"TÜRKİYE, İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ’NDE 191 ÜLKE ARASINA 48. SIRADA"

UNDP’nin “Belirsiz Zamanlar, Huzursuz Yaşamlar: Dönüşen Dünyada Geleceğimizi Şekillendirmek” temalı 2022 İnsani Gelişme Raporu’nun Türkiye Tanıtım toplantısı, TEPAV binasında yapıldı. Toplantının açılış konuşmalarını TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak ve UNDP Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföy Yöneticisi Mustafa Ali Yurdupak yaptı.

GÜNDEM 13.10.2022, 20:26
"TÜRKİYE, İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ’NDE 191 ÜLKE ARASINA 48. SIRADA"

BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) 2022 İnsani Gelişme Raporu’nun Türkiye Tanıtım toplantısında konuşan UNDP Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföy Yöneticisi Mustafa Ali Yurdupak, “Türkiye, 191 ülke arasına 48. sırada. ‘Çok yüksek insani gelişme’ kategorisindeyiz. Üç yıldır bu kategoride yer alıyoruz. Türkiye’nin insani gelişimdeki ilerlemesi son yıllarda maalesef Covid nedeniyle yavaşladı” diye konuştu. Yurdupak ayrıca, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksinde Türkiye, 2006’dan yılından itibaren pozitif anlamda ayrışmakta olduğunu görüyoruz. Belli bir mesafe kat etmişiz ama orta ligdeyiz. Bunun da üzerinde durmamız gereken, siyasalarımıza konu etmemiz gereken bir şey olduğu ortada” dedi.

UNDP’nin “Belirsiz Zamanlar, Huzursuz Yaşamlar: Dönüşen Dünyada Geleceğimizi Şekillendirmek” temalı 2022 İnsani Gelişme Raporu’nun Türkiye Tanıtım toplantısı, TEPAV binasında yapıldı. Toplantının açılış konuşmalarını TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak ve UNDP Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföy Yöneticisi Mustafa Ali Yurdupak yaptı.

Güven Sak, şu değerlendirmeleri yaptı:

SAK: HİÇ ALIŞMADIĞIMIZ YENİ BİR GELECEĞE SIÇRAYACAĞIZ

“Başımıza gelenler daha önce başımıza hiç gelmedi. 20.yüzyılda bir kez olmuş işler, arka arkaya oluyor. İklim değişikliği gündemi ilk kez ciddileşti. 100 yıl sonra ilk kez pandemi oldu. Rusya-Ukrayna savaşı çıktı. Uzun süredir unuttuğumuz her şey arka arkaya oluyor. Rapor da değişen dünyada nasıl belirsizlik altında yaşadığımızı anlatıyor.

Şimdi öyle bir küresel kriz ortamının içerisinde yaşıyoruz ki hep birlikte belirsiz bir geleceğe doğru sıçramamız gerekiyor. Bunun için gerekli kurumsal hazırlıklarımız yeterli olmayabilir. Becerilerimiz yeterince gelişmiş olmayabilir. Çok hızlı bir değişim döneminin içinde olacağız. Hiç alışmadığımız yeni bir geleceğe doğru sıçrayacağız. O sıçramayı yaparken de çok daha iyi planlamamız lazım Ne yapacağımıza daha iyi karar vermemiz lazım.”

YURDUPAK: AYNI ANDA BİRDEN FAZLA KRİZLE SARSILIYORUZ

Ardından Koronavirüse yakalandığı için Vinton’ın katılamadığını belirten Yurdupak, raporun sunumunu yaptı. Yurdupak’ın konuşmasının satır başları şöyle:

“Yaşadığımız sorunlar, üç sacayağında gerçekleşiyor. Bunlar, iklim ve bio-çeşitlilik krizi, siyasi kutuplaşma ve teknolojik çalkantılar. UNDP olarak 2021-2022 İnsani Gelişme Raporu’nda Belirsiz Zamanlar, Huzursuz Yaşamlar: Dönüşen Dünyada Geleceğimizi Şekillendirmek olarak adlandırdık. 1990 yılından bu yana raporlarımızı yayınlıyoruz. Bu raporlarda insani gelişmeyi, gayri safi yurt içi hasıla artışı, kalkınma ya da iktisadi gelişmenin ötesinde, yaşamların zenginliği ile tanımlamaya gayret ediyoruz.

Aynı anda birden fazla krizle sarsılıyoruz. Covid-19 bitmeden bu sefer maymun çiçeği hastalığını konuşmaya başlıyoruz. Suriye krizi, Suriye’deki iç savaşı konuşurken, bir yanda da Ukrayna’nın işgaliyle başlayan gündem, Suriye’deki trajediyi ikinci plana itiyor.

