Kayyım atamalarının 43. gününde protestolar sürüyor: "Kayyum şehri siyasi olarak tutuklamaktır"

"AKP bir kayyumlar partisine dönüştü. Dağılma ve erime sürecindeler. Kendi partisine de kayyum atarsa şaşırmamak lazım"

GÜNÜN HABERLERİ 29.09.2019, 16:18
Kayyım atamalarının 43. gününde protestolar sürüyor: "Kayyum şehri siyasi olarak tutuklamaktır"

İçişleri Bakanlığı kararıyla Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyesi başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasının 43. gününde protestolar sürüyor. 

Diyarbakır'da Demokrasi Nöbeti'nde konuşan HDP’li Meral Danış Beştaş, kayyım atmalarının diktatörlük anlamına geldiğini belirterek,"Kayyum sadece bir valinin belediye başkanı olarak atanması değil, kayyum şehri siyasi olarak tutuklamaktır" dedi. 

Van'da konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Ümit Dede, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı direndiklerini belirtirken, eyleme katılan Yüksekova Barış Anneleri İnisiyatifinden Naciye İke, "Mutlaka kazanacağız" dedi. 

Diyarbakır

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) karşısında bulunan Lise Caddesi'nde devam eden nöbete, görevden alınarak yerine kayyım atanan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Suruç Belediye Eş Başkanı Hatice Çevik, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, HDP’li Milletvekilleri Meral Danış BeştaşDersim DağRemziye TosunSaliha Aydeniz, HDP Ekonomi Komisyonu Üyesi Alp Altınörs, Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Hakkı Zariç, Ayşe HürHicri İzgörenErdoğan Aydın, çok sayıda sivil toplum örgütü ve yurttaş katıldı.

HDP Gençlik Meclisi Üyesi gençler açtıkları “Kayyum bağımlılaştırır, direniş özgürleştirir” pankartı ile Demokrasi Nöbeti’ne yürüyüş ve sloganlarla katıldı. Nöbet eyleminde konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen, kayyumlara karşı başlatılan imza kampanyasını hatırlatarak, kampanyanın 20 Ekim’e kadar devam edeceğini ve kampanyaya destek verilmesi gerektiğini belirtti. Demokrasi Nöbeti’ne katılan yazarlar da burada listeyi imzaladı.

Zariç: Seçilmiş atanmıştan daha güçlü

Nöbete destek veren Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Hakkı Zariç, Demokrasi Nöbeti’ne katılan, kadın, çocuk ve her yaş grubundan insanların aynı şeyi söylemek üzere burada bulunduklarını dile getirerek, “Talepleri belli seçtikleri insanların seçilmişliğini kabul ettirmek. Biz yazarlar olarak onlarla birlikte olduğumuzu, bu mücadelelerini desteklediğimizi dile getirmek istiyoruz. Seçilmişler atanmışlardan daha güçlüdür. Biliyoruz nöbet başarı ile sonuçlanacak” diyerek, devam eden direnişi selamladıklarını belirtti.

Altınörs: AKP kayyımlar partisine döndü

HDP Ekonomi Komisyonu Üyesi Alp Altınörs de Diyarbakır’da başlatılan nöbetin kendilerine güç verdiğini söyledi. Sosyalist aydınların gözünün direnişin olduğu Diyarbakır, Mardin ve Van’da olduğunu dile getiren Altınörs, özgürlük ve demokrasiye dair bir umudun direnişin sürdüğü alanlarda olduğunu ifade etti. Hırsızlık ve soygun düzenini devam etmek adına kayyum atandığını vurgulayan Altınörs şunları söyledi:

“2016’da Diyarbakır halkı o ünlü süpürgeleri ile kayyumları süpürmüştü. Görüyoruz ki AKP bir kayyumlar partisine dönüştü. Dağılma ve erime sürecindeler. Kendi partisine de kayyum atarsa şaşırmamak lazım. Erdoğan, Bahçeli ülkeyi karanlığa sürüyor buna karşı yaşamın her alanından mücadele sürecek. Bu alanlarda haklı olan Diyarbakır, Van, Mardin halkı kazanacak. Kürt halkı kazanacak. Geldikleri gibi gidecekler.”

