CHP’Lİ TOPRAK; İKTİDAR ‘3 GÜNDE FİNANSAL İSTİKRAR’ İDDİASIYLA ÜLKEYİ ATEŞE ATIYOR

İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, en büyük servet transferi planının yürürlüğe koyulduğunu belirterek; “Yeni adının ‘Gözlerdeki Işıltı’ olacağı anlaşılan kur ve faiz garantisi planıyla, TL ve döviz hesabı sahiplerinin kazançları güvenceye alınırken, olası kayıpları 84 milyonun sırtına yıkılıyor.” dedi.

EKONOMİ 26.12.2021, 12:44
CHP’Lİ TOPRAK; İKTİDAR ‘3 GÜNDE FİNANSAL İSTİKRAR’ İDDİASIYLA ÜLKEYİ ATEŞE ATIYOR


Erdoğan Toprak açıklamasında şu görüşlere yer verdi:


“19 Aralık’ta ‘dalgalı kur rejiminde kur gittiği yere kadar gider faizde indirime devam’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 saat sonra 20 Aralık Kararlarıylasözlerinin aksine Kur Korumalı-Dövize Endeksli Mevduat Hesabı’nı (KKM-DEM) yürürlüğe koyduklarını duyurdu. TL ve döviz mevduatı olanlara Merkez Bankası’nın politika faizinin altında olmamak kaydıyla faiz geliri ve döviz kurundaki artışa karşı da kur farkı garantisi verilerek, hesap açanlara duble kazanç güvencesi sağlandı. Cumhurbaşkanının Merkez Bankası’nın (MB) her faiz toplantısı öncesinde yaptığı açıklamalarla, döviz kurlarındaki yangın bilerek ve isteyerek körüklendi. Son hamlede KKM’ye geçilerek bugüne kadarki en büyük servet transferinin hayata geçirilmesine zemin hazırlandı.


Hazine ve Maliye Bakanı üç günde finansal istikrarı sağladıklarını söylüyor. 3-4 aydan bu yana neden beklendiğini, döviz kurlarındaki yangının neden körüklendiğini söylemekten kaçıyor. Kamu bankalarının iki günde 7 milyar dolar satarak kurları düşürmesinden büyük parası olanların etkilenmediğini, önceden önlem aldıklarını belirterek içeriden bilgi sızdığı iddialarına zemin hazırlıyor.Küçük tasarruf sahiplerinin çarpıldığını itiraf eden Hazine ve Maliye Bakanı, halkın uğradığı ağır kayıplarla ve yüklü zamlar altında ezilmesiyle alay ediyor. 


45 yıl önce gurbetçilerin tasarrufları benzer modelle, kur garantisi verilerek buharlaştı. O dönemde milyarlarca Alman markı, İsviçre frangı, Avusturya şilini tasarruf işçi şirketlerinde, yatırım adı altında batırıldı. Organizasyonu yürütmek üzere kurulan Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB) battı, kapatıldı. Hem milyonlarca gurbetçi-işçi mağdur edildi hem de verilen kur garantilerinin bedelini bu ülkenin insanları, yıllarca yoksullaşarak, üç haneli enflasyonla ödedi. 


Şimdi de iktidar kendi icadıymış gibi Türkiye Modeli adıyla bankalardaki döviz-TL mevduatının yüzde 55-60’ına sahip dar bir kesime kur ve faiz kazancı için vergisiz-stopajsız güvence verirken, muhtemel kayıplarını da Hazine ve Merkez Bankası üzerinden kamusallaştırıp 84 milyonun sırtına yıkıyor. Bankada hesabı olmayanlar bile tıpkı geçmedikleri köprüler, tüneller için bütçeyle ceplerinden alınan milyarlar gibi, ödedikleri vergilerle bu hesap sahiplerinin kayıplarını karşılamakla mükellef kılınıyor.İktidar eliyle zincirlerinden koparılan kur artışlarıyla gelen olağanüstü zamlar halkı ezerken, Cumhurbaşkanı yapılan zamların geri alınması çağrısıyla, denetimlerle ceza kesileceği tehditleriyle, enflasyonun kısa sürede düşeceği vaatleriyle milleti avutarak, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapacak planı dikkatlerden kaçırmaya çalışıyor.


Şu anda döviz hesabına yüzde 1 faiz alanlara KKM ile hem faiz hem kur kazancı, katmerli ve örtülü faiz sağlanıyor.Bankaların riskini ve fark ödemelerini Hazine-MB ve halk üstlenirken, kredi faizlerinde yükselişe kapı açılıyor. İktidar ömrünü uzatabilmek uğruna ülkeyi, nesilleri gelecekte ağır borç ve bedellerle karşı karşıya bırakacak bu çılgın servet transferi modeliyle yokluğu, yoksulluğu kader gibi sunmanın vebalinden kaçamayacaktır.”
 

Yorumlar (0)