Dünya Halleri’nin Bu Haftaki Konuğu Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi olarak da görev yapmış olan Loğoğlu, genel olarak Türkiye’nin mevcut dış politikasını, özelde ise 14 Haziran’da gerçekleşecek Cumhurbaşkanı Erdoğan-ABD Başkanı Biden görüşmesini değerlendirdi.

Görüşmeden “somut bir sonuç çıkmasını beklemediğini” ifade eden Loğoğlu, “Biden, Türkiye’nin NATO üyeliği üzerinden Erdoğan’ın sırtını sıvazlayıp, Rusya ve Çin’le ilişkilerde ileri gitmeyin mesajı verecek” dedi.

Loğoğlu, AK Parti hükümetine görüşme öncesinde bir de çağrıda bulundu;

Siyasal Paradigmalar'da yer alan habere göre; Türkiye’nin Kıbrıs meselesinde ilk kez “egemen eşitliğe dayalı iki devlet” tezini savunmaya başladığını kaydeden Loğoğlu, “İnşallah Erdoğan Biden görüşmesi sırasında da bu yaklaşıma sahip çıkar. Ben, görüşme sonunda yapılacak açıklamalarda en çok bu konuya dikkat edeceğim” diye konuştu.

CHP’NİN 2013 YILINDA YAPTIĞINI, AK PARTİ ŞİMDİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR

Loğoğlu’nun dikkat çektiği bir başka dış politika konusu ise Mısır’la ilişkiler oldu. Kendisinin CHP Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde, ana muhalefet partisinin Mısır’la iyi ilişkiler kurmanın önemine sürekli dikkat çektiğini, hatta 2013 Eylül ayında CHP olarak Mısır’a resmi bir ziyarette de bulunduklarını anlatan Loğoğlu, “o ziyaret sırasında Mısır’daki tüm siyasi partilerle görüştük. Müslüman Kardeşler’le de görüştük. Ayrıca Dışişleri Bakanıyla da temasımız oldu. Hatta bir toplantıda dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine slogan atılmak istendi. Bizzat ben durdurdum, “Türkiye Başbakanı’nın aleyhine slogan atamazsınız” dedim” diye konuştu.

AK Parti hükümetinin, CHP ziyaretinden 7 sene sonra, şimdilerde Mısır’la ilişkileri normalleştirmeye çalıştığına dikkat çeken Loğoğlu, “ancak Mısır’la iyileşme çok kısa sürede gerçekleşmez. Bunun için AK Parti’nin Müslüman Kardeşler’e verdiği desteğin tümden kesilmesi gerekir” dedi.

Benzer bir durumun Suriye konusunda da yaşandığını, CHP olarak Suriye hükümetiyle de temas kurduklarını anlatan Loğoğlu, “Suriye’ye gidip Beşar Esad’la görüştüm. İletişim için bir yol açmaya çalıştım. Muhalefetin tek görevi iktidarı eleştirmek değildir. Muhalefetin, Türk milletinin, devletinin çıkarlarına yardımcı olacak hamleler de yapması gerekir” dedi.

O dönemden bu yana, artık ilişkilerin normalleşmesinin “çok daha zor hale geldiğine” de dikkat çeken Loğoğlu, “Mısır’ı Rum-Yunan hattına kaybettik. Artık normalleşme için şartlar arasında Türkiye’nin tüm Arap topraklarından çekilmesi, Suriye ve Libya’da dahil olmak üzere, çekilmesi bekleniyor” diye konuştu.

AK Parti hükümeti yönetimindeki Türkiye’nin “bir dış politikası olduğundan” bahsedilmesinin mümkün olmadığını da kaydeden Loğoğlu, “Bugün Türkiye’den demokratik bir ülke olarak bahsetmek mümkün değil. En büyük sınavı da Cumhuriyet’in laiklik ilkesi veriyor. En büyük hasar eğitim düzeyinde görüyoruz” dedi.

Faruk Loğoğlu, bu çerçevede AK Parti hükümetinin “dış politikası” değil, ancak “dış ilişkiler yürütmekte olduğunu” söylemenin mümkün olduğunu kaydetti.