Erdoğan: Etiyopya lideri, 15 Temmuz'da beni FaceTime'dan görünce rahatlamış

Tam 36. kez muhtarlarla buluşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Muhtar buluşmalarımız tüm dünyadan takip ediliyor" dedi.

GÜNDEM 08.02.2017, 15:35 08.02.2017, 15:35
Erdoğan: Etiyopya lideri, 15 Temmuz'da beni FaceTime'dan görünce rahatlamış

Erdoğan, "Biliniz ki bu buluşmalar tüm dünyadan takip ediliyor. Türkiye'de işleyen bir demokrasi olduğunun en somut ispatı bu salonda sizlerle yaptığımız kucaklaşmadır" derken, "Milletimiz 15 Temmuz gecesi canı pahasına istikbaline, istiklaline ve demokrasisine sahip çıkacağını göstermiştir. Demokrasi mücadelesi lafla olmaz. Sen yürürsen millet yürür arkandan. Lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır" ifadelerini kullandı.

 

Birgün’de yer alan habere göre, Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:

 

"Bu buluşmaların çok önemli olduğuna inanıyorum. Biliniz ki tüm dünyadan takip ediliyor. Adeta tarihe not düşüyoruz. Tamamı milletin özgür iradesiyle seçilen muhtarları, belediye başkanları, milletvekilleri, cumhurbaşkanlarıyla tabandan tavana demokrasinin tüm unsurlarıyla yaşatıldığı yerdir. Milletimiz 15 Temmuz gecesi canı pahasına istikbaline, istiklaline ve demokrasisine sahip çıkacağını göstermiştir.

Etiyopya Devlet Başkanı dedi ki, 'Siz Facetime'da İstanbul'a geleceğinizi açıkladığınıza ben rahatladım' dedi. Oradan bunu takip ediyor ve 'Bu iş halloldu' diyor. Çünkü demokrasi mücadelesi lafla olmaz. Millet eğer sen yürürsen arkadan yürür. Lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır. En modern silahların karşısında yüreğindeki imanı ve çıplak elleriyle dikilen Türk milleti, demokrasi tarihine zafer kazandırmıştır.

Türkiye, 1923 yılında Cumhuriyet'e geçerek, rejim tercihini yapmıştır, milletimizin böyle bir meselesi yoktur. Ana muhalefetin başındaki zat iki de bir böyle diyor ya, böyle bir sorun yok. Cumhuriyet'ten geri adım atmaya çalışanlar, herkesten önce şahsımı bulur. Yönetim sistemi arayışı hangi rejimde olursa olsun son 200 yıldır sürekli devam eden bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.

Biz damdan düştük. Bu nedenle bu işi iyi biliriz. Cumhuriyet dönemimizin darbelerle, muhtıralarla, krizlerle dolu olması, mevcut yönetim sistemimizin mükemmeliyetinden kaynaklanmıyordu.

TBMM'de kabul edilen ve Cumhurbaşkanı olarak onayıma sunulan bir paket var. Türkiye yetki ve sorumluluğun Cumhurbaşkanı'nda toplandığı yeni bir yönetim sistemine geçiyor. Meclis anayasa değişikliğini kabul ederek üzerine düşeni yapmıştır. Cumhurbaşkanı olarak ben de incelememi tamamladıktan sonra mesele sizin önünüze gelecektir. Artık söz de karar da milletindir.

Milletten bu kararı kaçırmak isteyenler olmuştur. Niye korkuyorsunuz? Bırakın millet versin kararı. Milletten korkuyorlar da onun için. Hak galip geldi ve millete gidiyor. Ülkemizde bir kesim var ki, gündeme gelen her konuda aynı tavrı gösteriyor. Bunların millete faydalı olacak hiçbir teklif ortaya koydukları baki değildir. Köprü, Marmaray, hızlı tren, havalimanına karşı çıkarlar, bombalarlar. Bunlarda insanilik yok. Bunlara sesleniyorum, sizler hangi hayırlı iş yapılırsa yapılsın karşısına dikildiniz. Ülkeyi büyütecek hiçbir adımın yanında yer almazlar. Müzmin muhalifler gibi sürekli çarpıtmayla meseleleri ters yüz etmeye çalışırlar. Son anayasa değişikliğinde de aynı taktiği izlediler.

