CHP Kadın Kolları Genel Başkan Adayı Ayten Gülsever: İstanbul Sözleşmesi’ne dokunma!

CHP Kadın Kolları Genel Başkan Adayı Ayten Gülsever'in açıklaması şöyle:

Son günlerde yeni rejim, Anayasa ve hukukun genel ilkelerine aykırı ne kadar yasa varsa arka arkasına çıkarıyor. Yasa (kanun) hukuk değildir. Bir kanun ancak, temel yasamız olan Anayasa’ya ve en önemlisi hukukun evrensel ilkelerine uygun olduğu zaman hukuktur.

Bir ülkede, dayatma kanunları hukuka aykırı olarak çıkarırsanız adalete zarar verirsiniz. Devletin temelini oluşturan adalete zarar verirseniz, ‘zalimin hükmü’ hukukun yerini alır.

TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu Bilgilendirme Raporu’na göre

‘’2016 yılından beri gündemde tutulan ve en son 15 Nisan 2020 tarihli İnfaz Yasası’nın TBMM görüşmeleri sırasında tekrar gündeme getirilen, çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. Maddesine değişiklik yapılarak getirilmek istenen af girişimleri halihazırda devam etmektedir. Bu girişimler, 15 yaşından küçük çocukların cinsel istismara ve tecavüze maruz bırakılmasını, “evlilik” adı altında toplum ve yargı nezdinde meşrulaştırmayı ve normalleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu girişimler aynı zamanda daha çok çocuk doğurtularak kalabalık bir nüfus yaratma politikasının bir parçası olup kız çocuklarının geleceklerini sadece annelik üzerinden kurmalarını öngörmektedir. Oysa her çocuk haklara sahip olan bir bireydir ve çocuğun üstün yararının gözetilmesi, kız çocuklarının geleneksel uygulamalara bağlı olarak ayrımcılığa maruz bırakılmaması hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Medeni Kanun’u uyarınca, hem de Türkiye’nin de taraf olduğu başta Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi uyarınca devletin sorumlulukları arasındadır.

Kamuoyuna yansıyan son af teklifi taslağına göre; Çocuklara yönelik cinsel istismar/tecavüz nedeniyle yargılanıp mahkûm edilmiş ve cezası kesinleşmiş olanlar; ▪ Olay tarihinde başka bir kadınla evli değiller ise, ▪ Mağdur 14 yaşına basmış ise (yani 13 yaşında ise), ▪ Mağdur ile tecavüz faili arasında en fazla 15 yaş fark varsa, ▪ Mağdur şikâyetten vazgeçmiş ve ▪ Yasanın çıktığı tarihten önce resmi nikah yapılmış ise, çocuk istismarcısı derhal serbest bırakılacak ve bu evlilik beş yıl sürdüğü takdirde hiçbir şekilde cezalandırılmayacaktır.

Af girişimlerini gündemde tutmak, “evlilik” adı altında 15 yaş altındaki çocukların cinsel istismarını ve tecavüzü, toplum ve yargı nezdinde meşrulaştırma girişimidir! ‘’

Biz kadınların devleti yönetenlere çağrısı şudur:

Çocuk istismarı faillerine yönelik af girişimlerini artık bırak!

Kadını, çocuğu şiddetten ve istismardan korumak istiyorsan İstanbul Sözleşmesi’ne dokunma! UYGULA!