CHP'li Altıok: #HAYIR kampanyası yapacakların haklarını nasıl koruyacaksınız?

Birgün’de yer alan habere göre, CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, “Hayır” kampanyası yapanlara yönelik baskıları Meclis gündemine taşıdı. “Şeriata, faşizme, başkanlığa Hayır” afişi asan 5 kişinin gözaltına alınması, Maltepe Gençlik Kolları Üyesinin silahlı saldırıya uğraması, Sinop’ta “Başkanlığa Hayır” afişi asan iki kişinin gözaltına alınması ve Parti Meclisi Üyesi Sera Kadıgil’in 7 yıl önce paylaştığı tweetlerden dolayı gözaltına alınmasını hatırlatan Altıok, “Hayır kampanyası yapacak insanlara demokratik haklarını kullanmalarını nasıl korumayı düşünüyorsunuz” sorusunu sordu.

Altıok, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, Cumhurbaşkanı’nın "400 milletvekili verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurutulmuş’un “Referandumda büyük oranda 'evet' çıktıktan sonra bu terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak noktaya gelirler" sözlerini de hatırlattı. Altıok, “Hayır denmesi için çalışma yapanları sindirmek, 'Evet' oyu çalışması yapanlara da daha rahat bir zemin oluşturmak maksadıyla mı OHAL kapsamında seçim yapılması amaçlanmaktadır” dedi.

Altıok, önergede şu sorulara yer verdi:

“Hükümet adına konuşan Numan Kurtulmuş’un “Eşit özgür şartlarda herkesin kampanya yapması noktasında garanti veririz” sözleri kimleri kapsamaktadır?

2016 Kasım ayında referandum hakkında yaptığınız açıklamanın üzerinden bir buçuk ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen tam tersi bir açıklama yapmanızın, Cumhurbaşkanının referandum için yukarıda söylemiş olduğu sözler ile bir ilişkisi var mıdır?

Cumhurbaşkanının OHAL kapsamında seçimin yapılması konusunda size sözlü bir uyarısı olmuş mudur?

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012 yılında, “Yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor” ve benzeri sözlerle yargıyı etkilemeye çalıştığını hatırlayacak olursak, Parti Meclisi Üyemiz Saliha Sera Kadıgil’in gözaltına alınması için herhangi bir hükümet yetkilisi tarafından yargıya verilmiş sözlü bir uyarı var mıdır?”