CHP'li Aydoğan'dan HDP operasyonuna sert tepki: 'Milli irade' diye diye ne milli bıraktılar ne irade
Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen, Gözaltı sürem bitene kadar kayyım atanmamış olursa belediye başkanlığı görevimden istifa edeceğim.
CHP İstanbul Milletvekili Avukat Turan Aydoğan, Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen’in istifa edeceğini duyurmasının ardından “Milli irade diye diye ne milli bıraktılar ne irade… Otokrasi ile demokrasi arasında yapılacak seçimde bu iktidar gider, demokrasi savunucularının omuzlarında yükselecek bir Türkiye yeniden var olur” dedi.
CHP'li Aydoğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2014 yılında düzenlenen 'Kobani eylemleri'ne yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınanlar arasında olan Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen'in istifa kararının ardından sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulundu.
Bilgen'in istifasını duyururken kullandığı "Ben demokrasicilik oynayacak yaşı geçtim. Hiçbir şey eskisi gibi olmamalı" cümlesini hatırlatan Aydoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Milli irade diye diye ne milli bıraktılar ne irade…
Hukuk dilinde konuşalım;
1982 Anayasası 127. Maddesine göre mahalli idareler; il belediye ve köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılayan ve karar organları yasayla belirtilen seçmenler tarafından oluşturulan kamu tüzel kişileri” olarak tanımlıdır. Keza, altında imzamız olan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı da yerelin ihtiyacını merkezden çözmek yerine, yerinden çözülmesine yönelik bir mantığın daha akılcı olduğunu ifade eder ve şart koşar… Fakat olan ne? Tam tersi! Merkezi yönetimin yerel yönetime nefes aldırmadığı bir süreç yaşıyor Türkiye…
Sade vatandaş diliyle konuşalım;
Belediyeleri cendereye almış, kukla oynatır gibi oynayan iktidar zorla, yasaklarla millete zulüm eder bir pozisyondadır.
Tüm bunların yanında halkın iradesiyle seçilmiş bir belediye başkanı 6 yıl öncesinin defterleri açılarak gözaltına alınmış…
Üstelik Anayasa Mahkemesince kalın harflerle yazılmış HAK İHLALİ tespitine rağmen bir gözaltı, hukuken izahı yok yani…
Belediyeye ait önceki dönemden kalan borçlar seçilmiş başkanları zora sokmak için kullanılmış…
Ve karşımızda yerelde kaybettiği iktidarını almak için her yolu deneyen bir iktidar var; ağzı sulanıyor halk iradesine karşı “canının istediği” kişiyi kayyum olarak atamak için.
Son söz;
Zücaciye dükkânında kırılmadık cam bırakmayan iktidar, halkın gözünde kendi eliyle kendisini yerle bir etmiştir. Otokrasi ile demokrasi arasında yapılacak seçimde bu iktidar gider, demokrasi savunucularının omuzlarında yükselecek bir Türkiye yeniden var olur."
