12.02.2019, 15:36

CHP'nin yerel seçim bildirgesi ya da yeni bir kent düzeni kurmak

CHP’nin Yerel Seçim Bildirgesi 31 Mart’a kadar değil, o günden sonrası için hazırlanmış, kapsayıcı bir kent anlayışını içermesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu denli nitelikli bir çalışmanın tartışılmaması, bunun yerine aday merkezli tartışmaların yapılması veya ülke gündemine ilişkin gündelik salvoların parantezinden çıkılmaması elbette ki bir iletişim stratejisinin yokluğuyla ilişkilidir. Ancak henüz geç kalınmış değildir ve bildirgedeki bütün unsular kapsamlı tartışmalara konu edilebilir ve buradan AK Parti’nin kent anlayışına dönük alternatif bir yönetim modeli toplumun bilgisine sunulabilir.

Evet CHP’nin bildirgesi 1 Nisan sonrası için hazırlanmış ve bu hedefle inşa edilmiş bir çerçeve sunmaktadır. Şöyle ki, CHP 1 Nisan sonrası ekonomik krizin çok daha derinleşeceğini öngörerek bu krizden kentlerin, yurttaşların etkilenmemesi için veya bu olumsuz etkinin en aza indirilmesi için somut öneriler sunulmuş ancak bu somut öneriler geçici, palyatif yaklaşımlar değil; kalıcı ve sürdürülebilir çözümler olarak detaylandırılmış.

Üretim ekseninde kır ve kent dayanışması, kırsal kalkınma; barınma, gıda, ulaşım, sağlık, eğitim alanında kent yönetimlerinin daha fazla inisiyatif alması ve kent rantlarının halka ulaştırılmasının sağlanması, mağduriyet yaratmayan bir kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi, kentsel kirliliğin önüne geçilmesi ve sağlıklı bir çevrenin yaratılması ile geri dönüşümün çağın en ileri teknoloji ve yöntemleriyle gerçekleştirilmesi, hayvan haklarının korunması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, çocuklara, gençlere, engellilere, kadınlara, yaşlılara dönük kentsel hizmetlerin, mekanların ve politikaların çoğaltılması bildirgenin temel çatısını oluşturmaktadır.

Aslında bu projelerin çoğu CHP belediyelerince gayet başarılı bir biçimde gerçekleştirilmektedir. Bu bildirgenin oluşturulmasından önce bütün CHP belediyelerinin yaşama geçirdiği projeler tek tek incelenerek bir proje havuzu oluşturuldu ve bu çerçevede bildirge hazırlandı. Yeni dönemde CHP’nin hedefi bütün bu uygulamaları sistemli hale getirmek ve bir bütün olarak bütün kentlerde uygulamak olacak.

AK Parti döneminde kentlerin rant eksenli dönüşümü, büyük boyutlara ulaşan kent yoksulluğu, ötekileştirme ve dışlama siyaseti ve eşit hizmet üretmeme tarzı bu seçim sonuçlarına doğrudan etki edecektir. İktidar partisinin bütün uğraşlarına rağmen gündelik yaşamın temel meselesi milliyetçi ve muhafazakar hamaset değil, pazardaki soğan, biber ve patlıcanın fiyatı olmaktadır. Bu sürecin iktidar partisini oldukça zorlayacağı açıktır. O nedenle CHP’nin başarısı kendi projelerini çok doğru, net, anlaşılır bir biçimde geniş toplum kesimlerine ulaştırmasına bağlı. CHP bildirgesinin dikkat çeken temel unsurlarından biri kentlerin ortak yaşam alanı olarak yeniden dizayn edilmesi ve bu sürecin ortak karar alma yöntemiyle yani kent halkının en geniş katılımıyla gerçekleştirilmesidir.

Bildirgedeki en temel eksiklik ise neo-liberal saldırganlığın, piyasalaştırmanın, taşeronlaştırmanın ele alınmamasıdır. Yaşanan süreçlerin en önemli sorumlusu iktidar partisi olabilir ama hem ona içkin hem de ona aşkın süreçlerin olduğu da unutulmamalıdır. Kentlerin bütün içeriğiyle metalaştırılması ve yurttaşların müşteriye dönüştürülmesi neo-liberal politikaların sonucudur. Kent alanın bir bütün olarak özgürleştirilmesi isteniyorsa ve kentlerin gerçek anlamıyla birer yaşama alanı olması mücadelesi verilecekse neo-liberal politikalara alternatif bir siyasetin inşası elzemdir. Bugün dünyada kent üzerine yapılan tartışmaların, çıkan sonuçların ve üretilen politikaların geldiği nokta neo-liberalizmin aşılmasıdır… Dolayısıyla bu yeni dünyayı görmek, iyi analiz etmek ve yeni bir siyaset konumlamak büyük önem taşımaktadır.

Bu bildirgeyi anlatmanın yanı sıra CHP için halka sordurulması gereken tarihi soru şudur; çeyrek asırdır yerel yönetimlerde, 17 yıldır merkezi iktidarda olan bir parti bugün vaat ettiklerini neden yapmamıştır? Bu soru geniş kesimlere sordurulduğunda seçimin sonucunun değişimine etki edecektir. Ama elbette asıl olan kentlerin kaderini değiştirecek güçlü bir iradeyi, umudu geniş kitlelere taşıyabilmektir. Büyük bir değişim ancak böyle başlayabilir…

Yorumlar (0)