Osman Kavala davasında flaş gelişme

Gezi davasında beraat edip, tahliye edildiği gün, daha önce tahliyesine karar verilen 15 Temmuz dosyasından tutuklanan iş insanı Osman Kavala'nın yargılandığı davanın ilk il duruşmasına başlandı. Savcı mütalaasını açıkladı, Kavala'nın tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme karar için ara verdi.

GÜNDEM 18.12.2020, 16:53 18.12.2020, 16:56
Osman Kavala davasında flaş gelişme

Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı, iş insanı Osman Kavala daha önce tahliyesine karar verilen 15 Temmuz dosyasından bugün ilk kez hâkim karşısına çıktı.

Gezi davasında beraat edip, tahliye edildiği gün, daha önce tahliyesine karar verilen 15 Temmuz dosyasından tutuklanan iş insanı Osman Kavala'nın yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan Adliyesi'nde başladı. 
 
'Casusluk' iddiasıyla yargılanan Osman Kavala 3 yılı aşkın bir süredir Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.

OSMAN KAVALA: DARBELERE KARŞI ÇIKTIM

Mahkeme heyeti iddianameyi okuyarak duruşmaya başladı. 

Savunma yapan Osman Kavala, “Bu iddianamelerin hiçbiri olgusal temele dayanmamaktadır. Bu iddialar, sorumlu olduğum STK'ların faaliyetlerine, amaçlarına taban tabana zıt”

Osman Kavala, “Ben hayatım boyunca askeri darbelere karşı çıktım. Hayat deneyimim, dünya görüşüm ve etik değerlerim darbeleri desteklemeye izin vermez” dedi.

"BAZ İSTASYONU KAYDININ GÖRÜŞME YAPTIĞIMIZIN KAYDI OLARAK GÖRÜLMESİ DOĞRU DEĞİL"

Kavala, "Benim yurt dışı seyahatlerimde nerede kiminle görüşmüş olduğum bellidir. Tüm seyahatlerim şeffaftır. Benim bağlantıda olduğum STK’lar da bellidir. Henry Barkey ile aralarında hükûmet temsilcilerinin de bulunduğu bir toplantıda tanıştım. Sürekli bir irtibatımız olmadı. Barkey ile bir lokantada tesadüfen karşılaşmak dışında görüşmem, hatta telefon kaydım bile olmadı. Baz istasyonu kaydının görüşme yaptığımızın kaydı olarak görülmesi doğru değil. Benim ve Barkey’in telefonlarının birkaç defa yakın baz istasyonlarından sinyal verdiği tespit edilse de iki sinyal haricinde benim telefonum Harbiye’deki baz istasyonundan sinyal vermiştir. Otellerin bulunduğu, çalışma ofisime en yakın baz istasyonu budur." ifadesini kullandı. 

TANIK CEM FADIL BOZKURT DİNLENDİ; KAVALA, BOZKURT'UN BEYANLARINA İTİRAZ ETTİ

Tanık Cem Fadıl Bozkurt'un beyanlarına geçildi

Bozkurt: "15 Temmuz darbe girşiminin Osman Kavala ile bir ilgisi olduğunu bilmiyorum. Ama benim ortaklarım İshak Alaton ve eşinin darbeden bir hafta önce darbeyi Barkey'den öğrendiğini biliyorum. Ben ona 'Sen hâlâ FETÖ'cülerle görüşüyor musun' dedim, 'Yok onlardan değil Barkey'den öğrendim' dedi" ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanı, İshak Alaton ile Osman Kavala'nın bir ilişkisi olup olmadığını sordu. Bozkurt, bu soruyu, "Evet" diye yanıtladı.

Bozkurt, "Açık Toplum Vakfında İshak Bey, kızı, Osman Kavala, Can Paker falan birlikte çalışıyorlardı. Bu bilgiler zaten gizli değil, Vakfın sitesinde yazıyordu. 2016'ya kadar birlikte çalışmaya devam ediyorlardı" dedi.

Tanık beyanına ilişkin konuşan Osman Kavala, "Benim Açık Toplum Vakfında Leyla Alaton ile birlikte bir komitede yer aldığımı iddia etti. Bunu nereden öğrendi? Çünkü böyle bir şey söz konusu olamaz" dedi.

Bozkurt, "Leyla Alaton'dan ve internet sitesinden öğrendim" iddiasında bulundu.

Bunun üzerine Kavala, "O dönemle ilgili sitede yer alan bütün bilgi ve belgeleri mahkeme ile paylaştık, paylaşabiliriz. Böyle bir şey söz konusu değildir" dedi.