Bozkuş: Asla köle olmayacağız

Azadi Hareketi’nden Abdullah Bozkuş da Güney Kürdistan’da yapılan referandumda Kürt halkının bağımsızlığını istediğine dair bir sonucun çıktığını, ancak AKP’nin bu sonuca da karşı çıktığını dile getirdi. Her statüsüzlük halinin bir kayyum hali olduğunu belirten Bozkuş 21’inci yüzyılda Kürtlerin bir statüye sahip olması gerektiğini savunduklarını dile getirerek, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç “Allah’a and olsun ki asla köle olmayacağız” sözü ile konuşmasını tamamladı.

Beştaş: Ölümü göze alanlar göz ardı edilemez

Nöbet eyleminde son olarak konuşan HDP’li Meral danış Beştaş, faşizmi bu topraklarda silip atıncaya kadar direnişin devam edeceğini söyledi. Belediyelere atanan kayyımların nedeninin iktidar tarafından açıklanamadığını vurgulayan Beştaş, “Her türlü yalan ve hilelerle gündem saptırmalarla, halkın direnişini ve belediye başkanlarını sahiplenişini karartmaya çalışıyor. Ancak başaramadılar. Kürt halkına büyük bir tarihsel haksızlık, zorbalık bugün kayyum darbeleriyle devam ediyor. Şunu unutuyorlar, Kürt halkı Türkiye’de bu zorbalığı kabul etmedi bugüne kadar. Her zaman direniş gösterdi, bedel ödedi. Bu bedeller karşılığında bugün elde ettiği kazanımlara karşı AKP saldırmaya devam ediyor. Biz burada 500 bin insanı temsilen konuşuyoruz. Van, Mardin, Karayazı, Kulp’ta milyonlarca insanı temsilen alanlarda ölümü, tutuklamayı göze alarak alanlara çıkan insanları hiçbir güç göz ardı edemez” dedi.

Beştaş: Kayyum şehri siyasi olarak tutuklamaktır

AKP iktidarının seçimlerde her türlü hile yaptığının altını çizen Beştaş, “Seçim adil bir seçim değildi, buna rağmen büyük bir irade ile başkanlar seçildi. Yanı başımızda kayyum seçime girdi büyük bir hezimetle seçimi kaybetti. ‘Kaybettiğime el koyarım’ dedi. Bunun adına hukuk denmez, demokrasi denmez. Bunun adına asimilasyoncu, inkarcı, ret politikalarını uygulayan, faşizm, diktatörlük, zorbalık denir. Bunun adını doğru koyalım. Kayyum sadece bir valinin belediye başkanı olarak atanması değil, kayyum şehri siyasi olarak tutuklamaktır. Bunu hazmedemediler, kültüre sanata taşına toprağına Kürtçe isim verilmesine, Kürtçe konuşulmasına tahammül edemediler. Çünkü şehrin kimliğini değiştirmek istiyorlar” diyerek Kürt sanatçı Dodan’ın Batman’da sahne aldığı bir mekanda Kürtçe şarkı söylerken mikrofonunun polislerce elinden alındığını hatırlatarak, nöbete katılanlarla birlikte Dodan’ın Batman’da söyleyemediği "Ay Dilbere" şarkısını seslendirdi.

Konuşmalardan sonra kitle oturma eylemine geçti, eylemden sonra kitle dağıldı.

Van

HDP Van İl Eşbaşkanı Ümit Dede, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı direndiklerini belirtirken, eyleme katılan Yüksekova Barış Anneleri İnisiyatifinden Naciye İke, "Mutlaka kazanacağız" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu ilçe binası önünde yapılan nöbette, "Kayyum idaresi değil halk iradesi" yazılı pankart açılırken, nöbete HDP'li vekiller Murat SarısaçMuazzez OrhanMensur Işık, HDP il Eş Başkanları, Yüksekova  ve Van Barış Anneleri ile yurttaşlar katıldı.

Dede: Hukuksuzluğa karşı direniyoruz

Açıklamada konuşan HDP İl Eşbaşkanı Ümit Dede, 19 Ağustos siyasi darbeye karşı 42 gündür direndiklerini söyledi. Siyasi darbesinin tek başına ele alınabilecek bir husus olmadığını vurgulayan Dede, "AKP-MHP ittifakının özellikle son 5 yıldır başta Kürt halkı olmak üzere tüm demokratik kesimlere, emekçilere, sosyalistlere yönelik geliştirilen politikaların devamı niteliğindedir. Bizim de 42'nci gününde devam ettirdiğimiz direniş genel olarak hukuksuzluğa, ahlaksızlığa, anti demokratik uygulamalara karşı geliştirdiğimiz bir direniştir. Bu sorun sadece HDP'nin değil, demokratik kesimlerin, birlikte özgür bir yaşamı umut eden tüm kesimler adına geliştirdiğimiz bir direniştir" dedi. 

