İsmail Saymaz:İnce'nin CHP Genel Merkezi ile 24 Haziran Hesaplaşması var

Gazeteci, Yazar İsmail Saymaz, Haber Global'de katıldığı programda CHP ve yeni kurulacak partilere dair önemli analizlerde bulundu.

GÜNDEM 27.11.2019, 13:23 27.11.2019, 14:20
İsmail Saymaz:İnce'nin CHP Genel Merkezi ile 24 Haziran Hesaplaşması var

GAZETEKRİTİK/ÖZEL

Gazeteci, Yazar İsmail Saymaz, Haber Global kanalında yayınlanan "Eşit Ağırlık" programında Erdoğan Aktaş'ın konuklarından oldu. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Saymaz'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:


BİR YAZIDA İKİ YALAN
Rahmi Turan bir haber alıyor ve 20 Kasım tarihli yazısında şunu söylüyor. Diyor ki benim kaynağım Saray'dan biri. İkincisi Saray'a giden kişiye ulaşamadığım için şimdilik adını yazamıyorum. Bir yazıda iki yalan.Kaynak AKP'li değilmiş, Saray'ada hiç yakın değilmiş.İkinciside Muharrem İnce'yi de hiç aramamış.


RAHMİ TURAN DUAYENSE BU YAZIYI YAZMAYACAKTI
Duayenmiş yaşı büyükmüş... Yaşı büyükse yapmasın böyle şeyler.Duayense hiç yapmasın.Haluk Şahin'in bana bir gün "benim yaşıma gelene kadar insanlar CV'sini oluşturur. Ama benim yaşımdakiler CV'sini korur" sözlerini hatırlatarak, Rahmi Turan'ın yaşı CV oluşturak bir yaş değil.CV'sini koruyacak bir yaş.


UĞUR DÜNDAR ELEŞTİRİSİ
Yetmiyor ertesi gün yalanında ısrar ediyor.Şimdi burada Uğur Dündar'a bir eleştiri getirmek gerekir.İlk gün gazeteyi arayıp arkadaşlar bu yazı gerçek değil diyebilir. Bari ikinci gün müdahale etseydi.Ben Muharrem İnce'yi aradım sizde arayın diyebilirdi.İkinci gün Muharrem İnce aranıp sonrasında da gazete biz bir hata yaptık diyip özür dilenir ve tartışmayı bitirebilirlerdi.Hadi ilk gün yazıldı gözden kaçtı. İkinci gün arkadaşlar ben Muharrem İnce ile görüştü bu haber doğru değil denilebilirdi.

HANİ KAYNAĞIN SARAY'DAN BİRİYDİ?

Üçüncü gün oluyor. Rahmi Turan canlı yayında sıkıştırılınca diyor ki "Saray'a giden CHP'li Muharrem İnce" diyor. Kaynağını yine açıklamıyor. Ama ortaya çıkıyor ki Muharrem İnce'yi aramamış.Telefonunu bulamamış...O bunları söyleyince Talat Atilla kendini belli etti. Elindeki önemli haberi sosyal medyadan paylaşmayan Atilla kaynak ben değilim diye sosyal medyadan hemen paylaşımda bulunuyor.Rahmi Turan'da 12 saat sonrada benim kaynağım Talat Atilla diyor.Rahmi Turan yalan söylüyor. Hani kaynağın Saray'dan biriydi?Bu kezde Talat Atilla kaynak benim diye bir açıklama yapıyor. Orada da bir yalan var.Atilla yazısında ilginç bir bilgi veriyor. Haber bana gelmişti ben bu haberi jest yaptım. Uğur Dündar olmadı Rahmi Turan'a verdim.Elinde böyle önemi bir haber var. Sen Twitter'dan yazmıyorsun. Kendi sitenden yazmıyorsun. İnsanların elinde böyle bir haber olursan neden kendi sitesinde yazmaz?Neden insan bunu yapar?Sonra diyor ki Kemal Kılıçdaroğlu'na bu haberi doğrulattım.Ben anladım ki Kılıçdaroğlu'nu aramış,mesaj atmış, mail atmış... Sonra öğreniyoruzki bir CHP'li vasıtasıyla teyit etmiş. Bu arada Muharrem İnce'yi de aramamış.

YAKIN DÖNEMİN İKİ BÜYÜK YALANCISI
Talat Atilla ve Rahmi Turan, Türkiye'nin yakın dönemde şahit olduğu iki büyük yalancısı.Bu kişilerin sözlerine bundan sonra güvenebileceğimizi gerektiren birşey yok.Rahmi Turan, Türkiye'nin en büyük yalanına alet olduğu halde,Türkiye'yi sarsan haber diye yalan haberini promosyon ediyor.Yalan yazmışsın ne sarsmış? Yalan haberin sarsmış...Ne Rahmi Turan'a inanmamız için bir sebep var. Ne de Talat Atilla'ya. Ben Talat Atilla'yı bundan 4 ay önce Abdullah Gül'ü siyanürle zehirleyeceker yalan haberi ile Milliyet'ten kovulduğu günden hatırlıyorum.Şimdi böyle bir adamın ağzından çıkan CHP'li ifadesine inanmamızı gerektirecek ne var?Bence hiçbirşey yok.Bir yalanın peşinden kendisini,Rahmi Turan'ı, Muharrem İnce'yi  ve CHP'yi sürükledi. 

İNCE'NİN CHP GENEL MERKEZİ İLE 24 HAZİRAN HESAPLAŞMASI
Bütün bunlardan sonra böyle bir tartışma başladı. Muharrem İnce hedef. Muharrem İnce neden hedef olsun?Ben bu haber ilk çıktığında Muharrem İnce'yi aradım. Yazıda "engelim var" yazdığı için kendisinin olmadığını düşündüğünü söyledi. Bir an için herşeyi durduralım. Muharrem İnce'nin hedef olması için ne var?İnce 2 kez Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıktı. Çıktığında İnce çok güçlüydü. Delege önemli ölçüde arkasındaydı.Kılıçdaroğlu'da zayıftı.İkisinde de Kemal Kılıçdaroğlu kazandı.Hele hale bugün Kılıçdaroğlu CHP tarihinde ki en güçlü dönemini yaşıyor.Önemli belediyeleri almış,Millet ittifakını kurmuş,Birbirine benzemezleri yan yana getirmiş.Yalova'da açıklama yaptı. Eski İncecilerden Tanju Özcan, Yaşar Tüzün,Namık Havutça, Recep Gürkan, Mehmet Kesimoğlu gibi isimler yoktu. Muharrem İnce önceki yıllara göre tek başına. Bence Muharrem İnce'nin hedef olmasını gerektiren birşeyde yok. Ama Muharrem İnce 24 Haziran'nından CHP Genel Merkezi ile yarım kalan bir hesabı var.Ve söylene gelen bazı isimlerin kendisini etkisiz kıldığını ifade ediyor ve o hesaplaşmayı bugün tamamlamaya çalışıyor.Bence bu Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılmış bir operasyon. Bunun Muharrem İnce ile bir alakası yok.Muharrem İnce'nin üzerinden bombeli atış yapılıyor.

İNCE'YE EN BÜYÜK ZARARI ONU DESTEKLEYEN İKTİDAR MEDYASI VERDİ
Ben Talat Atilla'nın ne kaynağının olduğuna inanıyorum, ne de varsa onun CHP'li olduğuna inanıyorum.Muharrem İnce'ye en büyük zararı veren Hadi Özışık ile selfi çekmesi; Nagihan Alçı'nın "Muharrem İnce'nin yanındayım" demesidir.Muharrem İnce'de bunu farkedince "Yandaş medya senden gelecek rahmet Allah'tan gelsin" dedi.

BÖLÜNÜYORSA AKP, DAĞILIYORSA AKP DAĞILIYOR

Burada bir tuzak varsa Cumhuriyet Halk Partisi'ne kuruluyor. Çünkü Cuhmuriyet Halk Partisi'nde ne itilaf var, ne bir aday söz konusu. Kimde var itilaf. AKP'de var.Ali Babacan,Ahmet Davutoğlu partilerini kuruyor.Bölünüyorsa AKP bölünüyor.Dağılıyorsa AKP dağılıyor.Ama projeksiyon CHP'den AKP'ye dönüyor.Muharrem İnce bugün onuru incinmiş, mağdur olmuş birisi. Ama aynı ölçüde çete diye nitelendirdiklerininde onuru incindi.Durup duruken bir partinin bir grup insanı Muharrem İnce tarafından çete olarak nitelendiriliyor.Ne hakla?Bence Muharem İnce'nin CHP'ye yapıldığını anladığım bu operasyonu üzerine alınması kendisi açısından yanlış bir tutumdu.Kendisinin parti içinde yürütmesi gereken mücadeleyi partisinin dışına çıkarması hataydı.

ZARAR GÖREN CHP'NİN KİMLİĞİ OLDU

Bu işte asıl zarar gören Cumhuriyet Halk Partisi kimliği oldu.Normalde AKP ve medyasının yönlendirmek istediği nokta şuydu.Parti içinde başta Muharrem İnce olmak üzere muhaliflere karşı kar temizliği yapılmak isteniyor.Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezi'nin önü açılıyor denildi.Tabi buna Muharrem İnce'de su taşıdı. Oysaki gerçekten böyle bir niyet varsa kar makinasını kim kurduysa altında o kaldı. Cumhuriyet Halk Partisi kimliği zarar gördü. Ama maalesef Kemal Kılıçdaroğlu'da bu krizi yönetemedi.Çıktığı FOX TV'de meramını yanlış cümlelerle, eksik cümlelerle anlatınca iş iyice karmaşık hala geldi.Kılıçdaroğlu ile konuşmamda öteden beri böyle girişimler olduğunu, dolayısyla bunu da onu doğrulayan bir haber olarak gördüğünü ifade etti.Anladığım kadarıyla CHP liderinin kafasının arkasında partisine yönelik böyle bir hamle olduğuna dair inanç var. Bence Kılıçdaroğlu o soruya daha detaylı cevap vermeliydi.Kılıçdaroğlu "benim partimden kimse tenezül etmez" diyip kapatabilirdi.Yahut "partimize yönelik bu çabalar var, olabilir" diyip kapatabilirdi.Sonuç olarak kimilerini ikna edemediği Talat Atilla gibi sahtekarlarıda kaynak Kılıçdaroğlu gidin ona sorun diyor.
Bence ilk gün Muharrem İnce şanslıydı ama ondan sonraki günlerde o da kaybetti.

TÜRK BASINI KAYBETTİ
Türk basını kaybetti. Ben çıktığım programlarda İktidar basınını eleştirirdim.Yalan yazdıkları için.Bilerek yalan yazdıkları için.İftira ettikleri için, hakaret ettikleri,hedef gösterdikleri için.Ama maalesef bu kirlenme kendisini muhalif basın olarak konumlandıran kişilerde de boy vermiş.Hele hele duayen diye isimlendirilmiş bazıları yalan yazdılar.Dolasıyla asıl ibret almak zorunda olan biziz. Yani kendimiz adına siyaset kurumuna nasıl etki etmek istediğimizi  nasıl manipüle etmek istediğimizi bir kez daha gördük.Üstelik bunu kendisini ahlaken ayrı tutup üstün gören ve muhalif olarak konumlandıran bazı kişilerde bir mikrobik vaka olarak devam ettiğini gördük.,

BU YAZI 11 GÜN NEDEN BEKLETİLDİ?
Bu yazı 9 Kasım'da servis edilmiş. Neden 11 gün bekletiliyor? Çünkü doğru bir an bekleniyor. Kılıçdaroğlu Sözcü Gazetesi'ni "Basının Amiral Gemisi" dedikten sonra bu haber çıkıyor.
Bu gibi komplolar 7 yıl önce MHP'ye sonrasında CHP Liderine ve AKP'nin liderinin ailesine yapıldı. Bugünde CHP'ye yapılıyor.Talat Atilla'ya inanmamız için bir neden yok. Ama onun yalancı olduğuna inanmamız için yığınca neden var.Bu adam kaynağını açıklamadan itibar etmemeliyiz.

10 YIL SONRA LİDERLER DEĞİŞECEK
Ben bundan 10 yıl sonra bütün siyasi liderlerin doğal nedenlerle değişeceğini düşünüyorum.Yaş nedeniyle 4 lider siyasi hayattan çekilecekler. Türkiye yeni siyasi bir kuşakla başbaşa kalacak. Sosyal demokratlarda Muharrem İnce, Ekrem İmamoğlu ve Oğuz Kaan Salıcı isimleri geçiyor.MHP'de geçmişi ülkü ocağı kökenli olmasına bakılır. Orada da kuvvetle muhtemel kendi içinde birini arayacak. İyi Parti'de kendi orjininde birini arayacaktır.Ama AKP'de bir istisna var.AKP çok güçlü bir lider partisi olduğu için o liderin çapına ulaşma potansiyeli olan her isim kayboldu.Başta kurucu kadro dağıldı.İkinci kuşaktan gelenlerde parti merkezinin dışına düştüler.Bugün itibari ile AKP'de parti içinde parti var.Muhaliflerin kastedildiği bir "pelikan" grubundan söz ediliyor. Bunu ben değil Bülent Arınç söylüyor. Çok tehlikeli bir örgüt dedi. Cumhurbaşkanının metinlerini yazan eski milletvekili dedi. Herkes bu pelikan örgütünün medyaya adliyeye ve devlete etki ettiği söyleniyor.Ama bu Talat Atilla'nın iddialarına benzer.Dolayısyla buna açıklık getirmek lazım.

KENTLİ MUHAFAZAKAR KESİM ALİ BABACAN'I TERCİH EDEBİLİR
Ali Babacan yeni nesillere uygun bir  profil.Ali Babacan'ın izlediğim kadarıyla orta sınıfa karışmış muhafazakar tabanda karşılığı olacağını zannediyorum.Kentli muhafazar kesim Ali Babacan'ı tercih edebilir. Kürtlere açılabilir.Beşir Atalay önderliğinde kürtlerle ilgili çözüm önerilerini konuşuyorlar.Buna karşı olarak Ahmet Davutoğlu'da geleneği takip ediyor.Ahmet Davutoğlu AK Parti gömleğini çıkarmamış. Bence Ahmet Davutoğlu Erdoğan'ın tapulu  arazisine gecekondu kurmaya çalışıyor.Başarabilir mi  emin değilim. Fakat Ali Babacan mahalleden taşınmış. Davutoğlu AK Parti'de bir küskün grubu taşıdı götürdü. Parti iskeletini kurdu. Kürtlerle ilgili "beyaz toroslar" kürtler için ayak bağı olacak. "stratejik derinlik" sözleri yine aynı şekilde.

CHP MUHALEFET AÇISINDAN PARATÖNER İŞLEVİ GÖRÜYOR
Her halükarda yeni kurulacak partileri büyük bir zorluk bekliyor. Önümüzde İyi Parti örneği var.Belki uzun süre yok sayılacaklar. Parti açacak yer bulamayacaklar. Nitekim öyle oldu. CHP'li bir belediye sınırlarında açtılar.Unutmayalım Abdullah Gül'ün bahçesine de helikopter indirdiler.Dolayısla muhalefet olmak zor.Muhalefet olarak yola çıkanlar kaçınılmaz olarak CHP ve bileşenlerinin yanında bulacaklar.CHP muhalefet açısından bir paratöner işlevi görüyor.CHP'li belediyeler ve CHP'li kürsüler muhafet için bir dokunulmazlık alanı oluşturuyor.

Yorumlar (0)