TANIK PINAR SİNKAYA DİNLENDİ

Pınar Sinkaya tanık olarak dinlendi.

Sinkaya "Toplantıya devetli değildim, eşimin yanında gittim, sonra benim de katılmam da bir sakınca olmadığı için katıldım. Toplantıda gündemler belliydi. Darbe girişimin olduğu sabah olaylarla ilgili konuşmak isteyen olup olmadığı soruldu. Kısa yorumlardan sonra toplantı gündemine geçildi" dedi.

Mahkeme başkanı, Pınar Sinkaya'ya toplantıda Osman Kavala'yı görüp görmediğini sordu. Sinkaya "Görmedim" dedi.

TANIK BAYRAM SİNKAYA DİNLENDİ

Tanık Bayram Sinkaya'nın dinlenmesine geçildi.

Sinkaya "Henry Barkey'i daha önce akademisyen ve Türkiye uzmanı biri olarak biliyordum, tanımıyordum. Kendisini 15 Temmuz günü bir çalıştayda tanıdım. O gece malum olaylar oldu, biz sabah olayları konuşup devam edip etmemeyi konuştuk, çalıştaya devam kararı aldık" dedi.

KAVALA'NIN BEYANI SONA ERDİ

Osman Kavala'nın beyanı sona erdi.

Mahkeme başkanının sorusu üzerine Kavala, "Bugüne kadar herhangi bir suçlamaya dair savcı tarafından sorgulanmadığımı iletmek istiyorum" dedi.

OSMAN KAVALA: YILLARCA TUTUKLU KALMAM SIRADAN BİR HAK İHLALİ DEĞİLDİR

"Gerçeklikten kopuk, bu kadar tuhaf suçlamalarla AİHM'in yerel mahkemenin kararlarına rağmen yıllarca tutuklu kalmam sıradan bir hak ihlali değildir.

Umarım bu iddianame yurttaşlarımızın yıllarca temelsiz iddialarla yargılanmasının ve tutuklanmasının son örneği olur."

OSMAN KAVALA: ANADOLU KÜLTÜR'ÜN AYRIMCILIĞI KÖRÜKLEDİĞİ ÇOK ÇİRKİN BİR İFTİRADIR

"İddia makamının Arap Baharı ile ülkemizde yaşananlar arasında paralelelik kurması son derece isabetsizdir. Arap Baharı'nın başladığı Tunus'ta özgür seçimler taleplerden biridir.

Suç sayılacak herhangi bir eylemin yokluğunda iddia makamı Anadolu Kültür'ün bütün faaliyetlerinin suç olduğunı iddia etmiştir. Anadolu Kültür 2002 yılında kurulmuştur, farklı toplumsal kesimlerden gençlerin birbirini dinlemelerini ve sanatsal faaliyet yapmalarını destekler. Anadolu Kültür'ün ayrımcılığı körüklediği çok çirkin bir iftiradır.

İzlinizle Anadolu Kültür'ün faaliyetlerinden örnek vermek istiyorum:

2004-2007 yılları arasında Bandırma, Kars ve Tekirdağ F tipi cezaevlerinde mahkum ve tutukluların yazdıkları kitaplaştırıldı. Anadolu Kültür uzmanları bir araya getiren çalışmalar yaptı. 2010 yılında 1915'te İstanbul'da tutuklanan Gomidas anısına bir konser düzenlendi. Bu etkinlik İstanbul Kültür Başkenti etkinliklerine dahil edildi…"

KAVALA: HENRY BARKEY İLE ÇALIŞMAMIZ OLMADI

"Henry Barkey ile birlikte bir çalışmamız olmadı. Barkey ile bir lokantada tesadüfen karşılaşmam dışında hiçbir temasım, görüşmem olmadı. Benim ve Barkey'in cep telefonlarının aynı bölgede olduğu iddia edilmiştir. Ancak hiçbir zaman aynı baz istasyonundan sinyal alınmamıştır. Barkey ile aramızda herhangi bir görüşme tespit edilemediği halde Barkey ile 15 Temmuz darbe girişimini planladığım ve casusluk faaliyetinde bulunduğum suçlaması yapılmaktadır.

İddianamede Adil Öksüz’ün ABD’ye gitmesiyle benim Almanya’ya gidişimin denk gelmesi temelsiz bir suçlamadır. Benim yurt dışı seyahatlerim şeffaftır. Nerede kiminle görüştüğüm bellidir. Henry Barkey ile yoğun temasta olduğuma dair de hiçbir bulgu yoktur.

