Adnan Oktar’ın evinde polisi bile şoke eden ‘Cem Küçük’ belgeleri!

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, yandaş Cem Küçük ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Terkoğlu, "Polis Adnan Oktar'ın evinde bazı materyaller buldu, gördükleri onları bile şaşırttı." ifadelerini kullandı.

GÜNDEM 03.06.2021, 17:49 03.06.2021, 17:40
Adnan Oktar’ın evinde polisi bile şoke eden ‘Cem Küçük’ belgeleri!

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, yandaş Cem Küçük ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Terkoğlu, “Polis Adnan Oktar’ın evinde bazı materyaller buldu, gördükleri onları bile şaşırttı.” ifadelerini kullandı.

Terkoğlu’nun “Polisin bulduğu Cem Küçük belgesi” başlığıyla yayımladığı bugünkü yazısı şöyle:

“Önden siz buyurun” diyorsak insanlığımızdan. Mazlumun önünde eğiliyorsak vicdanımızdan. Zalimin kanlı bıçağını yalayanlara nezaket olmaz. Boynu kesen yakayı, ayağı vuran ayakkabıyı biliriz. İnsanın pusulası çoğu kez seçtiği düşmanlarıdır.

Geçen yazıda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adnan Oktar grubunun ilişkilerini yazmıştım. İstanbul Emniyeti, operasyonu, “sızabilir” endişesiyle Ankara’dan habersiz yapmıştı. Operasyonun, Soylu ile İstanbul Emniyeti arasında krize neden olduğunu anlatmıştım.

Peki grubun bağlantıları yalnız Soylu’dan mı ibaret? Ya da tuhaflıklar yalnız Soylu ile mi sınırlı kaldı?

Oktarcıların medyada en yakın olduğu ismin Cem Küçük olduğu sır değil. Adnan Oktar’a “Hocamız” diye hitap eden Küçük, operasyona kadar Oktarcılarla sürekli fotoğraf veriyor, A9 TV’deki Cemaat programlarında yer alıyordu. Adnan Oktar da eleştirilerin hedefi olduğunda Cem Küçük’e sahip çıkan bir açıklama yayımlamıştı:

“Cem Küçük’ü yalnız zannetmesinler. Hiç kimse rahatça ezerim diye heveslenmesin.”

Bir zamanlar FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen Cem Küçük, kendisine Oktarcıların elinde yeni bir yuva bulmuştu.

Derken…

Polisin bulduğu Cem Küçük belgesi

11 Temmuz 2018’de İstanbul Emniyeti, Adnan Oktar grubuna operasyon yaptı. Haliyle gözler Cem Küçük’e çevrildi. Ancak Küçük bir anda ortadan kaybolmuştu. Sosyal medya hesabını kapatan, programlarına ara veren Küçük, daha sonra “tatilde” olduğunu açıkladı. Operasyondan dokuz gün sonra gazetesinde Oktar’la görüşmelerinin “devlet görevi” olduğunu söyleyerek şunları yazdı: “Devlet için bilgi ve belge toplamanın önemini anlamazsınız.”

Peki, Cem Küçük ile Oktarcıların toplantılarında neler konuşuluyordu? Cem Küçük, sahiden devlet için bilgi ve belge topluyor muydu? “Devlet görevi” olduğunu söylediği toplantılarda onlara neler anlatıyordu?

Bu sorunun bir yanıtı var. Zira üç yıl önce yapılan operasyonda, İstanbul Emniyeti, Oktar’ın evinde Cem Küçük’le ilgili kritik “bazı materyallere” ulaştı. Açıkçası grubu takip eden polisler, Küçük’ün Oktar bağlantılarını biliyorlardı. Ancak gördükleri onları da şaşırttı.

Sonra ne mi oldu? Savcılıkta “bir el” devreye girdi. Cem Küçük belgeleri iddianameye girmek yerine dosyanın dehlizlerinde arşivlik oldu. Konu başkaları olunca, elleri her yere uzanan dönemin Başsavcısı İrfan Fidan ve vekili Hasan Yılmaz, acaba olan bitenden habersiz miydi?

Neyse, gelelim konumuza…

‘Milis gücü’ yapılanması

Bir “istihbarat çalışması” olduğu anlaşılan el yazısı belgelerden bir tanesinin içeriğini size anlatalım…

Güvenlik kaynaklarının aktardığına göre, Oktarcı ekipten Cem Sedat Altan ve İbrahim Seral Köprülü’nün yazdığı, istihbarat çalışması içeren belge, bir notla başlıyor. Oktarcılar, Cem Küçük’e olası bir darbeye karşı “Birlikte neler yapabiliriz” diye sormuş. Yanıtı ise şöyle not almış:

– “Milis gücüne benzer bir yapılanma düşüncesi var.

– Belirli şehirlerde darbe tatbikatı da düşünülüyor.”

Oktarcılar-Küçük görüşmesinde Oktarcılar da Küçük’le milis gücü konusunda anlaşıyor. Küçük’e verdikleri yanıt şöyle:

“- Karakollara, Emniyet’e ağır silahlar, tanksavarlar, uçaksavarlar verilsin.

– Milis gücü kurulsun.”

Cem Küçük’ün Oktarcılarla görüşmesinde, Küçük’ün darbe üzerine söylediği başka bir bilgi daha var. Oktarcılar şöyle not almış:

“‘Darbeyi yapanların yüzde 80’i Gülen Örgütü’nden’ dedi. ‘Onlar organize etti, ABD çok karışmadı’ dedi.”

Oktarcılar ile Cem Küçük’ün istihbarat görüşmesinde, Oktarcıların Küçük’le “ABD mi İngiltere mi” konuşması yaptığı anlaşılıyor. Oktarcılar; her şeyin arkasında “İngiliz derin devleti var” tezini Küçük’e anlatıyor. O an yaşananlar notlara şöyle girmiş:

“O ana kadar ABD güçlü, İngiltere güçsüz diyordu. Anlattıklarımızdan sonra üst aklın İngilizlere ait olacağına kanaati gelmeye başladı.”

Yorumlar (0)