Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan'dan tarihi itiraf!

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan bugünkü yazısında Türkiye'de insanların hızla İslam'ı terk edip deizme yöneldiğini iddia ederek; "Toplum, İslâmî duyarlıklarını yitiriyor, İslâm’ı terk ediyor hızla...Gelen dalga hepimizi silip süpürebilir" ifadelerini kullandı.

GÜNDEM 25.12.2020, 17:22 25.12.2020, 17:25
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan'dan tarihi itiraf!

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan 'Felâketin çan sesleri: İslâm’ın terkedilmesi tehlikesi!' başlıklı yazısında toplumun İslam'ı hızla terk ettiğini deizme yöneldiğini iddia etti. 

Yazısında "İlgili herkesi uyarıyorum" diyen Kaplan, "Böyle giderse, fazla değil 10 sene içinde, İslâm protestanlaştırılır, Müslüman insanların hayatlarından da hızla çekilir, camiler, vakit namazlarında bomboş kalır ya da sadece ölümünü bekleyen ihtiyarların son gidecekleri yere, ölüm mekânına dönüşür" ifadelerini kullandı. 

Yusuf Kaplan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

"GENÇLERİ SUÇLAMIYORUM, DEVLET VE BİZ SUÇLUYUZ"

"İslâm’ın bireysel bir inanç meselesine indirgenmesi, İslâm’ın ölüm fermanının verilmesi demektir. Çünkü İslâm’ın kilisesi yoktur; İslâm’ın kilisesi olmadığı için de İslâm’ın hayattan uzaklaştırılması durumunda, İslâm’dan boşalan boşluğu laisizm, kemalizm kılıfı altında, genç kuşakları celladına âşık eden popüler kültür formları, teknopagan postmodern dindışı kutsallıklar gibi ideolojiler, oluşumlar, deizm ve nihilizm biçimleri alır.

Burada gençleri suçlamıyorum; onları bu durumun eşiğine fırlatan ortamı, devleti, hepimizi suçluyorum.

Çok ürpertici gelebilir ama açıkça gördüğüm şey, toplumda deizmin çığ gibi yayıldığı, insanların İslâm’ı, İslâmî duyarlıkları hızla terkettikleri yakıcı gerçeğidir.

"BÖYLE GİDERSE 10 YIL İÇİNDE..."

Uyarıyorum: Böyle giderse, fazla değil 10 sene içinde, İslâm protestanlaştırılır, Müslüman insanların hayatlarından da hızla çekilir, camiler, vakit namazlarında bomboş kalır ya da sadece ölümünü bekleyen ihtiyarların son gidecekleri yere, ölüm mekânına dönüşür ve sadece “cuma âyinleri” yapılan kiliselerin derekesine düşebilir!

Toplumun İslâm’la ilişkisini kitlesel ölçekte sürdürebilmesinde ve İslâm’ın hayatımızı yönlendiren bir kaynak olma fonksiyonunu idame ettirmesinde bir kez daha İmam Hatip Liselerinin tarihî bir sosyo-kültürel rol oynayacağı görülmeli. Ve İHL’lerin niteliklerinin hızla artırılması konusunda uzun soluklu projeler geliştirilmeli.

Bu, dün tepeden jakoben yöntemlerle devletten, kamusal hayattan uzaklaştırılan İslâm’ın yarın sosyal hayattan da uzaklaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı anlamına gelir.

"GELEN DALGA HEPİMİZİ SİLİP SÜPÜREBİLİR"

Açıkça söylüyorum: Toplum, İslâmî duyarlıklarını yitiriyor, İslâm’ı terk ediyor hızla...

Gelen dalga hepimizi silip süpürebilir... Hız, haz ve ayartıya dayalı dromokratik kültür, postmodern popüler teknopagan kültür, toplumun genç kuşaklarının mankurtlaşması, metamorfoz yemesi, İslâmî köklerini, dolayıyla İslâm’ı terketmesine yol açabilir.

İslâm’ın terkedilmesi ya da yitirilmesi, bu toprakların elimizden gitmesi ve tarihten çekilmemizle sonuçlanabilir. Macar ve Bulgar örnekleri capcanlı duruyor önümüzde.

İlgili herkesi yüksek sesle uyarıyorum: İslâm’ı terk edenler, bu ülkeyi leş kargalarına dekor yapmaktan çekinmezler, bunun neye malolabileceğini bile düşünemezler: Toplumun İslâmî omurgasını, duyarlıklarını ve ilkelerini yitirmesi, bu toplumun toplum olma özelliklerini de yitirmesi, erimesi ve tarihten çekilmesi ile sonuçlanır -Allah korusun.

Benden uyarması...

Son olarak ben sadece laf eden biri değilim. Şikayet ederek köşesine çekilen konformist biri olmadım hiçbir zaman. Elimi taşın altına koydum ve Türkiye’nin ruhunu, kollektif bilinçaltını yok etme tehlikesi barındıran İslâm’ın terkedilmesi girişimini tersine çevirmek için dalgakıranlar gibi savaşıyorum ve bu ülkenin önünü açacak öncü kuşakların tohumunu ekmek için çırpınıp duruyorum."

Yorumlar (0)