İddianamede aleyhime olan delillerin hiçbiri casusluk suçlamasına dayanak değildir.

OSMAN KAVALA: SUÇLAMALARIN HİÇBİRİ SOMUT DELİLE DAYANMIYOR

"Bu iddianamedeki suçlamaların hiçbiri somut bir delile dayanmamaktadır. Bu suçlamalar sorumlu olduğum çalışmalara taban tabana zıttır. Gezi iddianamesinden alınan deliller nesnel gerçeklik gibi kullanılmış.

Benim Gezi olaylarını önceden bildiğime, hükümeti devirme amacı güttüğüme, şiddet olayına destek oldupuma dair hiçbir somut delil olmasına rağmen bu sUçlamalar yapılmıştır. MASAK raporları aksini söylese de benim Gezi'yi finanse ettiğim iddia edilmiştir. Ve bu iddiaların yer aldığı Gezi davası beraatla sonuçlanmıştır.

Ben hayatım boyunca darbelere karşı çıktım, ordunun siyasete müdahalesine karşı çıktık. İddianamede Adil Öksüz'ün ABD'ye gitmesiyle benim Almanya'ya gitmemin aynı döneme denk gelmesi suçlama konusu yapılmıştır.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Osman Kavala için hazırladığı 64 sayfalık iddianameyi tam da Kavala’nın Anayasa Mahkemesine yaptığı başvurunun karara bağlanacağı gün tamamladı ve mahkemeye sundu. Yeni iddianamede "Gezi olaylarını koordine ettiği" iddiasıyla açılan ancak beraatle sonuçlanan davadaki iddialar tekrarlandı. İddianamede, beraatle sonuçlanan bu davadaki iddialara benzer savlar esas alınarak Kavala’nın “casusluk” ve “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlamalarından ceza alması talep edildi. Bu suçlamalar, iddianamede "ABD'li Henry Barkey ile Kavala arasında kritik zamanlardaki temaslar" ifadesi ile gerekçelendirildi, ancak herhangi "açık/somut bir temas" ortaya konmadı.

Barkey ile ilgili bir dizi ciddi suçlamanın sıralandığı iddianamede, Kavala ile ilgili suçlamanın temeli, "iki ismin telefon sinyallerinin birbirine yakın baz istasyonlarından alınmasının aynı mahalde bulunduklarını gösterdiği" savına oturtuldu. Ancak somut bir temasın ortaya konmadığı iddianamede, Kavala'dan "açık irtibat" elde edilememesi, "Barkey’in casusluk ve istihbarat konusundaki uzmanlığına" bağlandı.

Somut kanıtlara dayanmayan iddianamede Kavala için "anayasayı ortadan kaldırmak" başlıklı 309. maddeden ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "casusluk" başlıklı 328. maddeden 20 yıla kadar hapis cezası istendi.

CEZAEVİNDE GÖZALTI KARARI VERİLMİŞTİ

1 Kasım 2017 tarihinden bu yana cezaevinde bulunan Kavala, yargılandığı Gezi Parkı davasının,18 Şubat 2020'de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında beraat etmişti. Ancak Kavala, beraat kararı verildiği gün hakkında yeni bir gözaltı kararı çıkması ve ardından da yeniden tutuklanmasına karar verilmesi nedeniyle Silivre Cezaevi'nde kalmaya devam etmişti.

AYM GENEL KURULA SEVK ETMİŞTİ

Kavala'nın hakkındaki tutukluluk kararının hukuki olmadığı, kişi hürriyetini ve güvenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yaptığı bireysel başvuruya ise henüz yanıt verilmedi. AYM, hafta başında Kavala'nın hak ihlali ile ilgili başvuru dosyasını Genel Kurul'a sevk etti. Kavala, Gezi Parkı davasındaki tutukluluğuna karşı da AYM'ye başvuruda bulunmuş, ancak bu başvurusu 2019'da reddedilmişti.

AİHM "SERBEST BIRAKILMALI" DEMİŞTİ

Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde de (AİHM) ayrı bir yargı süreci devam ediyor. AİHM, 10 Aralık 2019'da Kavala'nın haksız yere cezaevinde tutulduğuna hükmederek serbest bırakılması gerektiğine karar vermişti. Ancak Türkiye'nin karara uymaması üzerine de AİHM kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi denetim süreci başlattı.

AİHM kararlarının uygulanışını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, eylül başında Ankara'ya Osman Kavala’yı "derhal serbest bırakma" çağrısında bulunmuştu.

Yorumlar (0)