“2021-2022 YILLARINDA ÜLKELERİN İNSANİ GELİŞMİŞLİK ENDEKSLERİ DÜŞTÜ”

2021-2022 yıllarında ülkelerin insani gelişmişlik endeksleri üst üste düştü. 2009 mali krizinde gerileme yaşayan ülke sayısının yaklaşık dört katı kadar ülke son iki yılda insani gelişmişlik anlamında geriye gitti. 2021 yılında menfi bir toparlanma oldu ancak bu toparlanma çok cılız ve eşit değil.

2020 yılı itibariyle 1,2 milyar insan herhangi bir çatışma alanının 50 kilometre yakınında yaşıyor. 2020 yılı itibariyle 2,4 milyon insan, çeşitli seviyelerde gıda güvensizliğine mahkûm. Sonuç olarak, stres seviyesi artıyor.

  1. yüzyılın insanı hem statüsü hem geliri hem refahı hem içinde bulunduğu barış ortamı hem de üzerinde yaşadığı dünya ile ilgili birçok kaygıya sahip. İnsanlık olarak birçok belirsizlik içindeyiz. Belirsizliğin üç yeni katmanı, antroposenin istikrarsızlaştırılmış gezegensel sistemleri, yaygın ve yoğunlaşan kutuplaşma ve kapsamlı toplumsal dönüşüm arayışı olarak özetlenebilir.

“HER 8 KİŞİDEN BİRİ RUH SAĞLIĞI BOZUKLUĞUNDAN MUSTARİP”

Her 8 kişiden biri ruh sağlığı bozukluğundan mustarip. Ruh sağlığı sorunları, 10 yıl öncesine göre dünyada yaklaşık yüzde 10 seviyesinde daha fazla artış göstermiş durumda. Stres gibi kaygı ve depresyon da bu tarz duygu durumlarındaki değişmeler de insanların yapabilirliklerini sakatladığı için insani gelişme önünde tehditlerdir.

“TÜRKİYE, 191 ÜLKE ARASINDA 48. SIRADA”

Türkiye, 191 ülke arasına 48. sırada. ‘Çok yüksek insani gelişme’ kategorisindeyiz. Üç yıldır bu kategoride yer alıyoruz. Türkiye’nin insani gelişimdeki ilerlemesi son yıllarda maalesef Covid nedeniyle yavaşladı. Türkiye’nin eşitsizliğe uyarlanmış insani gelişme endeksine baktığımız zaman, aslında insani gelişme endeksi uzun sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ve insana yakışır yaşam standardı ölçümlerinden oluşuyor. Bu ölçümlere, eşitsizliklere göre iskonto ederek yapılmış olan bir çalışmada, insani gelişmişlik endeksimiz yüzde 14’lük bir kayıpla 0,71’e düştü. Eğer eşitsizliğe uyarlanmış insani gelişmişlik endeksi bizim gerçek endeksimiz olsaydı, ‘çok yüksek insani gelişmişlik’ seviyesinde değil, ‘yüksek insani gelişmişlik’ seviyesinde olmuş olacaktık.

Toplumsal cinsiyete dayalı gelişme endeksinde Türkiye, kadınlar için 0,80 iken, erkekler için 0,86. Bu da Türkiye’yi orta derecede performans gösteren ülkelerden birisi olarak konumlandırıyor.

“TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ SİYASALARIMIZA KONU ETMEMİZ GEREKEN BİR ŞEY”

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksinde Türkiye, 2006’dan yılından itibaren pozitif anlamda ayrışmakta olduğunu görüyoruz. Belli bir mesafe kat etmişiz ama orta ligdeyiz. Bunun da üzerinde durmamız gereken, siyasalarımıza konu etmemiz gereken bir şey olduğu ortada.  

Son olarak, gezegensel baskılara uyarlanmış insani gelişme endeksinden bahsetmek istiyorum. Bu endeks, ülkenin karbon ayak izinin göreli yüksekliğini ve insani gelişme bağlamında da bu yükseklik sebebiyle de nesiller arasında oluşacak eşitsizliği konu eden bir endeks. İdeal durumda bu endeksin insani gelişmişlik endeksine eşit olması gerekiyor. Türkiye’nin durumuna baktığımız zaman, insani gelişmişlik endeksimiz 0,83 iken gezegensel baskılara uyarlanmış gelişmişlik endeksimizin 0,74 olduğunu görüyoruz. Arada 0,09’luk bir fark var. Bu fark arttıkça ilgili ülkenin gezegene olan baskısının yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Kendi ligimizdeki ülkeler arasında göreli düşük bir seviye.”(ANKA)

Yorumlar (0)