Devlet Desteğiyle Son 5 Yılda Özel Okul Sayısı 2 Katına Çıktı
Özel okul yatırımlarına devletin verdiği teşviklerle birlikte, velilere verilen eğitim-öğretim desteği, eğitim sektörüne büyük bir ivme kazandırdı. Tek bir şehirde yer alan okulların yanında, Türkiye'nin pek çok şehrinde kampüs açan franchise okulların sayısı her geçen yıl dahada arttı. 2013 yılında 4 bin 200 olan özel okul sayısı, 2018 yılında 8 bin 150'ye ulaştı. Eğitim sektörünün büyük bir atağa geçtiğini ifade eden Zübeyde Hanım Eğitim Kurumları Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Ömer Daşkale, rekabetin kaliteli eğitim ve fiziki şartları da beraberinde getirdiğini söyledi.
Türkiye özel okul ücret ortalamasına bakıldığında, genellikle daha alt ücret grubunda hizmet veren okulların sayısal üstünlüğünün olduğunu belirten Daşkale, "Aldığı desteğe kendi katkılarını da ekleyerek çocuğunu özel okula gönderebilen ekonomik gücü daha az olan velilerin ve öğrencilerin de sayısal üstünlüğü olduğunu söyleyebiliriz. Özel okul sayısındaki artış beraberinde kaliteyi de getiriyor. Hem fiziksel, hem eğitim anlamında bir kaliteden bahsedebiliriz. Çünkü özel okullar onca seçenek arasından velinin kendi eğitim kurumlarını seçmesi için bunu yapmak zorunda." diye konuştu.
"ÖZEL OKULLAR PROJE BAZLI ÇALIŞMAYA DOĞRU KAYIYOR"
Özel okulların, 'düzenli maaş' sisteminden, proje bazlı çalışmaya doğru kaydığını da vurgulayan Daşkale, "Özel okullar bu sayede kendilerini sürekli yeni tutuyor. Bünyelerine öğrenci kazandırmak, bünyesindeki öğrencilerin de eğitimini daha iyi noktalara taşımak için çalışmalarına hız veriyor. Yurtdışı bazlı çalışmalar, bir yabancı dil değil iki ya da daha fazla yabancı dili iyi öğrenmiş öğrenciler için çok önemli. Ayrıca teorik değil pratiğin öne çıktığı akademik çalışmalar, öğrencilerin sosyal gelişimlerine uygun spor faaliyetleri, özgüvenlerini yükselten drama ve sanatsal yeteneklerini parlatan çalışmalar, velilerin özel okul tercihlerinde en önemli faktörler." dedi.
"OKULLAR KENDİ İÇLERİNDEKİ BRANŞLAR DA BİRBİRİYLE YARIŞ HALİNDE"
Sadece diğer okullarla değil, okulların kendi içlerindeki branşların da birbiriyle yarış halinde olduğunu aktaran Daşkale, "Tüm branşlar bir adım önde olduğunu göstermek için en büyük özelliğini ortaya koyuyor. Seçenekler çoğaldıkça bu hamlenin de yapılması doğal bir hale geldi. Örneğin, teknoloji sınıfları 3 boyutlu akıllı tahtalar, tam teknolojik konferans salonu, eğlenceli kütüphaneler ve son model eğitim araçları şu an öne çıkan özelliklerden." dedi.
DUVARSIZ SINIF SİSTEMİ
Şu an Avrupa'da uygulanan duvarsız sınıf sisteminin çok yakında Türkiye'de de etkin bir şekilde kullanılacağına dikkat çeken Daşkale, önümüzdeki yıllarda sınıfların ortadan kalkacağını, özgür bir eğitim ortamının gündeme geleceğini belirterek, öğrencilerin tek bir alana sıkıştırılmadığını, ferah ve aydınlık bir alanda istedikleri gibi oturarak öğretmenlerini dinlediğini, kendisini ortama adapte edebildiğini kaydetti.
