Türkiye’de çocuk gerçeği;Okulda olması gereken yaşta çalışıyor, erken yaşta evlendiriliyor, evden kaçıyor ve suça sürükleniyor!

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, tüm çocuklara Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında Türkiye'de çocukların yaşadığı ciddi sorunlara dikkat çekti.

EĞİTİM 22.04.2022, 10:17 22.04.2022, 10:18
Türkiye’de çocuk gerçeği;Okulda olması gereken yaşta çalışıyor, erken yaşta evlendiriliyor, evden kaçıyor ve suça sürükleniyor!


Lale Karabıyık’ın açıklaması şöyle:
"Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Dünya çocuklarına duyduğu büyük sevginin ve çocuklara verdiği önemin ifadesi olarak, Milli Bayramımız olan 23 Nisan’ı çocuklara armağan etmiştir. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya çocukları ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir. 


Ancak bugün gelinen noktada, ülkemizde yaşayan ve geleceğimizin temeli olan çocuklar, bugünü bir bayram olarak kutlamaktan uzak, yaşadığı sorunların mücadelesiyle geçiriyor. 
Nüfusumuzun üçte birini oluşturan çocuklar, ne yazık ki hem çok ciddi sorunlar yaşıyor hem de bu sorunların çözülmesinde çocuğun yüksek yararını dikkate alan uluslararası haklarından mahrum bırakılıyor. 
Ülkemizde milyonlarca çocuk, Ata’larının onlara armağan ettiği 23 Nisan’ı Türkiye'de çocuklar bir bayram olarak yaşayamıyor çünkü "çocuk evlilikleri", "çocuk işçiliği", "çocuk yoksulluğu", “yetersiz ve yanlış beslenme”, "kaliteli ve yeterli bakım ve koruma eksikliği", "şiddet ve dayak", "ihmal, istismar ve taciz", "düşük nitelikli eğitim", "sağlık, adalet ve sosyal hizmetlere erişim" gibi çok sayıda sorun yaşıyor.
Çocuklarımız, iktidarın yarattığı kriz nedeniyle karanlığa ve soğuğa terk edildi; çünkü son bir yılda 2 milyon 776 bin 461 hanenin elektriği,  951 bin 294 hanenin ise doğalgazı kesildi. 


20 yıllık AKP iktidarı, çocukların ışığını, gülüşlerini, hayallerini, umutlarını yok etti… 
İktidarın hatalı politikaları nedeniyle yaşadığımız kriz ortamında haneleri saran yoksulluk ve işsizlik nedeniyle, çocuklar da erken yaşta bu yoksulluk döngüsüne giriyor.
Çocuklarımızın sağlığı ile ilgili aile hekimleri tarafından yapılan bir araştırma ise, yoksulluğun çocukların sağlığı üzerindeki etkisini kanıtlar nitelikte. 
1049 çocuk ile yapılan bir araştırmaya göre, çocukların dörtte biri çok düşük kilolu. Hekimlerin çalışmasına göre, lise öğrencilerinin yüzde 13,2’si beslenme eksikliği nedeniyle olması gereken kilonun altında. Bu oran ilkokulda yüzde 14,9’a, ortaokulda ise yüzde 19,8’e yükseliyor. Çocuklarda kansızlık görülme sıklığı ise ilkokula gidenlerde yüzde 87, ortaokula gidenlerde yüzde 74,2, liseye gidenlerde ise yüzde 64,2. Aynı çalışmanın sonuçlarına göre, ülkede kız çocuklarının yüzde 85,2’si, erkek çocuklarının ise yüzde 68,6’sı kansızlıkla mücadele ediyor.


Yani beslenme yetersizliği önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor; aynı zamanda çocukların öğrenme ve başarısı üzerinde de olumsuz etki yaratıyor. 
Çocuklarımız ailelerinin itildiği yoksulluk nedeniyle sağlıklarını yitiriyor. Ülkemizde yoksul fertlerin yaklaşık yüzde 45’ini çocuklar oluşturuyor ve ne yazık ki Türkiye'de çalışan çocukların, çalışma nedenlerinin başında yoksulluk geliyor. 
Ailesi yoksullukla mücadele ettiği için istihdama katılmak zorunda kalan birçok çocuk, sokakta oyun oynaması gereken yaşta ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyor ve hatta bu işlerde hayatını kaybediyor... Ayrıca bu çocukların yarısı okulu terk etmiş durumda. Bugün Türkiye’de neredeyse 250 bin çocuk, istihdamda olduğu için eğitimine devam edemiyor.


Bu ülkede çocuklar okulda olması gereken yaşta çalışıyor, erken yaşta evlendiriliyor, evden kaçıyor ve suça sürükleniyor. Çocuklarımızın bayramı olan bu günde öncelikli olarak konuşmamız ve çözmemiz gereken sorunlar bunlar.
Çünkü, çocuklara yapılacak olan sosyal yatırımlar kısa vadede daha sağlıklı ve donanımlı bir kuşak yaratacak, uzun vadede ise toplumsal eşitsizliklerin azalması, ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi, suç oranlarının düşürülmesi ve toplumsal barış ortamının sağlanması gibi çok önemli katkılar sağlayacaktır. 


Çocuklar ile ilgili izlenen politikalarda bu gerçek unutulmamalıdır. Çocukların iyi hali konusuna yerel ve ulusal ölçekte politikalar geliştirilmesi gerekliliği de gözardı edilmemelidir.
Türkiye'de uygulamadaki yanlışların en başında, çocukların üstün yararının değil çocukla ve gençlerle ilgili alınan tüm kararların merkezinde sadece gelecek nesilleri şekillendiren ideolojik çıkarların var olması geliyor.
20 yıllık AKP iktidarında yapboz tahtasına dönen eğitim sistemindeki değişikliklerin sonucunda Türkiye, eğitim ve öğretim faaliyetlerinde sınıfta kaldı. Sadece gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirme hedefi gözeten ve çocuğun üstün yararını gözetmeyen iktidar, aileleri sorunları ile baş başa bıraktı. 


Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği eğitimden geçiyor ve eğitimi iyileştirmek için tüm çalışmaların, doğru bir eğitim sistemi ve planlamasıyla ivedilikle yapılması gerekir; ancak burada öncelikle eğitimi siyaset aracı olarak gören zihniyeti değiştirmek gerek.


Çocuklarımız arasında var olan ve gitgide derinleşen makası kapatmanın yolu, parasız, eşit ve nitelikli eğitimden geçiyor. CHP iktidarında önceliğimiz, bu makası ortadan kaldırılmak için çocuklarımızın parasız, eşit ve nitelikli eğitim imkanına erişimini sağlamak olacak.
Çocuklarımızın üstün yararı gözetilerek, bu şekilde çocuklarımızın gelecekleri için olumlu adımlar atılabilir ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gerçekten coşkuyla kutlanabilir. Bu ülkede çocuklarımıza yaşanabilir, mutlu ve umutlu günler bırakmak için çalışmak hepimizin asıl sorumluluğudur. Çocuklarımızın mutlu ve umutlu bayramlar yaşaması temennilerimle tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarım."

Yorumlar (0)