ID İletişim, kurucu ortağı Ayşe Barım ve oyuncusu Serenay Sarıkaya hakkında ortaya atılan iddialar gündemdeki yerini korurken, Barım'a İstanbul Başsavcılığı'nca soruşturma başlatılmıştı.

Oyunculuk ajansı sahibi Ayşe Barım'ın şirketine bağlı çalışan Serenay Sarıkaya ve şarkıcı Mert Demir'in, reklam aşkı iddiaları nedeniyle ifade vereceği öğrenildi.

Sosyal medyada artarak büyüyen tartışmalara katılan bir isimde ünlü oyuncu Elçin Sangu oldu.

Sangu sosyal medya hesabı X'ten bir flood paylaşarak oyunculuk sektöründeki menajerleri eleştirdi.

İşte Sangu'nun o paylaşımı:

“Ne bu işi sulandıran magazinciler(işini doğru yapanları da tenzih ederek), ne derinlemesine araştırma yapmadan yorum yapan gazeteciler (ciddi haberci diye düşündüklerimiz), ne de duruma uygun olmayan açıklamalar yapan bir çoğunu çok sevdiğim sevgili meslektaşlarım gibi konunun özünü bozmak istemiyorum. Bu yüzden biraz sonra paylaşacağım floodu hazırladım.

Oyuncu olma hayaliyle yola çıkan pek çok kişi, sistemin dayattığı ağır şartlar altında “kölelik sözleşmesi” olarak tanımlanabilecek anlaşmalarla kariyerlerine adım atıyor. Bu sözleşmeler, sanatçının tüm haklarını ajanslara veya yapımcılara devretmesine neden olurken, yaratıcı özgürlüklerini ve ekonomik haklarını kısıtlıyor. Bu durum, sektörde kurumsallık eksikliğinin ve sistemin çarpıklığının en somut örneklerinden biridir.

Oyuncuların sektörde yaşadığı hak ihlalleri nedeniyle açılan davalar, sektörün ne kadar gri bir zeminde faaliyet gösterdiğini gözler önüne seriyor. Özellikle menajerlik sözleşmelerinde hukuki açıdan ciddi boşluklar bulunuyor. Oyuncular, sık sık uzun süreli, ağır yaptırımlar içeren ve sektörel güç dengesizliğini pekiştiren maddelerle karşı karşıya kalıyor. Davalar, bu adaletsizlikleri bir nebze görünür kılarken, sektörün temelindeki yapısal sorunları çözmek için yeterli olmuyor.

Menajerlik sistemindeki sanatçıların kişisel markaları, büyük ölçüde PR çalışmaları üzerinden şekilleniyor. Ancak bu süreçte gerçek yetenekler ve başarılar yerine yalan yanlış anlatılar öne çıkıyor. Oyuncuların gazetecilerle yaptığı garip ve dikkat çekmekten başka amacı olmayan paylaşımlar, sektörde şeffaflık ve dürüstlük eksikliğini daha da artırıyor. PR faaliyetlerinin bir yandan sanatçıların kariyerlerine katkı sağlaması beklenirken, öte yandan sektörün güvenilirliğini zedeleyen bir araç haline gelmesi, kurumsallaşamama problemini derinleştiriyor.

Türkiye’de menajerlik sistemi, kurumsal bir yapıya değil, bireysel ilişkilerin ağır bastığı bir pazar mantığına dayanıyor. Menajerlerin, oyuncuların kariyerlerini profesyonel bir şekilde yönlendirmek yerine, sektörde simsarlık yaparak kısa vadeli kazançlara odaklandığı bir düzen hâkim. Bu durum, kaliteli projelerin yetersiz oyunculara teslim edilmesine ve sektördeki genel kalitenin düşmesine neden oluyor.

Sektördeki çarpıklıklar, yetenekli kişilerin sisteme girişini de zorlaştırıyor. Ahbap-çavuş ilişkileri, yeni oyuncuların sektörde varlık göstermesini engellerken, başarılı projeler hak eden oyuncular yerine “bağlantıları güçlü” kişilere teslim ediliyor. Bu durum, yetenekli oyuncuların kariyerlerinde ilerleme sağlayamamasına ve sektördeki adaletsizlik algısının derinleşmesine yol açıyor.

Tüm bu sorunların üstesinden gelmek için sektörün kurumsal bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Bunun için: •Menajerlik sisteminin profesyonelleştirilmesi ve hukuki çerçeveye oturtulması, •PR çalışmalarının daha şeffaf ve yeteneğe dayalı bir şekilde yapılması, •Proje seçimlerinde nitelik ve yeteneklerin ön planda tutulması, •Oyuncuların haklarının korunması için bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulması şart.

Türkiye’de oyunculuk sektörü, dünya standartlarına ulaşmak istiyorsa, kurumsallaşmayı ve adaleti merkeze alan bir dönüşüme ihtiyaç duyuyor. Bu dönüşüm, yalnızca sanatçıların değil, sektörün tüm bileşenlerinin daha sağlıklı bir zeminde çalışmasını sağlayacaktır.

Sangu'nun bu floodunu alıntı yapan Rasim Ozan Kütahyalı'da "Elçin Sangu’nun objektif analizlerine kulak verilmeli Türkiye Cumhuriyeti Devleti de emekçi olup hakları sömürülen oyunculardan -özellikle aşırı sömürülen kadın oyunculardan- yana bir tavırla Ayşe Barım soruşturmasını yürütmeli. Magazin değil bunlar önemli" paylaşımında bulundu.

Elçin Sangu'dan Rasim Ozan Kütahyalı'ya: Lütfen siz bana arka çıkmayın

Rasim Ozan Kütahyalı'nın paylaşımına tepki gösteren Sangu, "Sevgili Rasim Ozan Kütahyalı bu flood un içeriğinde olaylar ve kurumlar üzerinden konuya bakıyorum kişiler üzerinden değil ve en istemediğim şeyi bana yapmayın ve lütfen siz bana arka çıkmayın!" paylaşımında bulundu.

Elçin Sangu kimdir?

Elçin Sangu, Türk dizi ve sinema oyuncusudur.Sangu 13 Ağustos 1985 yılında İzmir'de doğmuştur.
Eğitim: Mersin Üniversitesi Opera Bölümü
Önemli Dizileri:
Kiralık Aşk (2015-2017) - Defne karakteri
Kurt Seyit ve Şura (2014)
Bir Aşk Hikayesi (2013)
Öyle Bir Geçer Zaman ki (2011)
Çarpışma (2018-2019)
Yarım Kalan Aşklar (2020)
Kariyeri:
Modellik yaparak kariyerine başlamıştır
İlk oyunculuk deneyimini "Öyle Bir Geçer Zaman ki" dizisinde yaşamıştır
"Kiralık Aşk" dizisindeki Defne karakteriyle büyük çıkış yakalamıştır
Çeşitli reklam filmlerinde rol almıştır
Birçok ödül kazanmıştır
Elçin Sangu, özellikle romantik komedi türündeki projelerde başarılı performanslarıyla tanınmaktadır ve Türk televizyon dünyasının önde gelen kadın oyuncularından biridir.