Korkutan manzara! Su çürüdü, tarım da bile kullanılmaz

Göller Yöresi'ndeki birçok gölde yaptığı araştırmalarla hem su seviyelerinin çekildiğini, hem de aşırı kirlilik ve vahşi tarımsal sulama sorunlarını ortaya koyan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eber Gölü'nün de çürüme tehdidi yaşadığını açıkladı.

GÜNDEM 21.03.2020, 12:52
Korkutan manzara! Su çürüdü, tarım da bile kullanılmaz

22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle uyarıda bulunan TTKD ile Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneği bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, insan ve diğer canlıların yaşamı, ferahı ve sağlığının doğanın sürekliliğinin olmazsa olmazı olduğuna dikkati çekti.

Su ne kadar temiz ve sağlıklıysa ürün, ekonomi ve sağlığın hep güvence altında olacağını belirten Kesici, “Su hayattır. Fakat kirli, çürüyen sular hayatımızı karartmaktadır. Ülkeler her 22 Mart’ta suyun önemini hatırlar ve hatırlatırlar. Fakat sularımız giderek kuruma ve kirlilik baskısından gelişen teknolojiye rağmen kurtulamazlar. Su günleri kutlanacak değil anılacak hale gelmiştir” dedi.

EBER GÖLÜ’NE DİKKAT ÇEKTİ

22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle, Afyonkarahisar’ın Bolvadin ve Çay ilçeleri sınırındaki Eber Gölü’ne dikkat çeken Dr. Kesici, “Ülkemizde benzer kullanımlar nedeniyle adeta suları çürüyen göllere Eber Gölü’nü örnek verebiliriz. diye konuştu.

150 kilometrekarelik yüz ölçümüyle geçmişte Türkiye’nin 12’nci tatlı su kaynağı olan Eber’in 150’ye yakın su kuş türüne ev sahipliği yapan bir kuş cenneti olduğunu hatırlatan Kesici, “Ekonomik- ekolojik öneme sahip olan su bitkileri ve su hayvanlarının korunabilmesi için 1’inci Derecede Doğal Sit Alanı ilan edilmişti ama korunamadı” ifadelerini kullandı.

MİLYONLARCA DOLAR GELİR SAĞLANIYORDU

Eber’in tatlı su bakımından beslediği ve can verdiği Akşehir Gölü’nün coğrafyadan silindiğini belirten Dr. Erol Kesici şunları söyledi:

* Eber ürünleriyle, bölge ekonomisinde çok önemli bir katma değerdi. Çevresinde yaşayan 30 binden fazla insanın adeta tarla ve fabrikasıydı.

* Göldeki kamış ve saz bitkileri nedeniyle SEKA Kağıt Fabrikası kurulmuştu, kamış- saz ve gölün tıbbi aromatik bitkileri yurt dışına izolasyon- parfümeri malzemesi olarak, kurbağalar, salyangozlar, balıklar işlenerek Avrupa’ya ihraç edilerek on milyonlarca dolar gelir sağlanırdı” dedi.

17 YERLEŞİM ALANI VE FABRİKA ATIKLARI

Su ile birlikte içinde yaşayan türlerin de yok olduğunu söyleyen Dr. Kesici, şöyle devam etti:

* Gölde dere kayabalığı, çok sayıda sazan türleri ve turna balığı yörenin önemli gıda ve kazanç kaynağıydı. Eber sarısı, endemik bir balık türü olan Anadolu inci balığı, Beyşehir kurbağası ve su kaplumbağalarının nesli tükenme tehlikesi altında ve yok olmakta.

* Havzadaki göller ve Eber Gölü, yıllardır tarımsal, kağıt ve şeker fabrikaları ve çevresindeki 17 yerleşim alanının evsel atıklarıyla atık- çöp alanına dönüştürülmüştür ve çürümesinin başlıca nedeni budur.

ÇÖZÜM YOLU AYNI

Eğirdir, Kovada, Beyşehir, Uluabat, Bafa, Büyükçekmece başta olmak üzere çok sayıdaki irili ufaklı göl suyunun da Eber Gölü örneğinde olduğu gibi adeta çürümekte olduğunu vurgulayan Dr. Kesici, çözüm yollarının ise aynı olduğunu söyledi.

Dr. Kesici, “Göl havzalarının evsel tarım endüstriyel atıklarının çöp deposu olarak kullanması engellenmeli. Göllerin dip ve kıyı kesimlerinde yıllarca birikinti oluşturan ağır metal, kimyasal birikimi mutlaka göl ortamından mekanik yöntemlerle uzaklaştırılmalıdır.

Göllere ulaşan dere, çay ve kanalların bulunduğu kesimlere ve yüzey sularının geldiği her yere toplama, dinlendirme, çökertme ve arıtma sistemlerinin yapılarak göllere kirli suların ulaşımı engellenmelidir” dedi. 

DHA

Yorumlar (0)