Belçika Para Saray Kredi Veriyor

Öztrak: ''Korona Virüsü nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızın sayısı maalesef 131’e yükseldi. Kayıplarımız için çok üzgünüz. Biliyoruz ki kaybettiklerimiz, ana, baba, dede, nine, eş, evlat, kardeş, dost veya arkadaş… Kaybettiklerimiz, kalanlarımızın hayatında doldurulması güç boşluklar bırakıyor. Kaybettiğimiz hastalarımıza Allah’tan rahmet, kayıplarımızın ailelerine ve sevenlerine, sabır ve başsağlığı diliyoruz'' dedi.

GÜNDEM 30.03.2020, 17:58 30.03.2020, 18:05
Belçika Para Saray Kredi Veriyor

Sağlıklarına kavuşan hasta sayısındaki artışından mutlu olduklarını dile getiren CHP'li Faik Öztrak sözlerine şöyle devam etti:

YILLARDIR SURİYELİLERE BAKAN DEVLET, BİR HAFTA MİLLETİNE BAKSIN

Devlet neden var? Devlet bugünler için var. Hele sosyal devlet tamamen bugünler için var. Devlet vatandaşlarının canını ve sağlığını, bugün korumayacak da hangi gün koruyacak? Son dokuz yıldır devletimiz, milletimizden kestiği vergilerle, 4 milyona yaklaşan Suriyeli için 40 milyar dolardan fazla para harcadı. Sınırın öte yakasındaki Suriyelilere harcanan milyarları saymıyoruz bile. Şimdi aynı devlet, sadece bir hafta, kendi milletine bakamayacak durumda mı? Yine bu devlet; geçilmeyen köprü ve otoyollar, uçulmayan havalimanları ve yatılmayan şehir hastaneleri için bir avuç müteahhidin cebine milyarları aktarıyor. Şimdi aynı devlet, sosyal devlet olup işini kaybeden esnafa, sanatkâra, kapısına kilit vuran KOBİ’ye, yoksula, işsize birkaç ay destek olmayacak mı?

MİLLET KIRK KATIR İLE KIRK SATIR ARASINA SIKIŞTIRILAMAZ

Ekonomi sadece bir bilim dalı değildir. Ekonomi ve ekonomi politikası aynı zamanda bir tercih ve kaynak ayırma meselesidir. Kaynaklar elbette sınırlıdır. Mesele sınırlı kaynağı nereye kullandığınızdır. Kaynaklar şimdi milletimiz için kullanılmalıdır. Fakir, fukara bir yanda ödenecek fatura ve kiraları düşünürken, diğer yandan evinde oturamaz. Devlet fakir, fukaraya, garip gurebaya bakmak, salgının yayılmasını engellemek için evde tuttuğu fakir fukaraya gereken desteği vermek zorundadır. Evet, “evde hayat var”. Ancak “evde hayat var” diyerek millet bir başına bırakılamaz. Millet, kırk katır ile kırk satır arasına sıkıştırılamaz. Vatandaşı sağlığı ile işi, aşı arasında bir tercihe zorlayamayız. Millet evde oturduğunda, işini, aşını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaysa, o insanı evde tutamazsınız. Vatandaşa, sağlığı için evde oturduğunda, işini aşını kaybetmeyeceğinin garantisini vereceksiniz. Bunu vermeden, “Evde hayat var” diye slogan atmak sadece idare-i maslahattır.  Yarın bir gün hiç kimse, “Biz uyardık ama millet uyarılarımızı dikkate almadı” diyemez, dememelidir. Suçu milletin sırtına bırakmamalıdır.

BELÇİKA PARA, SARAY KREDİ VERİYOR

Zor günler, aynı zamanda dayanışmanın artırılması gereken günlerdir. Ev sahibi kiracısına, alacaklı borçlusuna, işveren işçisine ve elbette devlet milletine yardımcı olacak. Salgın nedeniyle berberden kahveciye, garsondan terziye pek çok kişinin ekmek teknesi kapandı. Şimdi bu insanlara kim sahip çıkacak? Elbette “sosyal devlet” sahip çıkacak. Belçika devletine bakın tam da böyle yapmış. Diğer desteklerin yanı sıra kapanan berber ve kuaförlere 2 bin Avro, kapısını kapatan diğer işletmelere 4 bin Avro nakit desteğinde bulunmuş. Saray ise kepenk kapatmış esnafa Halk Bankası’ndan kredi veriyor. Yetmiyor, bir de bu krediyi verirken teminat istiyor. Adamda teminat falan kalmamış ki.

