CHP Bolu Milletvekili, Sanayi ve Ticaret Komisyonu üyesi Türker Ateş, ödenemedikleri için yasal takibe düşen bireysel kredi ve kredi kartı borçlarına dikkat çekti. Uygulanan ekonomi programının yoksullaşma ürettiğine dikkat eden Ateş, “2024 yılının yalnızca Eylül ayında 297 bin 158 kişi bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düştü. Ocak-Eylül 2024 döneminde ise bu sayı 1 milyon 396 bin 408 kişiye ulaştı” dedi. Ateş, “Aynı dönemde hem bireysel kredi borcunu hem de kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takip süreci başlatılan kişi sayısı 495 bin 298 olarak kaydedildi. Şu an itibarıyla bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takip altında olan toplam kişi sayısı ise 3 milyon 885 bin 191’e ulaştı” diye konuştu.

Ekonomi programının tıkandığına dikkat çeken Ateş, şöyle konuştu:

“Borçlarını ödeyemeyenlerin sayısında rekor artış”

Hükümetin ekonomi programı "istikrar" vaat ederken, gerçekler çok farklı bir tabloyu gözler önüne seriyor. Artan hayat pahalılığı, yüksek faiz oranları ve gelirlerdeki erime, milyonlarca vatandaşımızı borç yükü altında ezilmeye mahkûm ediyor. 2024 yılının yalnızca Eylül ayında 297 bin 158 kişi bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düştü. Ocak-Eylül 2024 döneminde ise bu sayı 1 milyon 396 bin 408 kişiye ulaştı.

Hem kredi hem kredi kartı borcunda çifte mağduriyet

Hem bireysel kredi borcunu hem de kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takip süreci başlatılan kişi sayısı 495 bin 298 olarak kaydedildi. Şu an itibarıyla bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takip altında olan toplam kişi sayısı ise 3 milyon 885 bin 191’e ulaştı. Bu, neredeyse her 20 vatandaşımızdan birinin borç batağında olduğu anlamına geliyor.

“Borç yapılandırma faizleri düşürülmeli”
Bu veriler, ekonomi yönetiminin gerçek sorunlara çözüm üretmekten uzak olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Milyonlarca insan borç yükü altında ezilirken, hükümetin bu konuda aldığı somut bir tedbir veya ortaya koyduğu bir çözüm yok. Vatandaşlarımızı borç sarmalından kurtarmak için, kemer sıkma politikaları uygulanıyor. Bu politikalar yerine, gelir artırıcı ve refahı tabana yayan politikalar hayata geçirilmelidir. BDDK’nın yapılandırma faizleri çok yüksek. Aylık yüzde 3 olan yapılandırma faizleri aylık yüzde 1’in altına inmeli ki insanlar ödeyebilir duruma gelsin. Ekonomik program, vatandaşın geçim mücadelesini dikkate alacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır