İsmail Saymaz: Diplomasi Tarihinin En Berbat Dönemini Geçirdik

Dün gece Halk TV’de yayınlanan ve Hulki Cevizoğlu’nun sunduğu Ceviz Kabuğu programının konuğu Gazeteci, Yazar İsmail Saymaz gündemi değerlendirdi.

GÜNDEM 27.10.2019, 18:52 27.10.2019, 19:28
İsmail Saymaz: Diplomasi Tarihinin En Berbat Dönemini Geçirdik

Türkiye’nin geçtiğimiz süreçte uyguladığı dış politikalar sebebiyle gittikçe yalnızlaştığını ifade eden Saymaz, Amerika ve Rusya’nın Türkiye ile ilişkilerinde ikiyüzlü bir politika uyguladığını belirtirken, Türkiye için de “Türkiye sanki Rusya anlamıyormuş gibi Amerika ile flört ediyor, sanki Amerika anlamıyormuş gibi Amerika’yı Rusya ile aldatmaya çalışıyor” yorumunda bulundu.

Hulki Cevizoğlu’nun, “Türkiye’nin bir Kürt devleti kurulmasına izin vermemesinin sebebi ne” sorusuna ise Saymaz Kürtlerin zaten bir devletleri olduğunu belirterek, “Bir kere Kürtlerin devleti var zaten, Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye Cumhuriyeti zaten Türkler ve Kürtlerin beraber kurduğu bir devlet. Burada aslolan şey bir Kürt devleti meselesi değil, PYD devleti meselesi. Bu yüzden de PYD devleti başlı başına Türkiye’nin iç güvenlik probleminin kaynağı gördüğü PKK’nın Suriye şubesi konumundadır. Dolayısıyla Suriye’de konuşlanmış ve varlığını inşa etmiş bir devletin, Türkiye’deki terör eylemlerinin üssüne dönüşmesi yönünde Türkiye’nin bir tehdit algısı var” diye konuştu.

Amerika ve Türkiye’nin son beş senede Ortadoğu üzerindeki politikalarının değişmeye başladığını ve çıkar çatışmalarının bu yüzden ortaya çıktığını ifade eden deneyimli gazeteci, “2010, 2014 ve 2015’te ABD ve Türkiye’nin bölgeye olan bakışı değiştir. Suriye’de bir askeri operasyon Türkiye açısından çözümse eğer, Türkiye’nin eline bu fırsat iki kere geçti. Bunlardan biri 2014’teki Kobani olayları. Türkiye burada Suriye otoritesi ortada kalmadığı ve Adana Mutabakatı kendisine bu fırsatı verdiği için IŞİD’in sınırdaki vahşetini gerekçe göstererek bölgeye girebilir, hem IŞİD’e karşı savaşmış olur, hem de PYD devletini daha doğarken sonlandırmış olurdu. Bu fırsat tepildiği gibi Türkiye orada ayak sürüyen bir pozisyon tuttu. Yani IŞİD’le PYD açısından ‘Yiyin birbirinizi’ yaklaşımı izlendi kısmen. Bundan birkaç ay sonra da Süleyman Şah meselesi geldi Türkiye’nin önüne. Türkiye Süleyman Şah’a IŞİD müdahalesini savaş gerekçesi sayarak bölgeye müdahale edebilirdi. Bu aynı zamanda Türkiye’ye dünya kamuoyunda IŞİD’e karşı erkenden savaşmış bir güç olarak tanınma fırsatı sağlayacaktı. Maalesef bu iki fırsat da kaçırıldı” dedi.

“TÜRKİYE TARİHİNDE HİÇ BU KADAR YALNIZ KALMADI”

Gazeteci İsmail Saymaz, Türkiye’nin bölgede Amerika’nın partneri olma isteğinin Amerika tarafından karşılıksız bırakıldığını söyleyerek, “Türkiye Amerika’ya iki yıldır şunu söylüyordu, ‘Bölgedeki partnerin benim.’ Amerika’nınsa bölgedeki partneri örgüt olarak farklılık gösterse de, Irak’taki partneriyle benzer. Amerika Irak’a yerleşebilmek için o vakit Barzani’ye güvenceli bir alan yaratmıştı. Suriye’de de partnerini PYD üzerinden seçti. Bunun birkaç sebebi var kuşkusuz. Birincisi PYD dünyaya ve Amerika’ya şunu sattı; ‘Ben senin ürktüğün El Kaide’nin, IŞİD’in karşısında savaşmış laik, seküler bir yerel gücüm. Bu bölgede ancak benim nüfuzuma dayanarak var olabilirsin.’ Amerika Trump’ın attığı tweetlerle de kendini ortaya koyduğu üzere şunu söyledi, ‘Biz onları bu bölgede yerimize korucu olarak koyuyoruz. Bizim korucularımız olarak önce IŞİD’in bertaraf edilmesinde, sonra da petrol kuyularının güvenliğini sağlamada onlardan yararlanacağız.’ Bu aynı zamanda İsrail’in güvenliği için de bir üs olacak. Neden İsrail bunu bu kadar umursuyor? Çünkü İsrail’in bölgede en çok korktuğu devlet Suriye. Peki Amerika neden bu bölgede kendine partner olarak NATO müttefiki Türkiye’yi değil de, silahlı bir örgütü seçti? 2014 ve 2015’te Türkiye ile son demelerini eğit donatla yaptılar. ÖSO ile dendiler, İslam Ordusu ile denediler ve IŞİD’in karşısında paramparça oldu bunlar. 2015’ten sonra Amerika, PYD’nin kendisini dünyaya ‘şeriatçı güçlere karşı savaşan laik örgüt’ olarak tanıtmasının alıcısı olarak sahneye çıktı” diye konuştu.

Saymaz Türkiye’nin terörist olarak kabul ettiği örgüt liderlerinin müttefikimiz olarak kabul edilen devlet tarafından muhatap alınmasını ‘inanılmaz’ olarak nitelerken, “Senatör Graham bir açıklama yaptı ve ‘Bizden alınan F16’ları müttefiklerimize karşı kullanamazsınız’ dedi. Burada müttefik kim? Müttefik PYD, sözün muhatabı ise Türkiye. İnanılmaz bir durum. PYD diplomatik olarak o kadar başarılı oldu ki bu süreçte, Türkiye ‘Bana Mazlum’u getirin’ dese de Amerika Trump’ın ağzından dünyaya ‘General Mazlum’ diye lanse etti. Aynı General Mazlum biz daha Trump’ın tweetinin şokunu atlatamamışken öğreniyoruz ki, Rus Savunma Bakanı Mazlum’la telekonferans yöntemiyle konuşmuş ve General Mazlum’la yakın ilişki kurulmuş. Yani bu bakımdan baktığımızda askeri operasyon ilk etapta belirtilen boyutu ile başarılı, ama bütün diplomasi tarihinin en berbat dönemini geçirdik. Türkiye tarihinde hiç bu kadar yalnız kalmadı” diye konuştu.

Yorumlar (0)