'Her şey için teşekkür ederim' diyen 8 yaşındaki kanser hastası Ahmet öldü!

Annesiyle Almanya'ya tedaviye gitmek için aylarca mücadele veren kanser hastası Ahmet Burhan Ataç'ın durumu ağırlaştı, yoğun bakıma kaldırıldığı hastanede hayata gözlerini yumdu.

GÜNDEM 07.05.2020, 09:12
'Her şey için teşekkür ederim' diyen 8 yaşındaki kanser hastası Ahmet öldü!

Dördüncü evre kanser hastası 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç hayata veda etti. Annesi Zekiye Ataç, yoğun bakıma alınan küçük Ahmet’in devamlı ‘baba’ diye sayıkladığını söyledi.

“BABA” DİYE AĞLIYOR…

Anne Zekiye Ataç, “Şu an durumu iyi değil. Yoğun bakıma aldılar, ben de yanına gidemiyorum kapıda bekliyorum. İnanın, yemin ediyorum son üç dört gündür o kadar çok baba diye ağladı ki. Hiçbir şey diyemiyorum. Doktora sordum durumunu, bekliyoruz dedi.” şeklinde konuştu.

“KÜÇÜK AHMET TEDAVİYE CEVAP VERMEMİŞTİ”

Ahmet Burhan Aytaç, annesiyle birlikte Almanya’ya gitmek istemiş ancak anneye önce yurtdışı yasağının olması ardından da pasaport alamaması nedeniyle tedavisine geç kalmış, izinler alınıp gittikten sonra tedaviye cevap vermediği için geri dönmüştü.

“AHMET HASTANEDE, BABA ATAÇ HAPİSHANEDE”

Ahmet Burhan Aytaç’ın babası Harun Reha Ataç halen cezaevinde tutuklu bulunuyor. Bir ay önce birkaç saatliğine izinli olarak oğlunu görmesine izin verilen Harun Reha Ataç, daha sonra cezaevine dönmüştü.

“YALVARIRIM BABASI ÇOCUĞUN ELİNİ SON KEZ TUTSUN”

İnsan hakları savunucusu Arlet Natali Avazyan, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na seslenerek babanın serbest bırakılması çağrısında bulundu. Avazyan, “Ahmet’in durumu çok kötü! Kara Efem şuan yoğun bakımda uyutuluyor, entübe. Nolursunuz, yalvarırım Bir babayı oğluna hasret bırakmayın. Bari çocuğunun son bir kez elini tutsun. Bu vebal insanlığa ağır gelir. Hepiniz babasınız, annesiniz. Lütfen, lütfen!!” paylaşımında bulundu.

“HEPİMİZ AĞLADIK, HERKESTEN DUA İSTİYORUZ”

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, yaptığı paylaşımda herkesten dua istedi:

“Ahmet canım’ın son hali bu..! Herkesten dua istiyoruz Acılar içinde, baba hasretiyle dopdolu bir hayat yaşadı şu ana kadar Babası bir yanda ağladı,Ahmet öte yanda Biz ise … Hepimiz ağladık, her kesimden tüm değerli ehli vicdan Ahmet’in acılarını, sıkıntılarını azalt Ya Rab.”

KHK’lı Platformlar Birliğinden, Vefat Eden Ahmet Burhan Ataç İçin Taziye Mesajı: “Çocuklar Öldüğünde Değil, Uyuduğunda Susulur”

Yurt dışına çıkarılmasına bir türlü izin verilmeyen izin çıktığında ise artık çok geç kalınmış olan KHK’lı ailenin yavrusu, uzun süredir kanser tedavisi gören 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç, hayatını kaybetti. Vefat haberinin ardından, Ahmet’in tedavisi için çokça sosyal medya kampanyası düzenleyen KHK’lı Platformlar Birliği taziye mesajı yayınladı.

Yayınlanan taziye mesajı şöyle,

“Kara Efe”ye

Ahmet Burhan Ataç, henüz 8 yaşında ve kemik kanseri/Sarcoma hastası bir çocuk. Düşünün 8 yaşında ve kemik kanseri başlı başına çok zor bir durum. 8 yaşında ve kemik kanseri tedavisi çok zor kelimeleri ne kadar zor çıkıyor ağzımızdan ve ne kadar ağır, travmatik bir durum.

