkan Yardımcısı olan Milletvekili giremiyor ve biz diyoruz ki: Anayasa'nın 34'üncü maddesinde barışçıl bir şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı var. Belediyeye giremeyen bir partinin grup başkanvekili ve milletvekilleri varsa demek ki bu hak sadece bu kitapta kalıyor. Cumhuriyet Halk Partisinin ilçe başkanı, il başkanı, milletvekilleri polis barikatından bir ilçe belediyesinin binasına giremiyor. Yani güvenlikçi politikalarla özgürlükleri bir kenara iterek getirilen bu tür çalışmalar Türkiye'deki vatandaşların korku iklimi çerçevesinde, muhalif olarak eleştirisel düzeyde özgürlükleri ortaya koyabilme düşüncesinin önünde engel teşkil ediyor.”

“Vatandaş sokağa çıktığı zaman cop ya da gaz yemek istemiyor”

CHP’li Bülbül, Komisyon Başkanı Süleyman Soylu’nun “İBB’de 550 terörle bağlantılı çalışan var” sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:

“Türkiye'de vatandaşta demokrasi ve özgürlüklerin yaşandığı ve Anayasal hak ve özgürlüklerinin kullanıldığı bir Türkiye özlemi var. Vatandaş korku iklimi istemiyor. Sokağa çıktığı zaman, barışçıl bir eylem yapmaya kalktığı zaman, cop ya da gaz yemek istemiyor. Belediye başkanı, belediye başkanı seçildikten sonra kayyum olarak başkalarının atanmasını istemiyor. İnsan Hakları Mahkemesinin, Avrupa Konseyi’nin Venedik Prensipleri terörle ilgili geniş tanımlı bir yapılanmanın Türkiye demokrasisine aykırı olacağını görüyor.

“Terör tanımı geniş tutulamaz”

Başkana her zaman sormak istiyordum, burada gördüm, burada soruyorum: ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 550 terörist var’ dediniz. Nerede bu teröristler? Yok. Demek ki subjektif açıklamalarla Türkiye yönetilemez. Yani subjektif açıklamalarla, terör anlatımlarıyla, geniş anlamda terör açıklamalarıyla Türkiye yönetilemez. Türkiye'nin demokrasi ve hukuk devletinin inşasına ihtiyacı var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açık ve net söylüyor kararlarında, diyor ki: ‘Terör tanımı geniş tutulamaz.’ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu birçok kararda ‘terör’ kelimesinin geniş anlamda kullanılmamasını ve Anayasal hak ve özgürlüklerin kullanılmasında engelleyici unsur olmamasını belirtiyor. Türkiye’de demokratik haklar kullanılsın, anayasal hak ve özgürlükler kullanılsın, hukuk devletinin gerektirdiği birçok çalışma yapılsın ve bu sistemin gerektirdiği güçler ayrılığının kenara itildiği bir sistemle yönetilmesi bir kenara itilsin diyorum. Türkiye'nin demokrasi ve özgürlüklerin yaşandığı, gelecekte hukuk devletinin inşa edileceği günler yakında diye düşünüyorum.”