Türkiye'nin yaşadığı krizlerin, darbelerin sebebi olan mevcut sistemi göklere çıkararak, cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemini karalıyorlar. Bu anayasa değişikliğini engellemek için Meclis'te yapmadıkları çirkinlik kalmadı. Bu milletimiz için yeni bir mesele değildir.

2007'de atılan adım, ülkemizi bugünkü noktaya getirmiştir. Bu yüzde 69 bunları çıldırttı. Asırlık arayış yeni bir yola girmiştir. Bu sistemin ne anlama geldiğini, pek çok kimse, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından anlayabilmiştir. Mevcut anayasanın Cumhurbaşkanı'na çok fazla yetki verdiği hep tartışılmıştır. Burada söz konusu olan şahsım değil. Bu süreç şahsımla birlikte yaşandı. Bu makamda kim oturuyorsa otursun, kendisinden aynı liderlik beklenecekti.

Siyasi hayatları birçok krizlerle geçen Özal ve Demirel'in nihai aşamada geldikleri yer aynıdır. Erbakan'dan Türkeş'e kadar tüm liderlerin de benzer görüşlere sahip olduklarını biliyoruz. 2007 yılında atılan düzenlemeyle, milletimiz tercihini cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden yana olduğunu ortaya koymuştur. 10 yıl önce atılan adımın tamamlanması olarak bakmak gerek. O zaman yüzde 69 olarak evet denilen referandumda bu değişikliğe de aynı şekilde sahip çıkılacağına inanıyorum.

Eskiden beri hayırcı blok vardır. Özelleştirme denilir bunlar ortalığı velveleye verilir. Özel sektör gelsin denilir bunlar homurdanır. Şimdi Türkiye'de her olayda kullandığı arabasından, beyaz eşyasına kadar bunları yenileyen bir Türkiye var. Bu belli imkanlar olduğu için oluyor. Daha iyisi olacak. İlk başbakan olduğum dönemde, 4 temel direk üzerinde Türkiye'yi yükselteceğiz dedik. Eğitim, sağlık, emniyet, adalet. Buna daha sonra ilaveler yaptık.

Buradan milletime sesleniyorum, kentsel dönüşümde devletimize yardımcı olun. Bu yapılacak değişimle çok daha mutlu olacaksınız. Sürekli olarak bu güzelliklerle anılacaksınız. Devlet, hükümet hiçbir zaman halkını sömürmenin peşinde değildir. Tek derdimiz var, bunu yapalım ki şehirlerimiz çok daha güzel olsun. Medeni olan bu topluluk bu güzellikleri geleceğe miras olarak bıraksın.

Bunların karşı çıktıkları şeylerin hiçbirinde ülke ve milletin menfaati değildir. Neye, niçin karşı çıktıklarını bilmedikleri ve ifade edemedikleri için milletin kafasını bulandırmaya çalışıyorlar. Her şey tek adamda bütünleşecek, el insaf, yargı yok el insaf. Hepsi yalan. Bunlar yalanla yattılar, yalanla kalktılar, cibiliyetinde bu var. Atalarımız doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış derler. Anayasa değişikliğini karalamak isteyenlerin yalanları da dolaşmaya başladı.

Asıl meselenin 2023 hedeflerine ulaşma, 2053 ve 2071 vizyonumuzu hayata geçirmek olduğunu anlatın. Cumhurbaşkanlığı sisteminin, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkelerinin sistemi olduğunu paylaşın.

Şu anda parlamentoda görev yapmak kadar önemli görev olabilir mi? Burada 18 yaşındaki gencimiz görev verecek askerlik ne olacak diye soracaksın. 7 milyon gencimiz var da hepsi de parlamentoya mı girecek? Bu girenler askerlikten muaf olacak. Tecilli demiyorum. Bu konuyla ilgili de hükümet kendi düzenlemesini, halkoylamasından sonra yapacaktır. Kimse kimseyi kandırmasın."

 

Yorumlar (0)