Akşener: Milletin yüzde 64’ü parlamenter sisteme dönmek istiyor

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Geleceğin Türkiyesi İçin İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Paneli”ne katıldı.

İYİ Parti Mersin İl Başkanı Mehmet Dutar, İYİ Parti Parti İçi Demokrasi ve Etik Kurulu Başkanı ve Mersin milletvekili Zeki Hakan Sıdalı ve İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Nuri Okutan’ın ev sahipliğinde düzenlenen panelde; Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, gazeteci Ahu Özyurt, gazeteci Şerif Turgut ve eski Büyükelçi Namık Tan konuştu.

‘AK PARTİLİLER DE DÖNÜLSÜN DİYORLAR’

Panelin ardından konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı hükümet sitemine geçiş sürecine değinerek şunları söyledi;

* 2010 referandumuna hayır verilsin diye gayret ettik ama nefesim yetmedi. ‘Yapmayın' dedim. Birisi Mehmet Ali Şahin'di, bana ‘Merak etme gelin hanım her şey kontrol altında’ denildi.

* Eğer 2010 referandumu olmasaydı 15 Temmuz'daki kalkışma olamazdı. 2017'de ise bu millete yalan söylendi, ‘Aşacağız, uçacağız' denildi.

* Millete yalan söylendi ve referandum geçti. Bu iyileştirme ve güçlendirme meselesini neden dilimizden düşürmüyoruz. Anketçiler ‘Bu sistemden memnun musunuz  değil misiniz?' diye sormuyorlardı.

* Ama artık soruluyor. Son anketlere göre bu ülkenin yüzde 64'ü artık parlamenter sisteme dönmek istiyor. AK Parti'ye evet verenlerin de yüzde 20'si parlamenter sisteme dönüş için fikir bildiriyor.

* Üç ayın içinde yüzde 64'lük bir talep ortaya çıkmışsa İYİ Parti olarak görevimizi yerine getiriyoruz demektir. Bu Erdoğan için de çıkış yolu. Bizim 150 yıllık parlamenter demokrasi tecrübemiz var. Türkiye'de ilahiyatçılar konuştu hukukçular sustu, geldiğimiz nokta budur.

* Ben üniversitede hoca olarak 15 yıl boyunca ‘demokrasiyi sınıflar arası geçirgenlik' olarak anlattım.

BU ÜLKEDE ZÜBEYDE HANIM'A ‘GENELEVDE ÇALIŞIYOR’ DENİLDİ ÇIT ÇIKMADI

Panelde, son zamanlarda Atatürkçülere ve Kemalistlere karşı eleştirilerin hatırlatılması ve insanların Atatürkçüyüm demeye korkar hale geldiği yolundaki açıklamalara değinen Akşener şöyle dedi;

* Bu ülkede ‘Zübeyde hanıma genelevde çalışıyor' denildi çıt çıkmadı. Atatürk'ün evlat edindiği kızlarına çirkin şeyler söylendi çıt çıkmadı. Meclisi yönettiğim dönemde Rize Belediye Başkanı ‘Çözüm sürecine gerek yok ikinci kadın alalım' dedi, tek karşı çıkan bendim.

* AK Partili İl Başkanı ‘Başı açık kadın perdesiz eve benzer dedi. Herkes kafayı çevirdi. İnsanlar alıştırıldı.

* Bugün iş başında bulunan bu arkadaşlar, Cumhuriyete ve onu kuranlara yönelik alerjilerini hiç saklamadılar,' iki ayyaş' denildi, Benim gençliğimde daha ziyade İnönü'ye sövülürdü Atatürk'ten korkulduğu için. Fakat o günler geçti.

* Şimdi Atatürkçüleri eleştirenlere ‘Hadi oradan' diyeceksiniz.

REJİMİN ADI: SULTANCIL YÖNETİM, SEÇİMLİ MONARŞİDİR

1946 seçimlerinden sonra İsmet İnönü'nün güçlü yetkileri olmasına rağmen kendi isteğiyle yetkilerini bıraktığını hatırlatan Meral Akşener, şu ifadeleri kullandı;

* Yeni dönem siyaset biliminin tanımı; sultancıl yönetim biçimi, sultancıl rejimler, seçimli monarşidir. Saray'a gitti. Saray insanı halktan koparır. Saray ayrı bir hayat tarzı, bürokrasi, ayrı bir paralel evren oluşturur.

* Saraydaki bir şube müdürü Ak Parti’nin genel başkan yardımcısını azarlıyor, ses çıkartamıyorlar. Milletvekillerinin kıymeti harbiyesi yok, saraydaki şube müdürlerine  ulaşmak için takla atan bakanlar var, milletvekilleri bakanlara ulaşamıyor.

