Özel eğitim kurumlarının bugünü ve geleceği konuşuldu

İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen panele, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, MEB Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Dr. Muammer Yıldız, MEB Personel Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal, Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, Türkiye Özel Okullar Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cem Gülan, Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, Mektebim Okulları Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Fuat Sancak ve sektör temsilcileri katıldı. 

DR. MUAMMER YILDIZ: ÖZEL OKULLAR ÖNEMLİ MESAFE KATETTİ

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Dr. Muammer Yıldız, "Özel öğretim kurumlarımızın gelmiş olduğu seviyeyi düşünüp, geçmişle mukayese ettiğimiz zaman önemli bir mesafe katedildiğini görüyoruz. Özel öğretim kurumlarının şu anda kamu okulları içerisindeki oranı öğrenci bazında yüzde 8.6'ya yükseldi. Bu önemli bir oran, Türkiye'de uzun yıllar yüzde 2 veya 3'lerdeydi. Özellikle bundan 4 yıl önce dershane dönüşüm sürecinde bu oran bir anda yükseldi. Devletin öğrenci başına bu okullara verdiği teşvikle de böyle bir yükseliş yakalanmış oldu" diye konuştu.

ÖĞRETMEN NASIL OLMALI?

Özel öğretim kurumlarının şu andaki yerini Türkiye için bir şans olarak değerlendiren Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu ise, "Nitelik ve nicelik olarak ülkemiz eğitim sistemine hem iyi örnekler sunması hem de iyi uygulamalar yapması bakımından katkısı olduğunu düşünüyorum" dedi.

"Özel öğretim kurumlarının da aynanın karşısına geçip kendilerini değerlendirmeleri gereken alanları var" diyen Kulaberoğlu şunları söyledi:

"Bu alanlar nitelik, eğitim, öğretim başarısı olabilir. Öğretmen yetiştirme ve öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi noktası da olabilir. Kurumdan kuruma farklılık göstermekle birlikte bu alanlarda değerlendirmeye ihtiyaç var. Genel çerçevede bakarsak özel öğretim kurumları şu anda ülkemiz eğitim sisteminde önemli, değerli bir yere sahip ve başarılar. Bütün devlet okullarına da örnek olacak okullarımız var. Öğretmen 'ben sadece dersimi anlatırım çıkarım' dememeli. Okulun ve öğrencinin her şeyiyle ilgilenme sorumluluğunu unutmamalıdır. Bir öğretmen hem bir insandır hem bir profesyoneldir. İnsan olarak elini vicdanına koyduğu zaman okul ve öğrencileriyle ilgili gerekeni yaptığını düşünüyorsa sorun kalmayacak. Bu noktada belki biraz daha öz eleştiri yapmamızda fayda var."