Ali Babacan, DEVA Partisi’nin 31 Mart seçimlerinde Kilis Belediye başkan adayının Abdullah Sakar olduğunu açıkladı. Kilis'te bugün yapılan aday tanıtım toplantısında konuşan Babacan, gündeme ilişkin özetle şu açıklamayı yaptı:

“BİR KİŞİNİN SESSİZLİĞİ DİKKATİMİZİ ÇEKİYOR”

“Arkadaşlarımızla il il, ilçe ilçe dolaşırken, bir kişinin sessizliği dikkatimizi çekiyor.
Her konuda konuşan, köşe yazarlarına laf yetiştiren, partisinin bir ilçedeki gençlik kolları başkanına kadar müdahale eden o kişi epeydir tek bir konuda sessiz.
Sabah akşam konuştuğu, 'Benim alanım' dediği, kendisine göre uzmanlık alanı olan konuda sessiz. 'Nas var' diyordu; 'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur' diyordu. Laf dinlemiyor deyip Merkez Bankası başkanlarını görevden alıyordu. Evet, Sayın Erdoğan’dan bahsediyorum.

MERKEZ BANKASI 7 AYDA 7 KEZ FAİZ ARTIRDI, ERDOĞAN SUSUYOR”

Seçimlerden bu yana tam 7 ay geçti, ülkenin cumhurbaşkanı faiz konusunda tek bir laf etmedi.
Merkez Bankası 7 ayda 7 kez faiz artırdı, Erdoğan susuyor. Bir dönemler faizi ağzından düşürmeyen, dönemin Merkez Bankası Başkanı'nı, pırıl pırıl bürokratlarını meydanlarda yuhalatan, 'Nas var' diyen Erdoğan, Merkez Bankası faizleri, yüzde 8.5'dan yüzde 42.5'a çıkardı gık demedi.

EKONOMİSTİM DEDİNİZ. VATANDAŞIN İŞİYLE, EKMEĞİYLE OYNADINIZ. 85 MİLYONA KAYBETTİRDİNİZ. KONUŞMAK ZORUNDASINIZ”

Vatandaşlarımız merak ediyor; 'Faiz sebep enflasyon sonuç' tezinin sahibi Sayın Erdoğan şu an ne düşünüyor? 'Faiz o kadar da sebep değilmiş' mi diyor? Ne diyor? Aylardır tek kelime etmiyor. Buradan sizlerin huzurundan seslenmek istiyorum: Sayın Erdoğan; kendi kendinize uydurduğunuz bir tez yüzünden koskoca Türkiye’yi senelerce bir deney laboratuvarına çevirdiniz. 85 Milyon insana kobay muamelesi yaptınız. 'Ben bilirim' dediniz ve aklıevvel danışmanlarınızla birlikte ülkeyi fakirleştirme yolunda inatla yürüdünüz. Sonunda faizi de patlattınız, enflasyonu da patlattınız, doları da patlattınız. İnsanlar işlerinden oldular, evlerinden oldular, akrabalarıyla, arkadaşlarıyla bozuştular. Kiracılar ev sahipleriyle kavgalı oldular. Döviz borç aldılar, ödeyemediler, mahkemelik oldular. İnsanlar, ekonomik kriz yüzünden intihar ettiler, canlarından oldular. Şimdi soruyorum: Kim verecek bunların hesabını? Sayın Erdoğan, buradan Kilis'ten sesleniyorum: Siz vatandaşın eve götürdüğü ekmek üzerine bir bahse girdiniz. Ben ekonomistim dediniz. Vatandaşın işiyle, ekmeğiyle oynadınız. 85 milyona kaybettirdiniz. Konuşmak zorundasınız.

ÖNCE ÇIKIN VATANDAŞLARIMIZDAN BİR ÖZÜR DİLEYİN YAHU”

Damadınızla el ele verip, bile isteye bu ülkeyi mutlak yoksulluk bataklığına soktuğunuz günlerin cevabını verin. Hiçbir şey olmamış gibi davranamazsınız. 3 ihtimal var burada: Ya bu işi bilmiyorsunuz ya birileri sizi aldattı ya da siz insanları aldattınız. Eğer bilmiyorsanız çıkın, 'ben yanlış biliyormuşum' deyin. 'Benim bilgisizliğim ve inadım yüzünden insanlar yoksullaştı' deyin. Eğer birileri sizi aldattıysa, çıkın 'aldatıldım' deyin. Yok, eğer bile bile seçimden önce faizi yüzde 8,5 gösterip, seçimden sonra yüzde 42,5’a çıkardıysanız, o zaman da çıkıp hesap verin. Ama ne olursa olsun, önce çıkın vatandaşlarımızdan bir özür dileyin yahu. Bu vebalin altında kalmayın, bir helallik isteyin helallik!

SAYIN ERDOĞAN TEK İMZAYLA ON BİNLERCE SURİYELİYİ, TOPLAM SAYI 200 BİNİ GEÇTİ VATANDAŞ YAPMADIYSA DESİN Kİ YOK HAYIR BEN YAPMADIM”

Bu kayıtsız, kuralsız vatandaşlık dağıtmaya ülkenin cumhurbaşkanının derhal son vermesi lazım. Bakın bu dediklerimi hiç duyuyor musunuz? Aynı faizden bahsetmediği gibi Suriyelilerin vatandaşlıklarından bahsediyor mu Cumhurbaşkanı? Eğer yanlışsa çıkıp söylesin. Ben buradan sesleniyorum: Eğer dediğim yanlışsa, sayın Erdoğan tek imzayla on binlerce Suriyeliyi, toplam sayı 200 bini geçti vatandaş yapmadıysa desin ki yok hayır ben yapmadım. Kendisi yapmadıysa kimin yaptığını açıklasın. Hiçbir cevap gelmeyecek buna. Çünkü bazı konularda susmayı tercih ediyor.”