14 dernek ve vakıf: Demokrasiyi savunacağız

Ankara'da düzenlenen “Bilimsel Özgürlük ve Üniversite Özerkliği” toplantısının katılımcısı 14 dernek ve vakıflar, “Demokrasiyi ve ülkemizin geleceğini savunacağız” dedi

GÜNDEM 27.01.2017, 13:46 27.01.2017, 13:46
 14 dernek ve vakıf: Demokrasiyi savunacağız

Türk Sosyal Bilimler Derneği (TSBD) tarafından Ankara'da düzenlenen ve Mülkiyeliler Birliği, ODTÜ Mezunları Derneği’nin de aralarında bulunduğu 14 dernek ve vakfın katıldığı “Bilimsel Özgürlük ve Üniversite Özerkliği” toplantısından sonra ortak bir bildiri yayımlandı.

Bildiride, dernek ve vakıflar, bilimsel özgürlük ve üniversitelerin kurumsal özerkliğini her koşulda kararlılıkla savunmaya devam edeceklerini bildirdi.

Toplumların demokratik değerlerinin oluşumunda, ekonomik, sosyal, kültürel gelişimlerinin sürdürülmesinde bilimsel özgürlüğün ve üniversitelerin sağladığı bilgi ve düşünce birikiminin önemli bir yeri bulunduğuna dikkatin çekildiği bildiri özetle şöyle:

“Tarihsel sorumlulukların yerine getirilebilmesi için, düşünce ve ifade özgürlüğü, bilimsel özgürlük ile kurumsal özerklik, yükseköğretimin üzerinde yükselmesi gereken üç temel sütundur.

Ne yazık ki ülkemizde yükseköğretimin bu üç temel sütunu da her geçen gün yeni düzenlemeler, uygulamalar ve müdahalelerle yıpratılmaktadır. Akademisyenler düşüncelerini özgürce açıklamak istediklerinde soruşturmalar ve görevden uzaklaştırmalarla baskı altına alınmakta; haklarında herhangi bir soruşturma dahi yapılmadan işlerine son verilmektedir. Birçok üniversite üst yönetimi de bu sorumluluğa ortak olmaktadır. Emeklilik haklarının kısıtlanmasına yönelik tasarruflara gidildiği için birçok öğretim üyesi yaş haddini beklemeden emekliliğini istemekte ve daha kapsamlı bir tasfiye süreci işletilmiş olmaktadır. Tüm bunlara ek olarak KHK düzenlemeleriyle yeni sınırlamalar getirilmekte, "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı" kapsamındaki araştırma görevlileri Yükseköğretim Yasasının güvencesiz statüdeki 50/d kapsamına geçirilmekte; rektörlerin belirlenmesinde zaten yetersiz olan söz hakkı da öğretim üyelerinin ellerinden alınmaktadır. Böylelikle üniversiteler bilimsel yetkinlik yerine vasatlığın, özerklik yerine siyasi referansların prim yaptığı bir ortama sürüklenmektedir.

Ülkemizde bilim camiası, bilimsel özgürlük konusundaki hak ihlallerine ve üniversitenin kurumsal özerkliğinin ortadan kaldırılmasına karşı sesini yükseltirken yalnızca kendi varoluş koşullarını değil demokrasinin ve ülkemizin geleceğini de savunmaktadır.”

 

Yorumlar (0)