banner773

DİSK’ten 15-16 Haziran Direnişi’nin yıldönümü mitingi

Tarihe 15-16 Haziran direnişi olarak geçen işçi direnişinin 49. yıldönümü nedeniyle Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası Balıkesir Şubesi tarafından Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde “Kıdem Tazminatımıza ve Emeklilik Hakkımıza Sahip Çıkıyoruz” mitingi düzenlendi.

EKONOMİ 16.06.2019, 11:58
DİSK’ten 15-16 Haziran Direnişi’nin yıldönümü mitingi

49 yıl önce 15-16 Haziran’da dönemin hükümeti tarafından çıkarılmak istenen emek düşmanı sendika yasasına karşı ülkenin ilk ve en büyük işçi direnişini gerçekleştiren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) direnişin yıldönümünde Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde bir kez daha meydanlara çıktı.

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Balıkesir Şubesi tarafından düzenlenen mitinge DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların Balıkesir ve Çanakkale Şubeleri ile CHP, EMEP ve HDP gibi siyasi partiler destek verdi. Miting öncesi Burhaniye Huzurevi önünde toplanan grup Cumhuriyet Meydanı’na kadar sloganlar eşliğinde yürüdü.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan DİSK/Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı, 15-16 direnişinin Türkiye’deki işçi sınıfı hareketi için bir çok önemli dönemeç olduğunu ifade etti.

Şube Başkanı Ovalı, şöyle konuştu;

Dönemin Çalışma Bakanı  Seyfi Demirsoy’un “Yakında göreceksiniz, çok yakıda DİSK’in çanına ot tıkayacağız” sözlerinden birsüre sonra 274 ve 275 sayılı sendikalar yasasında yapılmak istenen değişiklik üzerine DİSK’e; bağlı onbinlerce işçi, daha sonra tarihe geçecek direnişlerin adımını atmış oldu. DİSK'in, doğrudan kendi varlığını hedefleyen, kapanmasına yönelik sendikalar yasası’ndaki değişikliğe, 1970 döneminin ikdidar ve muhalefetinin ayrı ayrı sonradan birlikte meclise getirdikleri 274 sayılı yasayı unutmadık unutturmayacağız. Büyük işçi Direnişi üzerine Dönemin muhalefeti gittiği yanlışı görerek İşçiler adına 274 Sayılı yasayı Anayasa mahkemesine taşımış ve 275 Sayılı yasa teklifi ise meclise gelmeden geri çekilmiştir.

Ülkemizde ekonomik kriz etkisini arttırıyor. İşsizlik Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor. Zamlar ücretlerimizi eritiyor. Ülkeyi yönetenler halkın bu acil sorunlarından uzak.

Krizin faturasını emekçilere kesecek, işçilere ve halka daha fazla yük getirecek önlem paketi için ise İstanbul’daki seçim bekleniyor. İşçi haklarına yönelik ciddi tehlikeler içeren “Dönüşüm Adımları” 10 Nisan 2019’da Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından ilan edildi.

Bu tehlikeli planda, Kıdem Tazminatımızın fona devredilmesi, bireysel emeklilik sigortasının zorunlu hale getirilmesi, vergini yükünün tabana (yani işçilere, emekçilere) yayılması gibi “önlemler” yer alıyor.

KIDEM TAZMİNATIMIZA SAYGI GÖSTERİN

Kıdem tazminatının fona devriyle tazminat işveren sorumluluğu olmaktan çıkacak, işten çıkarmalar kolaylaşacak. Biz işçilerin önemli bir iş güvencesi dayanağı ortadan kalkacak. Kıdem tazminatının fona devri, işsizliği daha da arttıracak.

Kıdem tazminatının fona devri sonucu, Kıdem tazminatı son ücret üzerinden hesaplanmayacak, bu nedenle tazminatımızın miktarı azalacak.

Kıdem tazminatının fona devri, daha önce defalarca gündeme getirildi, DİSK’in mücadelesiyle, işçi sınıfının direnişiyle bu girişimlere dur denildi.

DİSK’li işçiler bedeli ne olursa olsun kıdem tazminatı hakkını teslim etmemeye kararlıdır. Biz işçiler, kıdem tazminatının gaspına karşı birlik olmalı, mücadele etmeliyiz.

Çalışma şartları açısından ise Kıdem Tazminatı evet bizlerin iş güvencesidir. Amma Çocuklarımızın ve Ailelerimizin ise geleceğidir. Kıdem Tazminatı Çocuklarımızın üniversite, okul masrafıdır. Emekli olduğumuzda Başımızı sokacağımız iki göz odalı bir yuvanın parasıdır. Kıdem tazminatı Kızlarımızın, Oğullarımızın Düğün masrafıdır. Kıdem Tazminatı Açıkça Ailemizin geleceğidir. Kıdem Tazminatımıza Dokundurtmayız.

Bütün bunlar sermayenin emeği sömürü talebidir. Hükümetten Sermayeden gelen bu taleplere kulaklarını tıkamalarını, Emeğin ve Emekçinin kazanılmış haklarına dokunarak değil, Ülkemizi üreterek refah ve aydınlığa çıkarmalarını istiyoruz.

ÜCRETİMİZİ NASIL DEĞERLENDİRECEĞİMİZE ANCAK BİZ KARAR VERİRİZ

İktidarın açıkladığı en tehlikeli adımlardan biri de Bireysel emeklilik siteminin (BES) zorunlu hale getirilmesidir. İktidar, zorunlu BES ile tüm ücretlilerden her ay kesinti yapmak, bu kaynağı sermayeye aktarmak istiyor.

