İmamoğlu soru önergesi iade edilen CHP’li Emre’den, TBMM Başkanı Şentop’a tepki!

CHP’nin TBMM Adalet Komisyonu Sözcüsü, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile girdiği ‘ahmak’ tartışması sonrası açılan davaya ilişkin yönelttiği soru önergesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop tarafından İçtüzük gerekçe gösterilerek iade edilmesine tepki gösterdi ve Şentop’u, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sansür memuru’ gibi davranmakla suçladı.

CHP’li Emre, TBMM Başkanlığına 10 Kasım 2022 tarihinde verdiği soru önergesiyle, Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davadaki hâkim değişikliği ve 11 Kasım 2022 tarihli duruşmada, siyasi yasak sonucu da doğuracak bir ceza verileceği yönündeki iddiaları Meclis gündemine taşımıştı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a iddialara ilişkin herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığını soran CHP’li Emre, “Şüyu vukuundan beter olan söz konusu iddianın doğru olma ihtimali, bir dönem FETÖ'ye teslim edilen yargının, son yıllarda yasadışı başka bir örgütlenmenin güdümüne sokulduğunun göstergesi değil midir?” demişti.

Zeynel Emre’nin soru önergesinin giriş kısmındaki “Anayasa’yla güvencede olan yargı, AKP’nin iktidarı süresince ne yazık ki bağımlı bir yapıya dönüştürülerek, güdümlü bir hale sokulmuştur. AKP Genel Başkanı sıfatını da taşıyan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yürütmenin temsilcilerinin talimatıyla hareket eden yargı organlarının, toplumsal ölçekteki güvenirliliği de yüzde 20’lere gerilemiş durumdadır. İçinde bulunduğumuz hafta başında ulusal basına yansıyan bazı iddialar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da bir yargı kumpası kurulmaya hazırlanıldığına işaret etmektedir.” görüşleri, TBMM Başkanı Şentop tarafından beğenilmedi ve “kişisel görüş” içerdiği gerekçesiyle önerge iade edildi.

“Erdoğan’ın sansür memuru”

            Önergesinin iade edilmesini değerlendiren CHP’li Emre, TBMM Başkanı Şentop’u eleştirdi. Önergelerin iadesine gerekçe gösterilen İçtüzük hükmünün suistimal edildiğini kaydeden Emre, şöyle dedi:

            “Ben de dahil olmak üzere çok sayıda muhalefet milletvekilinin soru önergesi, TBMM Başkanı Şentop’un, adeta elinde kılıç gibi salladığı İçtüzük hükmü uyarınca iade edilmekte. Yaptığımız değerlendirmeler ve bilgiye dayalı görüşleri, her ne hikmetse beğendiremiyoruz. Zaten gensoru sistemini kaldırarak bakanların, milli iradenin temsil edildiği Meclis’e hesap vermesi kaldırıldı, iade yöntemiyle de soru önergeleri işlevsiz kılınmak isteniyor. Buradaki asıl amaç Meclis’in denetim mekanizmalarını kilitlemek ve Meclis’i filen işlemez hale getirmek. Sayın Şentop’a da ayrı bir söz söylemek gerekli; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ikinci önemli ve etkin koltuğunda oturan bir kişi ancak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Sedat Peker’den rüşvet alan siyasetçiyi bilip kendisine söylemesine karşın hala harekete geçmeyerek, bulunduğu makamın içini boşaltmıştır. Makamı nasıl doldurduğunu da önergelerimize karşı takındığı tutumla ortadadır. TBMM Başkanlığı, Erdoğan’ın sansür memurluğunun icra edileceği yer değildir.”

İade edilen önergedeki sorular

CHP’li Emre, Bakan Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği ancak iade edilen önergesinde şu sorulara yer vermişti:

            “-Ulusal basına yansıyan; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, yargılandığı dosyadan siyasi yasak doğuracak bir ceza verileceği, sırf bunun için Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Hüseyin Zengin'in Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yaz kararnamesiyle Samsun'a tayin edilerek yerine başka bir hakimin atandığı yönündeki iddiaya ilişkin HSK bünyesinde bir inceleme ya da soruşturma söz konusu mudur?

-Hâkim Hüseyin Zengin'in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun dosyasının görüldüğü Anadolu Adliyesi 7. Ceza Mahkemesi hâkimliğinden Samsun'a tayin edilmesinin gerekçesi nedir?

-Tayin zamanına daha 2,5 yıl olan hâkim Hüseyin Zengin'in, Samsun'a tayin edilmesi kendi talebiyle mi, HSK'nın inisiyatifiyle mi gerçekleşmiştir?

-Şüyu vukuundan beter olan söz konusu iddianın doğru olma ihtimali, bir dönem FETÖ'ye teslim edilen yargının, son yıllarda yasadışı başka bir örgütlenmenin güdümüne sokulduğunun göstergesi değil midir?”