banner773

26.02.2019, 15:47

DİLSİZ ŞEYTAN

Güzel sözler, taş duvar ustaları bilir, köşe taşı denilen güzelliktedir. Onun yeri en güzel yerdir duvarın köşesinde.

Bazı sözler de vardır ki güzeldir hoştur ama duvar yapılmıyorsa hiçbir değeri yoktur ve bir köşede atıl olarak kalır gider.

Hele ki gönül imbiğinden süzülmeden gönül tellerine dokunmadan gönüllere hitap düşüncesi varsa nifak emaresinden öte değildir.

Her şeyin bir kıymet zamanı vardır.

Mevsim geçtikten sonra gazel okumanın manası ne kadar olur?

Ne kadar alkış alır?

Ne kadar harçlık toplar?

*

Mesela ben,

Evet ben, bir esnaf olsaydım, işyerimde satılmayı bekleyen malların özelliklerini, hatalarını kusurlarını söylersem müşteri beğenip almaz deyip söylememem mi gerekirdi?

Mesela ben,

Evet, ben bir cami imamı olsaydım, cami cemaatinden bana sorulan dini sorulara müftüm, din işlerinden sorumlu ve benimle ilgili karar verme yetkisi olan merciler rahatsız olur diye hak ve hakikati söylememem mi gerekirdi?

Mesela ben,

Evet, ben bir öğretmen olsaydım, sınıfta öğrencilerimin sorduğu hak, adalet, demokrasi ile ilgili sorulara idarecilerim, onların üstleri, onlarıın üstleri rahatsız olur diye söylememem mi gerekirdi?

Mesela ben,

Evet, ben bir hâkim olsaydım, mahkemeye gelen ve aramızı bul diye bana müracaat eden kişiler ile ilgili karar verirken üst amirim, ya da özlük hakları dahil hakim ve savcılarla ilgili makamlar ya da onlara da etki eden makamlar razı olmaz vereceğim karardan, deyip hak ve hakikati yerine teslim etmemem mi gerekirdi?

Hedefim, amacım dünyamın ve dünyalıklarımın bekası ise; evet...

Yok, hak ve hakikati yerine teslim ve Hakk’ın hoşnutluğu yani Allah’ın rızası ise, Mesnevi müellifinin söylemiyle yapılan her iş için öncelik olarak; amelinizde rızayı İlâhî olmalı.

Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakkın rızasını esas maksat yapmak gerektir.  

Evet, yapacağım veya yaptığım işte, bir esnaf, bir imam, bir öğretmen, bir savcı ya da hâkim olarak haktan hukuktan adaletten ayrılmadan, amirlerin hoşnutluğu değil, her şeyin sahibi olan Allah’ı memnun etmem gerekir.

 ***

Kur’an’da 25 civarında ayette Allah`ın rızasından, razı olmasından bahsedilmektedir mesela, Bakara 207. Ayette Rabbimiz,

İnsanlardan öylesi de vardır ki Allah’ın rızasını kazanmak için kendisini feda eder. Allah da kullarına pek merhametlidir, demektedir.

*

Merhum Mehmet Akif Ersoy da,

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Demektedir.
 

***

Hak ve hakkı teslim bunca kıymette iken, şahsi hazlar, kişisel çıkarlar için Hakk’a hürmetsizlik yaparak, Hakk’ın rızasından uzak kalıp da haksızlıklara sebep olursak, zaman zaman hadis olarak aktarılmakla birlikte kelam-ı kibar olarak kayda giren siyasal islamcıların çok tekrar ettiği, yaşamasalar da söyleminden vazgeçmediği, güncel de olan, Ebu Ali ed-Dekkak’ın söylediği sanılan “Hakkı söylemeyen haksızlık karşısında suskun kalan (dilsiz) şeytandır.”sözü mucibince  suskun şeytan olursak, bu hesabın altından kalkabilir miyiz? 26.02.2019

*

Pir Sözü: Haksız sözleri tasdik eden dalkavuk ve ikiyüzlüdür. Muhammed bin İdris bin Abbas

 

Yorumlar (0)