Kriz koşullarında alım gücü oldukça düşen ücretlerimizden yapılacak kesintilerle, Bankaların, Patronların kurtarılması kabul edilemez. Cebimize uzanan bu eli durdurmak, omuz omuza mücadele ederek mümkündür.

Açıklanan hedefler arasında Emeklilikte Yaşa Takılanların sorunlarının çözümü değil, Aksine emekliliğin zorlaştırılması, Sosyal güvenlik hakkının daha da budanması yer almaktadır. Emeklilik ve sosyal güvenlik hakkımız için, geleceğimizi için omuz omuza mücadele edeceğiz.

FON DEMEK YAĞMA DEMEKTİR

Kıdem tazminatı fonu ile zorunlu BES’i “entegre ederek” yeni bir fon oluşturulacağı açıklandı. Bu fon ile “finansman ihtiyacını” karşılayacağız diyorlar.

Türkiye’de fonların nasıl yağmalandığına bu halk tanıktır. Son olarak işsizlik sigortası fonu bu yağmadan nasibini almıştır. İşsiz kalmamız halinde faydalanmamız için kurulan bu fon bugün bir işveren fonu haline dönüşmüştür. İşsizlik rekor kırarken, işsizlik sigortası Fonu’n unda biriken paralarla işverenlerin sigorta primleri, vergileri ve hatta ücretler ödenmektedir.

Kıdem tazminatımızın da başına getirilmek istenen budur. İzin vermemek kendi elimizdedir.

KADRO TALEBİMİZİ YİNELİYORUZ!!!

Belediye şirket işçisi arkadaşlarımıza Kadro talebimizi bu alandan bir kez daha yineliyoruz. 696 Sayılı KHK Alt İşveren şirketinde çalışmakta olan Arkadaşlarımızın sorunlarını çözmemiştir. Taşeron işçisi Arkadaşlarımız, Alt işveren şirketinden, Belediye Şirket işçiliğine taşınmıştır. Oysa bu arkadaşlarımız; bugün aynı kurumlarda birlikte aynı işlerde çalıştığımız arkadaşlarımızdır. 30.06.2020 ye kadar Özgür toplu sözleşme hakları yoktur. 52 günlük devlet ikramiyesi hakları yoktur. Eğitim ve iş durumlarına göre gözetilmişlikleri yoktur. Bir KHK ile konunun tarafları olan sendikalarla tartışılmadan oldubitti olan atamaların yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

HÜKÜMETİN KAMU EMEKÇİLERİNE 3600 EK GÖSTERGE SÖZÜ VARDIR

Sözü verilen 3600 ek göstergede biran önce Ayrımsız yasalaşmalıdır. Ayrıca Çalışanlar açısından bir zul olan Artan oranlı vergi dilimine son verilmelidir. Kriz ve artan enflasyon maaşlarımızı eritmiştir.

ÇALIŞMA SÜRELERİNİ GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ

Dünyada en uzun çalışma süreleri en az yıllık ücretli izin ve en az ücret hakkının olduğu ülkelerden birisiyiz. Unutmayınız ki, çalışma sürelerinin 45 saat olması ülkemize hiçbir ekonomik yarar getirmez, Aksine düşük çalışma süreleri istihdamı çoğaltacağı gibi verimliliği de arttıracaktır. Teknoloji çağına girdiğimiz bu dönemde artık çalışma saatlerinin 35 saat olmasını da konuşmaya başlamalıyız.

DİRENE DİRENE KAZANMAYI 15-16 HAZİRAN’DAN ÖĞRENDİK

Yaklaşık yarım asır önce DİSK’in kapatılması girişimlerine karşı ayağa kalkan işçi sınıfı 15-16 Haziran 1970’te yaşamı durdurmuş, alanları doldurmuş, sendikalarına ve örgütlenme haklarına sahip çıkmış, işçiler haklarını direne direne savunmuştur. Bu için geçmişten aldığımız o güçle alandayız. Kimse unutmasın ki Alnının terini işyerine döken, gerçek emekçi, bankamatik elemanı olmayan tüm emekçiler için DİSK ve işçi sınıfı bugünde işyerlerinde, işten çıkartmalarda, mobing uygulamalarında, keyfiyete dayalı işyeri değişikliklerinde olması gereken yerde masanın tam karşısında olacaktır. Dün olduğu gibi Şubelerimiz; üyemiz olsun, olmasın İllerimizdeki tüm mağdur Kardeşlerimizin sığına bileceği, yardım alabileceği emin ve emnaet olamaya devam edecektir.

İşçi sınıfı haklarına el uzatıldığında neler yapabileceğini bu şanlı direniş ile gösterdi. Dün sendikal hakları için ayağa kalkan işçi sınıfı bugün de haklarına sahip çıkmak için birleşecek ve mücadele edecektir.

Kıdem tazminatı ve emeklilik hakkımız başta olmak üzere tüm haklarımız için birliğimizi pekiştirelim mücadelemizi büyütelim.

Sözlerimize son vermeden önce belirtmek isteriz ki, insanca yaşamak, hakça bölüşmek, kardeşçe çalışmak istiyoruz. Direniş günümüzde sendikalarımızla ve siz değerli katılımcı dostlarla birlikte umudu yükseltiyoruz. Mücadeleyi büyütüyoruz. Biz Türkiye İşçi ve Emek Sınıfıyız. Biz Balıkesir İşçi ve Emek Sınıfıyız.

Yaşasın Köylüler, Yaşasın Çiftçiler, Yaşasın Esnaflar, Yaşasın İşçiler, Yaşasın Emekçiler, Yaşasın Emekliler, Yaşasın DİSK!!! Yaşasın Genel-İş Sendikası!!!

Yorumlar (0)