TÜRKİYE'YE 'LAİKLİK' 81 YIL ÖNCE BUGÜN GELDİ

Laiklik ilkesine, 5 Şubat 1937 tarihinde yapılan değişiklikle Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer verildi.

GÜNDEM 05.02.2018, 11:46 05.02.2018, 11:46
TÜRKİYE'YE 'LAİKLİK' 81 YIL ÖNCE BUGÜN GELDİ

Laiklik ilkesine, 5 Şubat 1937 tarihinde 1924 Anayasası’nda yapılan değişiklikle Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer verilmesinin yıldönümü bugün.İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü avukat Nazan Moroğlu, yaptığı yazılı açıklamada “Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, aynı zamanda barış içinde birlikte yaşamamızın, din ve vicdan özgürlüğünün, özgür düşüncenin temelidir” dedi.

Hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laikliğin, kadının insan haklarının da güvencesi olduğunu vurgulayan Moroğlu, şöyle devam etti:

“Kadınlar, ancak laik hukuk devrimi ile ailede, eğitimde, istihdamda, kamuda ve siyasette erkeklerle eşit bireyler olarak haklara sahip olmuşlardır. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, toplumun temeli olan aile başta olmak üzere, eğitimde ve sosyal yaşamda iktidarın dine dayalı bir düzen yerleştirme girişimleri karşısında laikliğin korunmasına bugün her zamandan çok ihtiyaç olduğunun farkındayız. Çocuklarımızın ve ülkemizin aydınlık geleceği için laik ve bilimsel eğitime, eşit yurttaşlık hakkının temeli olan Medeni Kanunumuza sahip çıkmamız gerektiğini kamuoyuyla paylaşıyoruz. Unutmayalım ki, laiklik ve onun sağladığı eşitlik, özgürlük ve adalet en çok biz kadınlara lazımdır. Ve yarın çok geç olabilir...”

LAİKLİK ANAYASA'YA NASIL GİRDİ?

Özdemir İnce’nin Hürriyet'te laiklik ilkesinin anayasaya girişini anlattığı ve 5 Şubat 2010’da yazdığı “Laiklik ilkesinin Anayasa’ya girmesi” başlıklı yazısından bir kısım şöyle:

1) İlk Osmanlı anayasası olan Kanunu Esasî 23 Aralık 1876’da, Islahat Fermanı’nda olduğu gibi bir Hattı Hümâyun ile ilan edildi.

Madde 11- Devleti Osmaniye’nin dini İslam dinidir.

Bununla birlikte, aynı maddede, halkın asayişine ve genel ahlaka aykırı olmamak koşuluyla bütün inanışlar serbesttir ve Devletin koruması altındadır, denilmektedir.

2) 1921 Anayasası olan Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda devletin diniyle ilgili bir madde bulunmamaktadır.

3) 29 Ekim 1923 tarihli, “Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun” ile din Anayasa’ya girmiştir.

Madde 2- Türkiye Devletinin dini, Dini İslam’dır, Resmi lisanı Türkçedir.

4) 1924 Anayasası’nda devletin dininin, İslam dini olduğu belirtilmiştir. Hilafetin Anayasa’dan önce kaldırılmış bulunmasına, Anayasa’nın kendisinin de laik olmasına karşın, koşullar böyle bir kuralın Anayasa’da yer almasını gerektirmiştir. Kuralın Anayasa’nın 2. maddesinden çıkartılması ancak 10 Nisan 1928’de yapılan Anayasa değişikliği ile olabilmiştir.

5) 5 Şubat 1937’de yapılan değişiklikle, 2. maddeye, Devletin temel nitelikleri olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin programında yer alan altı ok, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhuriyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır” biçiminde girmiştir.

6) 1961 Anayasası Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve ‘Başlangıç’ta belirtilen temel ilkelere dayanan, milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

7) 1982 Anayasası Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 4: Anayasa’nın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Madde 174: Anayasa’nın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasa’nın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasa’ya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz.

Yorumlar (0)