Ahmet 8 yıllık yaşantısında sadece bu zorlukla uğraşmadı. Bunun yanı sıra bir de yaşantısını cehenneme çeviren devletin yasaları ve keyfi uygulamaları vardı ki bu hastalıktan daha ağırdı.


Ahmet’in hastalığı, tedavisi oldukça zor bir hastalık ve Türkiye’de hastalık belli bir evreye geldiğinde tedavisi mümkün değil.

Ahmet’in hastalığı her geçen gün kötüye gitmeye başladı ve Almanya’dan Ahmet’in tedavi için teklif geldi. Ahmet’in iyileşmesi için Almanya’nın teklifi değerlendirildi hemen Almanya yolculuğu için hazırlıklara başlanıldı.

Ahmet’in tedaviye annesi Zekiye Ataçla gitmesi Ahmet’in tedavisini geciktiren ve tam da bu yüzden ölümüne neden olanlar tarafından engellendi. Ahmet, annesi olmadan Almanya’ya tedaviye gitti.

Tedaviye, Ahmet annesiyle devam etmek istiyordu; ancak kötülüğün organize olmuş ve kötülüğün kendinde vücut bulduğu siyasi iktidar tarafında annesine yurt dışı yasağı konduğu için bir anne, tedavi gören çocuğunun yanında olamıyordu ve daha 8 yaşında bir çocuk annesi olmadan kemik kanseri tedavisi görüyordu.

Daha 8 yaşında olan bir çocuk, hasta olmasa da annesine ihtiyaç duyar. Bir de ağır hasta olduğunda annesiz kalmak ne demek? Ahmet’i annesiz, Zekiye’yi yavrusuz bırakan bu zalim iktidar elbet Ahmetlerin hesabını verecek.

Ahmet, anne özleminden kaynaklı Türkiye’ye geri döndü ve birkez daha annesiyle Almanya gitmek için gerekli başvurular yapıldı. Her defasında bir engel çıkartıldı alınan uçak bileti bile yaşatılan hukusuzluklardan kaynaklı ertelenmek zorunda kaldı.

Zalimler, anneye izin vermediği için Ahmet’in tedavi süreci gecikti ve daha yeni gittikleri Almanya’dan Ahmet tedaviye yanıt veremediği için Türkiye’ye dönmek zorunda kaldılar.

Ahmet, öyle bir çocuk ki annesi ile birlikte bunları yaşarken özel bir öğrenci yurdunda eğitimci olarak çalışan, örgüt üyesi olma suçundan babası da 2018 yılından beri yaklaşık 2 yıldır hapiste.

Ahmet’in iyileşme şansı kalmayınca en azından, iki yıldır görmediği babasına hasret gitmesin, son anlarını babasıyla geçirsin diye siyasal iktidara seslenildi; ancak zalimlikte kimsenin eline su dökemediği siyasal iktidar, 8 yaşında bir çocuğun babasına hasret bir şekilde ölmesine neden oldu.

Ahmet, annesi ve yüzbinler Ahmet yaşamalı, yaşatmalıyız diye haykırdı ancak, siyasal iktidar bu haykırışları duymadı ve göz göre göre yüz binlerin “Kara Efesinin” ölümüne neden oldu.

8 yaşında bir çocuğun yaşam ve sağlık hakkı, bedensel, zihinsel, psikolojik gelişimi devlet denetimi ve koruması altında olması gerekirken Pedagoji bilimine göre çocuğun gelişimi için olanaklar sağlaması gereken devlet tüm bunların tersine 8 yaşında bir çocuğun tedavisini engelleyerek anne ve babasına hasret bir şekilde hayata veda etmesine sebep oldu.

Ahmet’in annesi ve babası “siyasi suçlu” olduğu için devlet, Ahmet’in sevdikleriyle buluşmasını engellemiş ve Ahmet, son anlarını sevdikleriyle birlikte mutlu bir şekilde geçirememiştir. Ve aslında Ahmet, sevdiklerine hasret bırakılarak işkence edilmiş, sağlık hakkı, devlet tarafından engellendiği için yaşam hakkı elinden alınmış, aslında kendiliğinden bir ölümle değil devletin bilinçli olarak ölümüne sebep olduğu bir çocuktur.

Çocuklar öldüğünde değil, uyuduğunda susulur.

KHK’lı Platformlar Birliği

Yorumlar (0)