CHP’li Faik Öztrak: “BU PAKET NİYET BEYANI OLMAKTAN ÖTEYE GEÇMİYOR”
CHP’li Öztrak, Hükümetin tasarruf paketini, yasal zemini ve sayısal hedefleri olmadan açıkladığına dikkat çekerek, “Bu paket, bu haliyle bir niyet beyanı olmaktan öteye geçmiyor” dedi.
Bakan Şimşek’in ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın açıkladığı oranlara bakıldığında, bunun gibi başka paketlerin de yolda olduğunun anlaşıldığını kaydeden Öztrak, “Taksit taksit açıklamalar programın etkinliğini azaltır. Böyle bir paket açıklanacaksa, hesabı kitabı ortaya konur, tek seferde mesele çözülür. Güven ancak bu suretle sağlanabilir” uyarısında bulundu.
Beklentileri değiştirip olumluya çevirebilecek bir paketin çok daha radikal, güçlü ve ölçülebilir önlemler içermesi gerektiğini ifade eden Öztrak, “Sarayın ‘1 kuruş vermedik’ dediği döviz garantili projeler için sadece önümüzdeki 3 yılda ödenecek para 15,6 milyar doları, bugünkü kurla 500 milyar lirayı aşacak. Kağıtların arkasını kullanarak, sokaklara LED ışık takarak, sarayın kibirlisinin yok ettiği güveni geri getirmeyi düşünmek abesle iştigaldir” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’li Öztrak, bugün açıklanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi hakkında sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmelerde şunları ifade etti.
ORTADA NE YASA NE DE GENELGE VAR
Hazine ve Maliye Bakanının açıkladığı tasarruf tedbirleri arasında, dokümanların kağıda basılmaması, elektronik ortamda gönderilmesi, kamu kurumlarının ajanda-takvim yaptırmaması, araç alımları, bina alım ve yapımları, emekli olanların yerine alınanlar hariç kamuya yeni eleman alımları gibi hususların “3 yıl boyunca” (gelecek seçim öncesine kadar) ertelenmesi, sokaklara LED lamba takılması gibi önlemler var. Açıklanan tasarruf tedbirlerinin bir kısmı yasa, bir kısmı da genelge gerektiriyor. Fakat ortada önlemlerin hukuki zemini oluşturacak düzenlemeler yok. Genelge taslağı daha tamamlanmamış, yasa gerektiren hususlarda hazırlıklar sürüyormuş…
PAKET “TAKSİT, TAKSİT” AÇIKLANMAZ
Paketin yasal zemini olmadığı gibi tedbirlerin uygulanmasıyla kaç lira tasarruf edileceğine dair takip edilebilir sayısal hedefler de yok. Hazine ve Maliye Bakanı’nın açıkladığı "Mal ve Hizmet Alımlarından yüzde 10 ve Yatırımlardan yüzde 15 kesinti" hedefi; Cumhurbaşkanı Yardımcısının, “Bu tedbirler ve diğer paketlerimizle, bütçe açığının Milli Gelire oranını yüzde 5,2’ye düşüreceğiz” sözlerinin gerçekleşmesi için gereken tasarrufun ancak üçte birini açıklıyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısının açıklamasından, bu paketin yanında başka paketlerin de geleceği anlaşılıyor. Oysa uygulanacak program çerçevesindeki paketler bütün olarak açıklanmalıdır. Taksit taksit açıklamalar programın etkinliğini azaltır. Böyle bir paket açıklanacaksa, hesabı kitabı ortaya konur, tek seferde mesele çözülür. Güven ancak bu suretle sağlanabilir.
NİYET BEYANI OLMAKTAN ÖTEYE GEÇMİYOR
Diğer taraftan, bu tedbirler sadece Genel Bütçe kapsamındaki kamu kuruluşlarını mı, yoksa tüm kamu kesimini mi kapsayacak? Cumhurbaşkanlığının bu tedbirlerle ilgili idari yaptırım ve para cezası uygulamaları hangi kurumları ve durumları kapsayacak? Bunlar da belli değil. Yasal zemini ve sayısal hedefleri olmadan yapılan bu açıklama, bu haliyle bir niyet beyanı olmaktan öteye geçmiyor. Güvenin dibe vurduğu bir ortamda yapılacak en son şey yitirilen güveni sadece niyet beyanıyla geri kazanmaya uğraşmaktır.
DAHA RADİKAL ÖNLEMLER GEREKİRDİ
Beklentileri değiştirip olumluya çevirebilecek bir paketin çok daha radikal, güçlü ve ölçülebilir önlemler içermesi gerekirdi. Örneğin bu paket, milletin kesesinden yandaş müteahhitlere aktarılan döviz cinsinden garantilerle ilgili düzenlemeleri de içermeliydi.
ÖNCE TASARRUF İÇİN KAĞITLARIN ARKASINI KULLANACAKLAR, SONRA YANDAŞ MÜTEAHHİTLERE DÖVİZ CİNSİDNEN GARANTİLER İÇİN 3 YILDA 15,6 MİLYAR DOLAR ÖDEYECEKLER
2024 Bütçe verilerine göre 2024-2026 döneminde yıllık ortalama kurlarla, Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü, döviz garantili projeler için 9 milyar dolar; Sağlık Bakanlığı, Şehir Hastanelerinin hizmet alımları ve yatırım kullanım bedelleri için 6,6 milyar dolar ödeyecek. Sarayın “1 kuruş vermedik” dediği projeler için sadece bu 3 kurumun önümüzdeki 3 yılda ödeyeceği para 15,6 milyar doları, bugünkü kurla 500 milyar lirayı aşacak. Sözün özü, kağıtların arkasını kullanarak, sokaklara LED ışık takarak, sarayın kibirlisinin yok ettiği güveni geri getirmeyi düşünmek abesle iştigaldir.