Bu kazadan gerçekçi dersleri çıkaramayan dönemin iktidar temsilcileri hatırlanacağı üzere halkın karşında alay eder gibi çay içmişler ve facianın etkilerini küçümseye çalışmışlardır.
O dönem ile bu dönem arasında hiçbir fark olmadığı ve yine iktidar sahiplerinin gerekli dersleri almadıkları Akkuyu’da geçtiğimiz günlerde temeli atılan nükleer santral ile ortaya çıkmıştır. Alternatif enerji kaynakları konusunda tüm önerilere kulaklarını tıkayan ve gerekli altyapı çalışmalarını hızlandırmayan AKP zihniyeti, ülkenin kaynaklarını yine peşkeş çekerek tehlikeyi kucağımıza kadar getirmiştir.
Nükleer enerji santralleri artık dünyanın da vazgeçtiği bir teknolojidir. Fransa’nın, Almanya’nın, Japonya’nın bile santrallerini kapattığı, yerine alternatif enerji kaynakları altyapısını hazırladığı bir dönemde, AKP Genel Başkanı geçmişi bu konuda sabıkalarla dolu bir ülkeye ve şirkete Mersin’in doğa harikası bir bölgesini teslim etmiştir.
Çernobil felaketinin 32. yılında AKP’li yöneticilere sorumluluklarını bir kere hatırlatıyor, Türkiye’de yaşam ve çevre felaketi yaratacak, pahalı elektrik üretecek ve daha da dışa bağımlı hale getirecek ve Mersin halkının yüzde 86’sının yapılmasını istemediği nükleer santral yapımından derhal vazgeçmeye çağırıyorum. 25 milyar doları çöpe atmayın. Türkiye enerji ihtiyacını rüzgar gibi, su gibi, güneş gibi alternatif enerji kaynaklarından çok rahatlıkla elde edebilir.