CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun’dan “maden” isyanı:“Bu yağmaya izin vermeyeceğiz”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Ordu ormanlarının altın madenleri eliyle talan edildiğini belirterek, “İktidarın yaptığı Ordu’nun doğasına ve geleceğine ihanet etmektir. Biz, birileri cebini doldursun diye çevremizin katledilmesine karşı çıkıyoruz. Toprağın üstü, altından daha değerlidir. Bu talanı hep birlikte durduracağız” dedi.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, yazılı açıklamasında, şu değerlendirmelerde bulundu:
ŞİRKETLER KAZANACAK ORDU KAYBEDECEK: Siyasi iktidar, doğal güzelliklerine türküler yakılan Ordu ilimizi, altın madenleri eliyle talan etmekten vazgeçmiyor. Bugüne kadar Ordu’nun orman alanlarının yüzde 65’ini maden sahası ilan eden iktidar, bunlar yetmezmiş gibi, şimdi 4 ayrı bölgede daha maden ihalesine çıkıyor. 24 Mayıs’ta; Altınordu, Korgan ve Ulubey ilçelerimizde maden bölgesi belirlenen 4 alan için ihale yapılacak. Yani şirketler kazansın diye 4 bölgemiz daha kaybedecek.
PARİS ANLAŞMASININ MÜREKKEBİ KURUMADI: TBMM’de onaylanan Paris İklim Anlaşması’nın daha mürekkebi kurumadan, iktidarın samimiyetsizliği her geçen gün bir kez daha ortaya çıkıyor. Anlaşma metninde ormanlık alanların korunmasına vurgu yapılırken, bu iktidar, ormanlarımıza pervasızca yeni madenler kurmak istiyor. Ayrıca Ordu’daki en büyük maden olan Fatsa’daki altın madeninin doğamıza verdiği zararlar ortadayken, vatandaşlarımız isyan ederken, buradaki talanı durdurmak yerine kapasite artırımına gitmek istiyorlar. Çok yüksek kapasiteli atık barajı yapmayı planlıyorlar. Soruyoruz: Ormanlarımız yok olunca mı duracaksınız?
BU YAĞMAYI DURDURACAĞIZ: İktidarın bu yaptığı açıkça Ordu’nun doğasına ve geleceğine ihanet etmektir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak birileri cebini doldursun diye çevremizin katledilmesine karşı çıkıyoruz. Toprağın üstü, altından daha değerlidir diyerek, halkımızla birlikte bu yağmaya karşı direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz. Ordu’nun geleceğinin yok edilmesine izin vermeyecek ve bu talanı eninde sonunda hep birlikte durduracağız.
