CHP'li Tekin:AKP, yoksulluk, işsizlik, yokluk ve zam demektir!

CHP'li Tekin AKP iktidarında geçen yirmi yıllık süre boyunca ülkemizdeki gelir dağılımında büyük tahribatlara yol açtığını vurguladı.

GÜNDEM 22.07.2022, 09:25
CHP'li Tekin:AKP, yoksulluk, işsizlik, yokluk ve zam demektir!

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati geçtiğimiz günlerde, 2002-2022 yılları arasında bütçe karşılaştırması yapmış ve 2002 yılında sadece 1 milyon haneye sosyal yardım hizmeti verilirken pandemi yardımları hariç tutulduğunda 2021 yılında 4,3 milyon ailemize ulaşılmıştır.” Demiş…

“Şimdi kısa bir hatırlatma yapıp bugüne gelelim... Bakanın dediğini eksik ama yine de referans alalım, hesap ortada; 4 milyon 300 bin aile ortalama 5 kişiden oluşsa; 21 milyon 500 bin kişi demektir. 85 milyonluk bir ülkede halkın yaklaşık 20 milyonunu yani her dört kişiden birini sosyal yardım ile geçinmek zorunda bırakılmıştır. Hazine Bakanının bunu büyük bir marifetmiş gibi anlatması aslında AKP döneminde yoksulluğun yaygınlaştığının ve kurumsallaştığının en önemli göstergesidir. Kısacası, AKP, yoksulluk, işsizlik, yokluk ve zam demektir!” dedi

AKP iktidarında geçen yirmi yıllık süre boyunca ülkemizdeki gelir dağılımında büyük tahribatlara yol açtığını vurgulayan Tekin şunları söyledi:

Sosyal yardım tabii ki anayasal bir görevdir fakat yönetenlerin görevi sosyal yardıma muhtaç insan sayısını artırmak değil, aksine, sosyal yardıma ihtiyaç duymadan insanların refah seviyesini yükseltmek, yardıma ihtiyaç duymayan insan sayısını aşağı çekmektir. Muhtaç insanın sayısının arttığını açıklamaktan imtina etmesi gerekenler övünüyorlarsa orada tuz kokmuş demektir” ifadelerinikullandı.

Bakanlık sosyal yardım alanların sayısı artınca 2014 yılından itibaren Sosyal Yardım Bülteni çıkarmayı durdurduğunu söyleyen Tekin, “oysaki Bakanlığın 2013 Yılı Sosyal Bülteni’nde yoksulluk envanterine kayıtlı yoksul sayısının 23 milyon olduğu belirtilmiştir. Yoksul sayısının her geçen gün artması üzerine bakanlık 2013 yılından sonra sosyal bülten yayınlamayı durdurmuştur. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2015 yılı faaliyet raporuna ve bütçe sunum kitapçığına göre 2 milyondan fazla hane yakacak yardım almak zorunda kalırken, 969 bin hane eğitim, 681 bin hane de yakacak yardımı almak zorunda kalmıştır.”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2019-2020-2021 faaliyet raporlarından derlenen verilere göre; 2012 yılında 21 milyon olan yardıma muhtaç sayısı, 2021 yılına geldiğimizde bu rakamın 30 milyon kişiyi aştığını rahatlıkla söylenebiliriz” dedi

Tekin şu görüşleri dile getirdi:

“2021 yılında, 30 milyondan fazla kişi yardım almış. Bu hanelerden 2 milyon 600 bini düzenli yardım, 5 milyon 476 bin 998’i süreli yardım almış. 1 milyon 949 bin 940 hane ise hem düzenli hem de süreli yardımlardan faydalanmak durumunda kalmış. Türkiye sosyal yardım istatistikleri bülteninin yayımdan kaldırılmasıyla gerçek yoksulluk envanterine ulaşılmıyor. Bu rakamların yeniden açıklanması gerekiyor” dedi.

“AKP’nin amacı: Sürdürülebilir yoksulluk”

AKP döneminde etkinliğini arttırmış ve yoğunlaştırmış olan en önemli sosyal yardım kurumunun Sosyal Yardım Dayanışma Vakfı olduğunu kaydeden CHP Milletvekili Gürsel Tekin, “Hayırseverlikle yoğrulmuş bir sivil toplum kuruluşu gibi davranan sosyal yardım dayanışma vakıfları, AKP’nin siyasi devamlılığının bir uzantısı haline dönüşmüş durumdadır. Bu siyasi devamlılığın amacı yoksullukla mücadele adı altında, ‘sürdürülebilir yoksulluk’ politikasıdır” dedi.

Gürsel Tekin sözlerini şöyle tamamladı:

“Sosyal yardımlar sosyal devlet anlayışının bir sonucu olarak gözükmekle beraber diğer yönüyle yoksulluğu ifade etmektedir. Sosyal yardıma ihtiyaç duyan kişi sayısının artması; aynı zamanda işsizliğin artması, gelir dağılımının bozulması, fırsat eşitliğinin sağlanamadığı anlamına da gelmektedir. Hiç şüphesiz yoksulluk, toplumsal gelişmenin ve özgürlüklerin önündeki en büyük engeldir. AKP hükümetleri ile birlikte artan sosyal yardımlar; üretim, istihdam, göç politikalarının da tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Türkiye’nin sosyal politikasının özellikle sosyal yardım ve hizmet ağının hiçbir siyasi sömürüye mahal vermeden ‘hak temelli’ olarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Önümüzdeki dönem milletimiz için yoksullaşmaya ‘devam’ diyenlere karşı yoksullaşmaya ‘hayır’ diyenlerin kazanacağı dönem olacaktır. Bu sınavı rant-faiz-kur sarmalına dolananlar değil, yoksulluğa, işsizliğe son diyenler, adil bir gelir dağılımından yana olanlar kazanacaktır.”

Yorumlar (0)