"Ülke en itibarsız dönemini yaşıyor"

Ülke tarihinin en itibarsızlaşmış döneminden geçildiğini belirten Dede, iç ve dış politikada, ekonomide, sağlıkta, eğitimde her alanda itibarı kalan tek bir kurumun kalmadığına dikkati çekti. Ülkenin tarihi boyunca yaşadığı en ezik durumu yaşadığını sözlerine ekleyen Dede, "Açıklamalardaki çelişkiler tüm kesimler tarafından eleştiriliyor ve ne yazık ki espri konusu haline getiriliyor. BM oturumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan Alan Kürdi'nin bir resmini paylaştı ‘Vicdanınız yok mu, ne çabuk köreldi vicdanlarınız’ dedi. Aynı Cumhurbaşkanı onlarca çocuğun öldürüldüğü Roboski Katliamı için ‘Emri bizzat ben verdim’ demişti. Bedenleri paramparça olmuş çocukların katırlara yüklenmiş cenazelerin fotoğrafını paylaşınca bizler 'terörist' ilan ediliyoruz. Bundan 10 yıl önce Ceylan Önkol gövdesi paramparça edilmek suretiyle öldürüldü. Bu öldürülme olayının TSK'nin kullandığı mühimmat tarafından gerçekleştirildiği tespit edildi. Birçok çocuk ölümü gibi Önkol dosyası da sürüncemede bırakıldı. Bir taraftan bütün dünyaya Alan Kurdi resmini gösterirken diğer taraftan Ceylan Önkol davasının takipçisi olmalıydınız, etkin bir soruşturma yürütülmesini sağlamalıydınız. Böylece ikna edici olurdu söylemleriniz. Bu haliyle kendi çocuklarına karşı bu kadar duyarsız, diğer tarafta Suriye'de gerçekleşen iç savaş sonrası mağdur olmuş bedenini yaşamı ile ödemiş bir çocuğun resmi ikisini dengelemeliydiniz" dedi. 

"Annelerin acısı bir"

Diyarbakır İl Binaları önünde oturan ailelerin acılarının, çocuklarına kavuşma isteğinin anlaşılır olduğunu dile getiren Dede, "Aynı şekilde öldürülen çocuğunun cenazesine ulaşamayan, defnedemeyen anneler var. Cezaevlerinde yüzlerce hiçbir suçu olmamasına rağmen yaşamaya mahkum edilmiş çocuklar var. On binlerce çocuk cezaevlerinde özgürlüğüne kavuşacağı günü bekliyor. Annelerin hepsinin acısı bir. Hepsinin umudu ve özlemi bir. İl binamız önünde oturan anneler ile bizimle burada olan annelerin acısı ve özlemi bir. Bu özlem ve acının dinmesi için bu ülkenin onurlu bir barışa, demokrasiye ihtiyacı var" diye konuştu. 

"Tek adam rejiminin önü açılıyor"

HDP Eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a verilen tutuklama kararına da değinen Dede, "Mesele Demirtaş meselesi değil, mesele Türk hukuk sisteminin itibarsızlaştırması meseledir" diye belirtti. İnsanların yargıya güven duymaması için bunun bilinçli yapıldığını belirten Dede, bu ülkeyi bu devleti ayakta tutan organların birer birer devrilerek, tek adam rejiminin önünün açılması için bunun yapıldığını söyledi. 

"Mutlaka biz kazanacağız

Ardından Yüksekova'dan gelen Barış Anneleri adına konuşan Naciye İke, "Yüksekova'dan geldik. 42 gündür yapılan direnişi selamlıyorum. Ben demokratım diyenler bu haksızlığa karşı elini uzatsın. İrademiz elimizden alındı, bizler irademizle bu belediyeleri bin bir zorlukla kazandık. Büyük zahmetler çektik. Bu kadar hakaret yetmez mi? Bu toplumdaki demokratlar bize destek versin. Şaşırdık ne diyeceğimizi bilmiyoruz. Biz bu toprakların insanlarıyız. Ben direnenlere başarılar diliyorum. Başarı bizimdir. Ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka biz kazanacağız" diye konuştu. 

Yapılan açıklamaların ardından atılan slogan ve söylenen ezgilerle yapılan oturma eyleminin ardından protesto gösterimi son buldu. (MA)

Yorumlar (0)