* Bu sürdürülebilir bir sistem değil Türkiye yeniden iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş 21. Yüzyılın taleplerine değerlerine uygun, hukukun üstünlüğünün olduğu demokrasiye dönmelidir.

Panelde; Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, gazeteci Ahu Özyurt, gazeteci Şerif Turgut ve eski Büyükelçi Namık Tan konuştu. Foto Sözcü

DENİZ ZEYREK: SİSTEMİN BİZE UYGUN OLMADIĞI BİR YILDA ORTAYA ÇIKTI

Panelde ilk sözü alan Sözcü Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, “Egemenliğin temel zemini Meclis'tir. Meclis demokrasinin çatısıdır. Bağdat, Suriye ve Afganistan'da çalışırken oralardaki Cumhuriyeti gördüm ama Cumhuriyet değildi çünkü bütün yetkiler ve parlamento devlet başkanlarının elinde toplanmıştı.

Bizim de parlamentomuz bence güçlü değil. Türkiye'nin parlamenter sistemin güçlendirilmesine ihtiyaç vardı ama hükümet bundan vazgeçip ucube bir sistem getirdi. Şimdi de işin içinden çıkamıyoruz. Şimdi önemli ulusal konularda birileri çıkıp ‘İsteseniz de istemeseniz de bu işleri yapacağız' diyorlar. Parlamentoda güçler arasında bir denge olmalı ve denetlenebilmeli.

Cumhurbaşkanlığının bizim toplum yapımıza uygun olmadığı bir yılda ortaya çıktı. Bir an önce bu sistem değişmeli. Parlamento el kaldır indiren oluşan yapıya dönüştü. Türkiye Tayyip Erdoğan'ın her şeye kadar verdiği bir ülke oldu.

Şu andaki tüm sorunların kaynağında bu var. Bu kalın kabuğu kırmamız lazım. Milletim egemen olduğu bir sisteme dönmemiz lazım. İyi ve güçlendirilmiş bir parlamento hayatımızı düzene sokabilir.

GÜLEN'İN İBRİKÇİSİNİN İFADESİYLE SÖZCÜ'YE CEZA VERDİLER

Ahu Özyurt ise Gazi Meclisimizin 100 yıllık bir geçmişi olduğunu belirterek, “TBMM, savaş ortamında bile vatandaşla sürekli istişare edilerek kuruldu ki, bu Meclisimizi korumamız, üzerinde titrememiz lazım” dedi.

Emekli büyükelçi Namık Tan ise “Cumhurbaşkanlığı sisteminin işlemesi zaten mümkün değildi. Dünyanın hiçbir yerinde böyle anlaşılmayan bir sistem yok. Kuvvetler ayrılığı olmadan hiçbir sistem yaşayamaz. Bir an önce Türk insanının layık olduğu parlamenter sistemi geri getirmek lazım.” diye konuştu.

Gazeteci Şerif Turgut da savaş bölgelerinde yaşadıkları olaylardan çıkardığı derslerden örnek vererek “Gülenlerin etkili olduğu dönemde Afrika için bin tane diplomat almışlar. Çoğunluğu da Afrika için. Çoğu yabancı dili bilmiyor. İç siyaset dışa taşınmış durumda. Esad'ı düşman ediyoruz ama Yemen'de çocuk bırakmayan Suudi Arabistan'a bir şey demiyoruz. İşlerine gelince mazlumculuk edebiyatı yapıp işlerine gelince herkesle birlikte olabiliyorlar” dedi.

Şerif Turgut, “Gülen'in kırk yıllık ibrikçisi Gülerce'nin ifadesiyle Sözcü Gazetesi yazarlarına ceza verdiler. Atatürkçülük bizim çelik zırhımızdır. Asla kaybetmemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Akşener, panelden önce; Barış Pınarı Harekât Bölgesi’nde bombalı araç saldırısında şehit düşen Piyade Uzman Onbaşı Halil Karakoç'un ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

PANELDEN ÖNCE ŞEHİT EVİNE ZİYARET

İYİ Parti lideri Akşener, panelden önce; Barış Pınarı Harekât Bölgesi’nde bombalı araç saldırısında şehit düşen Piyade Uzman Onbaşı Halil Karakoç'un ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Şehit Karakoç'un Mersin'in merkez Toroslar ilçesine bağlı Zeki Ayan Mahallesi'nde oturan ailesini ziyaret eden Akşener burada şehidin yakınları ile görüştü ve taziyelerini bildirdi.