HKP'den Grev Yasaklamalarına İlişkin Açıklama

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi, Petrol-İş Sendikasının almış olduğu Grev kararının OHAL’den dolayı engellenmesine karşı " İşsizlik ve Pahalılık cehennemin ateşini her geçen gün harlayan AKP'giller; Parababaları düzenine bekçilik görevine aksatmadan devam ediyor!" dedi.

GÜNÜN HABERLERİ 24.05.2018, 21:18 24.05.2018, 21:18
HKP'den Grev Yasaklamalarına İlişkin Açıklama

HKP’den yapılan o açıklama:

 

OHAL, YİNE PATRONA /PARABABALARINA ÇALIŞTI, BİR GREV DAHA  “MİLLİ GÜVENLİĞİ BOZUCU NİTELİKTE GÖRÜLDÜĞÜ” İÇİN YASAKLANDI

İşsizlik ve Pahalılık cehennemin ateşini her geçen gün harlayan AKP'giller; Parababaları düzenine bekçilik görevine aksatmadan devam ediyor

İşte bir grev ertelenmesi…

İşte İşçilerin hak mücadelesinin bir engellenmesi daha…

Petrol-İş Sendikasının örgütlü bulunduğu ve 542 işçinin çalıştığı Soda Sanayii A.Ş.'de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı için grev kararı alınmış ve 23 Mayıs 2018 de başlayacak grev, Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün süreyle ertelendi=yasaklandı.

Yasaklandı diyoruz çünkü 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63. maddesinde  “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir”denilse de yasaya göre Bakanlar Kurulu tarafından erteleme kararı alınan grevde taraflar anlaşamazsa grev tekrar başlamıyor, Toplu iş sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu tarafından yapılıyor. Bu süreç böyle işlemezse sendikanın yetkisi düşüyor. İşte bu nedenle bu grevler erteleme adı altında yasaklanmış oluyor. İşçi sınıfının en büyük mücadele silahı olan grev hakkı iktidar tarafından gasp edilmiş oluyor.

İşçi düşmanı AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana cam, lastik, metal ve bankacılık iş kollarında 15 grevi yasaklayarak bir rekora imza attı. Bu grev yasaklarının 7 tanesi 15 Temmuz 2016’dan sonra ki OHAL döneminde. Tefeci Bezirgan sermayenin temsilcisi olan AKP’giller, üretime düşman, işçiye-emekçiye düşman, sadece yemeye ve yedirmeye odaklanmış bir politika izlemektedir. Ülkemizde ki bütün kamu mallarını, büyük ihaleleri yandaşlarına peşkeş çeken AKP’giller, büyük meblağlarda ki paraları da paylaşarak, ayakkabı kutularında, kasalarda ve evlerinde sıfırlayamadılar, doymadılar.

AKP’gillerin işçi düşmanlığı, ihaneti sadece haklarını almaya çalışan işçilerin grevini ertelemekle kalmadı. İşçileri taşeron cehennemine atarak, örgütsüz ve sendikasız bırakarak, iş cinayetlerinde işçileri katlederek, 1.600.00 TL asgari ücretle açlığa, yoksulluğa mahkum ederek de bu düşmanlığını devam ettiriyor. Yandaş sendikalarla dikensiz gül bahçesi yaratan AKP, mücadele eden sendikaların da önünü kesmek için her türlü hileye, oyuna başvurmaktadır. OHAL’i FETÖ’yle mücadele için çıkarttığın söyleyen iktidar ne yazık ki OHAL’i sadece kendisine muhalefet eden, en ufak bir direniş sergileyen herkese, her kesime uygulamış ne hikmetse FETÖ’nün siyasi ayağına bir türlü uygulayamamıştır. 

542 işçinin işyerlerinin önünde yapacağı grevin “milli güvenliği bozucu nitelikte” neyi vardır? Bunların hepsi bahane… AKP’giller parababalarına verdiği sözleri tutmaktadır. Ne demişti Erdoğan 12.07.2017 (TÜSİAD'da Parababalarına hitaben)  yaptığı konuşmasında ve 24.04.2018 de TBMM’de yaptığı konuşmada hemen hemen aynı cümlelerle  bir kez daha şöyle dedi; ... O zamanlar fabrikalar sürekli greve giderdi. Ve bu grevlerle fabrikalar çalışamaz hale gelirdi. Buradan tüm sanayi kesimine seslenmek isterim. Acaba şu anda bu 7’inci OHAL dahil, bir tane fabrikada böyle bir grev söz konusu mu? Böyle bir şey olduğu anda zaten en büyük tutanağımız ne? OHAL, anında müdahalemizi yapıyoruz. Ve OHAL çok ciddi bir çözüm kaynağımız oluyor.” (Yurt 24.04.2018). İşte bu cümle kendi sözleri ile her şeyi anlatıyor. Daha ne diyelim?

 En son TOBB başkanının ne demişti?“İş ve yatırım ortamı önündeki engelleri tespit edip hükümetimizle birlikte kaldırdık” , “Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan, yargı sistemiydi. Özellikle iş mahkemelerindeki davalarda, işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık. Aylar, hatta yıllar süren davalar, artık günler-haftalar içinde çözülüyor” .”İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, KOBİ’lerimize büyük yükler getiriyordu, bunları kaldırttık.”   Yani hep dediğimiz gibi AKP’giller soyguncu, vurguncu Finans-Kapital ve Tefeci-Bezirgan sermayenin siyasi temsilciliğini yapmaktadır. Asıl görevleri budur, tabii bu vurgunlar yapılırken kendi paylarını da almayı aksatmıyorlar.

Ancak, ülkemizi ABD-AB emperyalistlerinin BOP cehennemine sürükleyen AKP; işçi sınıfının örgütlenmesini, mücadele etmesini, bilinçlenmesini bu yasaklamalarla engelleyemeyecek. Çünkü er ya da geç işçiler, emekçiler işçi sınıfının iktidarını kuracak ve bu aşağılık, asalak, sömürü düzenine son vereceklerdir.

24.05.2018

HKP MERKEZİ İŞÇİ ÖRGÜTLERİ KOMİTESİ

Yorumlar (0)