 NEYSEKİ MİLLETİN FERASETİ, BELEDİYELERİMİZİN HASSASİYETİ VAR

Ama Allah’tan bizde milletimizin feraseti ve belediyelerimizin hassasiyeti var. Gelirinden ve işinden olan tüm küçük esnaf ve sanatkârlarımıza, emekçilerimize yardım etmek amacıyla belediyelerimizin başlattığı “dayanışma için tek yürek” kampanyalarına destek bekliyoruz. Bu vesileyle, belediyelerimize ve sosyal medyadan buna benzer başka kampanyaları gerçekleştiren duyarlı yurttaşlarımıza tüm kalbimizle teşekkür ediyoruz. Bizim belediyelerimizin bir kere daha bunu tekrarlıyorum, belediyelerimizin yönettiği yerlerde hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Genel Başkanımızın belediyelerimize vermiş olduğu talimat budur.

YANDAŞ MÜTEAHHİTLER DE DUYARLILIK GÖSTERSİN

Ancak toplum olarak bizim gösterdiğimiz duyarlılığı, toplumun geniş kesimlerinin gösterdiği duyarlılığı göstermesini istediğimiz başka kesimler de var. Her şeyden önce devletten milyarlarca dolarlık iş alan bir avuç yandaş müteahhidin bu zor günlerde milletimizin yanında olduğunu görmek istiyoruz. Bu beyler en azından bu yıl, geçilmeyen köprü ve otoyollar, kullanılmayan havaalanları ve yatılmayan şehir hastaneleri için Hazine’den tek kuruş garanti parası istemeyeceklerini açıklasınlar. Böylece milyarlarca liranın millet için kullanılmasına izin versinler.

KULE DİKİP HELİKOPTER ALANLAR, ŞİMDİ ÜYELERİNE DESTEK VERSİNLER

Yine bu dönemde pek çok küçük ve orta boy işletmemiz büyük sıkıntı çekiyor. Ve bu işletmelerimiz, ödedikleri aidat ve üyelik ücretleriyle, pek çok çatı örgütünü finanse ediyorlar. Başta TOBB, TESK ve onlara bağlı odalar olmak üzere üyelerinden kestikleri paralar sayesinde banka hesaplarında milyarlar biriken kuruluşlarımız var. Bu paralarla kuleler diktiler, devlete istendi helikopterler aldılar… Şimdi bu paraları, üyelerinin ihtiyaçları için kullandırma zamanıdır. Öyle kredi de değil doğrudan nakit desteği olarak. Gün dayanışma günü ise herkes taşın altına elini sokacak.

MİLLETİ TAHRİK EDEN KAMYONCU DEĞİL

Bir başka konu... Sosyal medyada yaptığı bir paylaşım nedeniyle, kamyoncu bir yurttaşımız, esnafımız hakkında tahkikat başlatılmıştır. Bu yurttaşımızın canı yanmış, sahipsiz kalmış ve canı burnunda. İçişleri Bakanı kamyoncu vatandaşımızın yaptığı paylaşımın “milleti tahrik ettiğini” söylüyor. Şimdi tabi insan şunu merak ediyor: Acaba millet test kitlerini bulamazken, evinde kutu kutu test kitleriyle oynayanlar, satılması kesinlikle yasaklanan bu tanı kitleri için internette sipariş toplayanlar, bunları pazarlamaya çalışanlar hakkında hangi tahkikatı başlatınız? Yoksa bunlar ne de olsa bizim çocuklar denerek sırtları mı sıvazlanıyor? Canı burnunda ekmeğinin peşine düşmüş sıradan insanların paylaşımları milleti tahrik etmez. Milleti ne tahrik eder? Sayın Bakan ben size söyleyeyim. Milleti, vatandaşın canı burnundayken, yandaşın cebini doldurmak için yapılan maskeli Kanal İstanbul ihaleleri tahrik eder. Millete “Cumayı kılma” dedikten sonra, saray camiinde, saray elitleriyle VİP namaz kıldırmak tahrik eder. Milleti test kitleri ve tıbbi malzemeler üzerinden yapılan kriz fırsatçılığı tahrik eder. Milletin tahrik edilmemesi için ekmeğinin derdine düşmüş emekçilerimizi bırakın, asıl bu odaklarla ilgilenin.

Yorumlar (0)