Türkiye yüksek faizde dünya dördüncüsü!
Zimbabve'yle Venezuela ABD yaptırımı altında, Arjantin kronik vaka... Böyle bakınca dünya lideri sayılırız!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ekonomide 'Nas' politikasının ömrü kısa sürdü.
Merkez Bankası, Erdoğan'ın 'Nas' açıklamalarının ardından 2021'de tarihinde faiz indirimine gitmiş ve bu politika 2023 yılına kadar devam etmişti. Bu dönemde Türkiye'de enflasyon rekor üstüne rekor kırmıştı.
Mayıs 2023'teki genel seçimlerden sonra Mehmet Şimşek'in, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Nureddin Nebati’den devralmasının ardından ilk açıklaması, "enflasyon patlamasına karşılık rasyonel zemine geri dönme" çıkışı oldu. Bu dönemde Merkez Bankası Başkanlığı görevini de Hafize Gaye Erkan devraldı.
Erkan başkanlığındaki Merkez Bankası, ilk olarak Haziran 2023'te faiz artırma kararını açıkladı. Sonrasında seri ve düzenli faiz artırma kararlarıyla birlikte, Türkiye'nin faiz oranı yıl sonunda yüzde 42,5'e kadar yükseldi.
Dünya'da dördüncü sırada
Türkiye, bu faiz oranıyla dünya sıralamasında dördüncü sıraya kadar yükseldi.
Trading Economics'in verilerine göre, faiz oranlarında ilk sırada yüzde 130'la Zimbabve, ikinci sırada yüzde 100'le Arjantin, üçüncü sırada yüzde 56,27'yle Venezuela bulunuyor.
Sıralamada, Türkiye'yi yüzde 30'la Gana, yüzde 28,3'le Sudan izliyor.
Birinci sıradaki Zimbabve'de ekonomik kriz ve Batı yaptırımları
1980 yılında bağımsızlığına kavuşan Zimbabve'nin ekonomisi ağırlıklı olarak madencilik ve tarım endüstrisi üzerine kurulu. Dünyada ikinci büyük platin yataklarına sahip olan Zimbabve'de 4 binden fazla altın madeni yatağı var.
Ancak, ülkede maden sektörü yetersiz planlama ve denetimsizlikten dolayı son yıllarda büyük bir düşüş gösteriyor. Ülkede yasadışı madencilik faaliyetleri artış gösterirken, ülkenin maden lisans kanunlarındaki belirsizlikler, yabancı şirketlerin madenleri yıllardır ucuza satın almasına yol açıyor.
Bununla birlikte, Zimbabve hükümetinin İkinci Kongo Savaşı'nda Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ni desteklemesi, ülkenin banka rezervlerinin boşalmasına, müttefiklerini kaybetmesine ve ABD ve Avrupa Birliği'nin ülkeye yaptırımlar uygulamasına neden oldu. Bunların sonucunda Zimbabve'nin ekonomisi çöküşe uğradı. Hükümetin buna karşılık daha fazla para basması ülkede hiperenflasyona yol açtı.
Zimbabve, ayrıca 2016 yılında anlaşmazlıkları giderdiği IMF'den fon almaya başladı. IMF'den ekonomi yönetimi programı ve mali reform paketini içeren fon alan Zimbabve, kuruluşa son yıllarda bağımlı hale geldi.
Arjantin'in IMF bağımlılığı
Faiz oranları listesinde ikinci sırada olan Arjantin, uzun yıllardır IMF programlarına tabi.
1990'lı yıllarda düzenli olarak IMF'den yardım paketleri almaya başlayan Arjantin'in 2001 yılında IMF'yle bağını koparması ülkede ekonomik krize yol açmıştı. Buna bağlı olarak, ülkenin dış borçları katlanmıştı.
Doğal kaynaklar açısından oldukça zengin olan Arjantin, uzun yıllardır dışa olan bağımlılığından dolayı yüksek enflasyon, borç krizi ve tarımda kuraklıkla mücadele ediyor.
Ülkedeki yüksek enflasyonu yönetmek amacıyla ülkede faiz oranları sürekli yükseliş içerisinde.
Ülkenin yeni faşist devlet başkanı Javier Milei'nin dolarizasyon politikalarıyla ülkedeki bu krizin derinleşmesi bekleniyor.
Faşist rejim nasıl kurulur tanık oluyoruz: Arjantin'de Milei'den işçi sınıfına akıl almaz saldırı
Venezuela'da ABD yaptırımları ve petrol üretim krizi
Venezuela'da devlet başkanı Nicolas Maduro'nun yönetimi uzun bir süredir ABD yaptırımları altında.
Yaptırımlar nedeniyle petrol başta olmak üzere birçok sektörde üretim krizi yaşayan ülkede Maduro hükümetinin daha fazla para basma ve bütçe açığına dayalı harcama yöntemleri izlemesi ülkede hiperenflasyona neden oldu.
Hugo Chavez döneminin ardından kemer sıkma yöntemlerine yönelen Maduro hükümeti, enflasyonu yönetmek için çareyi faiz oranlarını yüksek tutmakta buluyor.(SOLHABER)